Mezopotamya mı, Karadeniz mi?
‘Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı’ açıldı, yarın da kapanıyor. 6 günlük serüveni nasıl başladı, nasıl bitiyor, gezenler, dolaşanlar ne düşünüyor, eksikler, aksaklıklar nelerdir, bunlara bir göz atalım istedim.
Her şey güllük gülistanlık değil, ya da öyle olduğu yönünde, karşılıklı memnuniyetler yaratma gayret ve çabası ile olmuyor. Öyle olunca herkes birbirini kandırıyor, bir süre sonra herkeste yaptığının doğru olduğuna inanıyor, yapılacak işlerin devamı da hep kötü sonlanıyor.
Ne yapalım, oldu bir kere, yapılacak bir şey yok, her şeyin hayırlısı, mantığıyla yol yürümenin, sağlıklı bir iş yapmanın, bir sonraki işte eksikliklerin giderilmesinin mümkün olamayacağını söylemek istiyorum.
Kafadan bir eleştiri Mezopotamya Gurme fuarı için.
Bir dostum, ‘A kalite firmalar yok’ dedi.
Ben bilmiyorum, herhalde fuarcılıkta böyle bir tanım olmalı.
A,B,C, D her neyse, ancak Mezopotamya coğrafyasının lezzetiyle ilgili bir sıkıntının olduğunu söylemek isterim. Bir ara düşündüm, Mezopotamya Gurme fuarı mı, Karadeniz Gurme fuarı mı? Diye. Rize’nin, diğer kentlerin onur konuğu olmalarından elbette ki onur duyarız, ancak, yaptığınız işin adı neyse o iş o anlamda kokmalı, o anlamda lezzet vermelidir, diye düşünürüm. Başkası bu düşünceme katılmayabilir, o da o başkalarının düşüncesi, saygı duyarım.
Bir organizasyonun katalizörü olunması gerektiği gerçeği unutulduğunda, takipçisi olunur, gerçekleştirilmesi düşünülen ana konudan uzaklaşılır, amaç ta hâsıl olmaz.
Elbette ki organizasyon konusunda büyük sıkıntı yaşandı. Açılıştan itibaren devam eden süreçte bir profesyonelliğin olmadığını açıkça belirtmek isterim.
Mezopotamya coğrafyasının tamamının mutfak lezzetlerinin sunumunun yapıldığı, ‘şölen’ havasında bir fuara tanıklık edebilirdik. Maalesef, zorlama bir fuara tanıklık ettik. Bence, sorumlular şimdiden gelecek yılın çalışmalarını başlatarak, duruma profesyonel bir yapı kazandırmalıdırlar. Önce Mezopotamya lezzeti, sonrasında ise 60 ilin tamamının lezzetlerini taşıyabiliriz.
Dağ kapı, Dörtyol, Balıkçılar başı güzergahındaki kuruyemişçi, baharatçı, kahveci karışımı yeni trend dükkanların satış elemanlarının ‘açık artırmayı’ çağrıştıran çığlıklarına kent merkezinde isyan ediyorduk, aynı ekipler fuarın göbeğinde sürekli kulaklarımızı çınlattılar. Gurmelikten, lezzetten uzak bir satıcı profilinin bağırışları irite etti diyebilirim. Sessiz, sakin satış ve tanıtım yapanlar da vardı elbette, haklarını yemeyelim.
Sonuç; İlgilileri, bu yılki eksiklikler çerçevesinde sıcağı sıcağına bir toplantı yapmalı, gelecek yılın hazırlıklarını başlatmalıdırlar. Fiziki yapılanmadan, davetli firmalarının seçimine kadar titiz çalışma yapmalıdırlar. Mezopotamya lezzetleri tadında bir hazırlık, bir şölen olmalıdır. Tabi ki, profesyonel kokuyu da lezzetlerle birlikte almalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.