Referandum ve adres gösterme!
Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir referandum gerçekleşecek. Birileri ‘Evet’, birileri de ‘Hayır’ diyecek. Burada esas olan ülkenin nasıl yönetileceği ile ilgili argümanları tartışmak onun üzerinden doğru olanı gerçekçi gerekçelerle ortaya koyabilmektir. Büyük oranda bunun böyle yapıldığını görüyoruz. Ancak, bir kesimin her nedense durumu buradan tartışmaktansa popülist belirlemelerle kafa karışıklığına neden olduklarını görüyoruz.
Birbirleriyle hiçbir ideolojik yakınlığı bulunmayanların bir defaya mahsus olmak üzere ‘HAYIR’ cephesinde ‘ortaklaşması’ belli bir organizasyonun ürünü olarak yansımıyor olmasına rağmen, bunun böyle olduğu konusunda belli bir kesimin ısrarı var. HAYIR diyecek olanları topyekûn ‘Terör’ ‘Terörist’ yaftalaması ile suçlama gayretine girenlerin aldığı doğal tepkilerin etkisi Evet cephesine ciddi bir darbe vurdu.
Yani, bu konuda yaratılmak istenen algı yurttaşın belleğinde ‘Yalan’ kelimesi ile buluşunca siyaseten fiyaskoya dönüştü. Ortak ideolojik birlikteliği olmayanların ‘Evet’ diyebileceği kadar ‘Hayır’ deme hakları ve özgürlükleri var. İki tercihte, iki tercihten birini benimseyenlerin de bir tek odağa ‘ipotekli’ olmadığı gerçeğinden hareket etmek durumundayız.
Özellikle, bilinçli bir şekilde toplumun en hassas olduğu ‘Terör’ konusunda karşıt bir cephe yaratılmaya çalışılıyor, buradan ‘vatansever’, ‘vatan haini’ gibi sonuçlarla kutuplaşma ve cepheleşmelere zemin yaratılmaya çalışılıyor. ‘HAYIR’ diyenleri ya da diyecek olanları bu alanda sıkıştırmayı hedefleyen bu yaklaşımın şimdiye kadar tutmamış olduğunu görüyoruz. Ancak, hayır cephesinde olan bir kesimin bu suçlamalardan etkilenerek, bu alandan gereksiz kurtulma çabaları onları da iktidarın suçlamaları ile aynı kulvara sürüklüyor.
İktidarın gereksiz, anlamsız suçlamalarından etkilenenlerin, ‘Siz bize PKK ile aynı saftasınız diyorsanız, bizde PKK Evet diyecek diyoruz ve bu safta değiliz’ ispatı için bir çaba içine girmelerine hiç gerek yok. ‘HAYIR’ tercihi bir parti, örgüt, kurum ya da kuruluşun ipoteğinde olmadığı gibi, ‘hayır diyecek olanlarla ideolojik bir bağımız yok, onların hayırlarını kabul etmiyoruz’ gibi referandumla ilgili tercihin ana odak noktası olmak gibi bir çabanın içine girilmesi de son derece yanlıştır. Aynı kulvarda olmayabiliriz, ancak bu durum hiçbirimizin ‘HAYIR’ demesine engel değil.
O nedenle referandum tercihinde çoğunluk sağlamanın yolu, bir yeri, bir yerleri adres göstermek değil. Ülkenin geleceği için tek adres, HAYIR’dır, herkesin katkısına açıktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.