Suriye’deki operasyonlar ile ilgili hükümetten, devletin tepesinden başta ABD olmak üzere koalisyon güçlerine yönelik sitemler, suçlamalar gelmeye başladı.

‘Bizi yalnız bıraktılar’ diyorlar.

Hangi konuda?

IŞİD ile mücadele konusunda!

Daha ağır bir suçlama ise koalisyon güçlerinin IŞİD’e destek verdiği yönünde.

Daha önce de defalarca yazmıştık; Ortadoğu coğrafyası söz konusu ise kimse kimseye güven duymaz, duymamalı da. Kendi göbeğini kesecek güce sahipsen ancak o doğumu yaptırabilir çocuğuna sahip çıkabilirsin. Başkası göbek kesip doğumu yaptırırsa çocuğu göstermeden alır eğitir sonra eline silah verir sana sıktırır.

Bu örnek ironik ancak mevcut koşullar ve Ortadoğu gerçeğine birebir oturan bir örnek. Koalisyon ortağı dediğimiz ülkeler bu ironik örneği Ortadoğu’da yaşayan, uygulayıcıları olduğu için de durumu en iyi tahlil edenlerdir. Satrancın taşlarıyla ne zaman hangi koşullarda hamle yapacaklarını iyi bilenlerdir. Ayrıca, hamle yapacakları zamanın koşullarını nasıl oluşturacaklarını da çok iyi biliyorlar. Türkiye Ortadoğu ile ilgili bu satranç oyununu kâğıt üzerinde çok iyi bilebilir ancak, Cumhuriyet tarihi itibariyle pratikte ilk kez bu denli, kapsamlı dâhil oluyor oyuna.

Arap coğrafyası ülkelerinin bin 900’lü yılların başından itibaren Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sine karşı tavrı, tarzı, dostluğu, düşmanlığının nasıl olduğu, hangi aşamalardan geçildiği çok iyi bilinmesine rağmen, bu coğrafyada bir takım partnerlerle, onların adına ‘özgürlük’ savaşı denemelerine girişilmiş olmasının sonuçlarının ağır olacağı elbette ki biliniyordu. Ortadoğu coğrafyasını yeniden dizayn ederek önümüzdeki yüzyıla hazırlamak isteyen emperyal güçlerin Türkiye üzerinden hazırladığı oyunun ilk perdesindeyiz, amaçlar hâsıl oldu.

İkinci perdeyi ve oyunun son sahnesinin ne olacağını henüz bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir gerçek varsa; bir bataklığa sürüklenmiş olmamızdır!

Hükümetten ve devletin tepesinden koalisyon güçlerine olan sitem ve suçlamalarda bu gerçeğin görülmüş olmasındandır diye düşünüyorum.

Bu bataklıktan en kısa sürede en az zararla çıktığımızda en fazla kar edilecek zamandır. Bu kar edilecek zaman ise sınırların bu şekliyle korunması olacaktır. Belki de Irak ve Suriye coğrafyalarında bulunma konusundaki asıl amaç ve neden de böyle bir sonucu yakalamak içindir!