Cambaza bakmak!
Anayasa değişikliği ve başkanlık konusu Türkiye'nin birinci gündem maddesi. İkinci tur oylamalarıyla ilgili sonuçlar konusunda tahminler yapılıyor. 330'un üzerinde oy çıkacağı kesin gibi görünüyor. (MHP de sürpriz bir karar çıkmazsa). Sonrası bildiğiniz gibi Referandum.
Meclis'ten geçen halktan geçer mi?
Bütün bunlar bir arada tartışılıyor. Ülkenin geneli siyaset Uzmanı oldu herşeyi tartışıyoruz. Başkanlığı, partili cumhurbaşkanlığını, Meclis'i, dış politikayı, Suriye'yi, Irak'ı, ABD'yi, yeni Başkan Trump'ı dahi günün gündem menüsü arasında tartışıp analizler yapıyoruz.
Ancak, bir şeyi, kendimizle ilgili olanı, yani ekonomiyi, ekonomik çöküntüyü, cebimizi tartışmıyoruz öncelikli madde olmasına rağmen.
Dövizin yükselişini TL'nin erimesini, eridikçe de bizi erittiğini, yok ettiğini konuşmuyoruz.
Neden?
Yeni anayasa, başkanlık kesinleştikten sonra 'Nasıl olsa her şey düzelir' diye düşünüldüğü için mi acaba?
Garip bir ülke garip bir toplum olduk. Geleceğini başkalarının ellerine teslim eden toplumların geleceği de olmaz. Sonuçta herkes dizini döver durur. Diz dövmenin kimseye faydası da olmaz.
O nedenle; 'evet' ya da 'hayır' demenin hayatımıza faydasını ve zararını çok iyi hesaplamak durumundayız.
Cambaza bakarak önümüzden geçeni görmezsek sistem de rejim de değişir, bizde filmin son sahnesine aval aval bakarız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.