NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Lider-Siyaset-Özgüven

Lider-Siyaset-Özgüven

Siyasette özgüvenin kitlelerin ikna olmasında önemli araçlardan biri olduğunu yaşımız ve tecrübelerimizle test edebiliriz. Meseleyi günümüze taşıdığımızda; bütün eksikliklerine, yanlış ekonomik politikalarına, anket sonuçlarına göre 2023 seçimlerini kaybettiği görünmesine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özgüveninin kitleleri hala etkilediğini belirtip hakkını teslim etmek gerekiyor.
Sadece iktidar gücünden kaynaklı bir özgüven değil, kişisel siyasi gücünden kaynaklı bir özgüven olduğunu konuşmak lazım. Bu görüşüme itirazı olanlar olabilir, ancak, bu itiraza da gerçek bir örnekle cevabım var.
Kişisel özgüven siyaset dünyasında her zaman mevcuttur ve geçerlidir. Örneklerden biri, en tazesi Selahattin Demirtaştır. Özgüven konusunda birinci sırada yerini almış durumda. Geride bıraktığımız yüzyılların başlarında, ortalarında, ya da sonlarında dünyanın herhangi bir coğrafyasındaki herhangi bir millete, ülkeye özgüveni yüksek liderler nasip olmuştur. Sonuna geldiğimiz yüzyılın başında Mustafa Kemal Atatürk, dünyanın kabul ettiği özgüvenli bir liderdir. Kendine ve halka güvendi, bu iki güven birbiriyle buluşunca ortaya bir başarı çıktı,  yepyeni bir devlet doğdu. 
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ile buluşan özgüveninin son 20 yılda Türkiye siyasetine damga vurduğunu inkâr edemeyiz, ancak, bunun tescilinin iktidarının finalinde nasıl olacağını bekleyip görmek lazım.
*
Asıl konuşmak istediğim bir başka özgüvenli lider profili var.
Selahattin Demirtaş.
Bir siyasetçinin söyledikleri kitlenin, yurttaşlar topluluğunun aklında kalıyorsa, halk onun söylediklerini tekrarlıyor ve örnekler veriyorsa, o kişinin liderliği, özgüveni, bunların tamamının kabulü de tescil olmuş demektir.
Halk nezdinde tescil olmuş liderlik ve özgüven buluşması, bütün engellemelere rağmen bir gün gerçekleştiğinde, o gerçeğe herkes şapka çıkartır.
 
5 yıldır cezaevinde olmasına rağmen, morali bozulmayan, aksine sürekli dışarıya moral veren profilinin yanı sıra gerek kendi tabanına gerekse muhalefetin tamamına verdiği mesajlar siyasetteki özgüvenini ortaya koyarken, halkla bağını da güçlendiriyor.
Demirtaş’ın akıllarda kalan ve halkın telaffuz ettiği iki örnek sözü;
1-Seni Başkan yaptırmayacağız
2-Ben çaldığımı söylüyorum, sen de çaldığını söyle
*
Adam cezaevinde olmasına rağmen muhalefete moral veriyor, üstelik aralarında kendisine sıcak bakmayanların varlığına rağmen.
 
Son iki mesaj bile yeteri kadar moral veriyor.
Twitter mesajları özellikle muhalefete.
 
1-Ben muhalefetin adayı olsam cezaevinden bile seçim kazanırım.
Dışarıda ise halen bu üçkâğıtçı, dolandırıcı iktidarın halkı kandırıp seçim kazanabileceğine inanıyor.
 
2-Halka güvenin, yüzünüzü yoksullara dönün. Yan yana durmaktan korkmayın ve miting meydanlarını doldurun.
Merak etmeyin, biz varız. Birlikte kazanacağız, mutlaka kazanacağız.
*
Daha ne desin.
‘Kendinize güvenin, halka güvenin’ mesajı önemli.
Cezaevinde, dört duvar arasından ülkenin dört bir yanına yayılan özgüven dalgasının halkla buluşmasına hiçbir güç engel olamıyor. Onu esaret altında tutmayı başaran güç, halkla buluşmasına engel olamadığı gibi, özgüvenini de kıramıyor.
*
Sağa-sola mavi boncuk dağıtılarak siyaset dünyasında kazanılmış olduğu zannedilen bonuslar, başkaları daha renkli boncuklar dağıttığında o tarafa kayar.
 
Sol-sosyal demokratlar muhafazakâr kadrolarla iktidar olamaz, muhafazakâr kesimlerde sol kadrolarla iktidar olamaz. Her kesim kendisini var ederek iktidar olur, yaptıklarıyla, hak-hukuk, adalet anlayışı ve uygulamasıyla bütün kesimlerin takdirine mazhar olur.
 
Şili’de 35 yaşında Özgüven sahibi bir genç, milyonlarca özgüvenli insanın oyuyla devlet başkanı oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR