Konumuz, Belediyenin çifte maaşlı bürokratları. Belediye avukatından bu haberle ilgili gazetemize noter tasdikli ‘ihtar’ yazısı geldi.

Düzeltme yapıldığı sanılan bir metnin aynen yayınlanmasını istiyorlar.

Bu kadar adam, Belediyenin şirketlerinden 2 ya da 3 maaş alıyor mu almıyor mu?          

Bunun cevabı yok.

2019 yılında alınmış bir karar doğrultusunda gerçekleşen ücretlendirmenin yasal mevzuata uygun olduğu belirtilmiş.

Biz, ödemelerin yasal olmadığını söylemiyoruz ki!

Bir kişiye neden birkaç görev ve ödeme yapıldığını söylüyoruz.

*

‘Diyarbakırlıların diğer şehirlerde görev yapması ne kadar meşru bir hak ise, başka şehirlerde doğan insanların Diyarbakır’da görev yapması eşit yurttaşlık hakkıdır’ diye cevap yazmış avukat.

Sanki biz haberimizde ırkçılık yapmışız imajı verilmiş. Diyarbakır’da 80 ilden insan var ve farklı alanlarda çalışıyor. Cumhuriyet tarihinden beri böyle oldu, hiçbir Diyarbakırlı da buna itiraz etmedi. Karadeniz’den gelip 2’inci 3’üncü nesil Diyarbakırlı olanlar var, onlarla aile gibiyiz.

Bizim itirazımız; getirdiklerinize değil,

İtirazımız, Diyarbakır’da ikamet etmelerine değil.

Verdiğiniz 3-5 maaşa, yani çifte maaşlara, yönetim kurulu üyeliklerinedir itirazımız.

Diyarbakırlı olmayan personel meselesini biz gündeme getirmişiz gibi bir algıyla kulağı tersten gösteriyor Sayın Belediye Avukatı.

80 ilden insan yaşıyor dünya kenti Diyarbakır’da.

Hiçbir zamanda sorun olmadı.

Ben, biz/bizler, Sur içinde doğup büyüdük. Çocukluğumuzdan itibaren dinleri, ırkları, mezhepleri, halkları tanıdık. Hiç ayırım yapmadık, aynı evlere, okullarda, camilerin, kiliselerin bahçelerinde hep birlikte oynadık, sonra birlikte büyüdük, Ermeni, Süryani, Kürt, Türk, Yahudi, Hıristiyan, Müslüman.

**

Haberciliğimiz ‘hasmane’ tutum olarak değerlendirilmiş, şehre karşı işlenmiş bir kabahat olarak tanımlanmış.

Kendi adıma konuşuyorum;

Bu kent beni iyi tanır.

En büyük korkum, kentime, insanımıza karşı bir kabahat işlemektir.

Ar ederiz, utanırız.

Neden ar eder, utanırız; çünkü kökümüz burada, temelimiz burada.

Kentin yüzde 90’ı bilir tanır.

Bu kenti küçük düşürecek bir kabahatimiz olmaz.

Kente karşı işlenmiş kabahatin/kabahatlerin ortaya çıkarılmasında da geri adım atmayacağımızı da herkes bilir.