İslam barıştır
Savaşı ancak yaşayan bilir. Savaş kurgu değildir, roman değil, film değil, efekt değildir, gerçek kan, gerçek katliam, gerçek acılar...
İlk ölenler çığlıklarla uğurlanır gruplar tarafından, sonra bir bakarsın ölümler çoğalır, bir iken bin olur, bin iken milyon... Derken çığlıkların yerini yürekleri sağır eden dopdolu bir sessizlik alır, büyük acılar dilsizdir.
Fetih hayaliyle yaşayan gençler, bir tabutluk yerler fetheder, kendi mezarlarını... Kum gibi ölüm, dalga dalga kan, paramparça et ve kemik selleri...
Savaşı bilenlerdir, barışın aşıkları... Savaşı ancak bilmeyen cahiller savaşa aşık olur, vicdansızlaşır, canileşir.
İslam zinhar savaşın değil barışın dinidir. İslam tarihinin saadet asrı döneminde savaşlar savunma için yapılmıştır, nefs-i müdafa için... Kendilerini, sevdiklerini, mazlumları korumak için zalimlerle Hakk yolunda savaşmıştır mücahid ecdad... İslam olan her bölgede fitne dönemi gelinceye dek savaşlar bitmiş, barış kazanmış...
Fitne Emevi ve sonrasındaki saltanatların hiçbiri İslam'ın devleti değildi, örnek teşkil edemez, müslümanların günahıyla sevabıyla kurduğu beyliklerdi.
Binlerce edebi ve felsefi eseri irdeledim, diğer kültürlere baktım, nice ideolojilere şahid oldum, nice hayat tarzları gördüm, şüphesiz İslam'dan, inançtan daha yüksek, insanı daha özüne döndüren, tarifsiz duygu ve düşüncelere sevk eden, nice ilhamlara daldıran başka hiçbir yol görmedim.
Alemin hiçbir yerinde yok... Binbir çeşit yerden gelip birleşen, beraber tavaf edip insanlığın iyiliği için kardeşçe ve sevgiyle dua edenler... Sırf yüce Allah rızası için gizlice muhtaca yardım eden erler... Düşünce birbirini kaldıran yiğitler... İçerdeki onca münafığa, kötü istisnalara, düşmanlara rağmen iyiliği yeşerten güzide çoğunluklar... Her ırktan insanı tevhid sofrasında ihlas ile beraber kılan... Alemde yok hakikat gibisi... Hakikiler gibisi...
Çok güzel bir hadis vardır, batıl zümrelerin helak olup, hak üzerine olan tek bir zümrenin İslam coğrafyasında kurtuluşa ereceğine dair muştu...
O kalabalık zümre elbette ötekileştirmeyen, kendi tarikatini kayırmayan, bütün ümmeti kuşatan, alevilere ve başka mezheplilere düşmanlık etmeyen, tekfirci olmayan, inşallah çoğunluğun üzerinde olduğu vasat yol, sabit yoldur.
Savaşa değil, zulmetmeye değil, barışa ve merhamete ve doğru mücadeleye aşık mümin gönüllere yürekten bin selam olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.