Bireyler, yönetenler kendi belirledikleri şahsi kural ve sistemlerle yaşam tarzı belirleyebilirler mi?

Dağda, bayırda, çayırda tek başına yaşıyorsa mümkün.

İstediği kadar kural ve yöntem belirleyerek yaşar.

İstediği gibi de yaşasın. 

Ancak, toplumsal yaşamın içinde yer alınıyorsa, kişisel kurallar geçerli değil. Geçerli olan, toplumsal kural, sistem ve yöntemlerdir.

Özellikle de kent yaşamında, ülke yönetiminde kuralsızlık yoktur.

Olamaz, olmamalı.

Toplumun temelini oluşturan, aileden başlayan ve toplumun tüm kesimlerine yayılan kurallar silsilesi uygulandığı içindir ki, yaşam bir sistem dâhilinde devam ediyor.

Hak, hukuk, adalet çerçevesinde yürüyen kurallar, yöneten ve yönetilenler arasındaki dengeyi sağlayan kurallardır. Toplumun kendi arasındaki hak-hukuk bağının düzgün yürümesine neden olan kurallardır.

Bu kurallarda ufak bir sarsıntı

Dengeyi bozar

Adaleti zedeler

Kişilerin karşılıklı hak, hukuk, adalet duygularını zedeler.

Bunları neden yazıyorum.

Ülkenin tamamına toplumsal yaşam içinde toplumsal kural ve yöntemleri hiçe sayan bir yaşam biçimi hâkim edilmeye çalışılıyor. Sorunların kaba güçle çözüleceği ve çözülmesi gerektiği mantığında olanlar türedi ve bu mantığı hâkim kılmaya çalışıyorlar.

Bu yetmezmiş gibi ülkeyi yönetenler de kuralsız yönetme biçimine talip olmuş durumdalar. Üstelik dayattıkları kanunlarla kuralsızlığı kural haline getirmeye çalışıyorlar.

 ‘İç güvenlik paketi’ tartışmaları ışığında kuralsızlığın nasıl hâkim olacağına baktığımızda; ortaya çıkan tablo bunu bize net bir şekilde gösteriyor. Tüm direnmelere rağmen iktidar ısrarla ‘Sizi kendi kurallarımla yöneteceğim’ diyor. Toplumun büyük bir bölümü demokrasi dışı yol ve yöntemleri kabul etmiyor, onların parlamentodaki temsilcileri buna karşı bir tavır sergiliyor. Ancak, durum hiç de iç açıcı değil.

İktidarın ‘iç güvenlik paketi’ ısrarı toplumsal bir sıkıntı olarak TBMM’de kanunlaşmak üzere. Kanunlaştıktan sonra sıkıntının daha da katlanacağını çok net görüyoruz. Demokrasi güçlerinin direnişinin hiçbir anlamı yok iktidar karşısında.

Bu paketin kanunlaşması konusundaki ısrar iktidarı giderek yalnızlaştırıyor. Paket yasallaşırsa tek başına kural koyan bir iktidarın yönetim biçiminin nasıl olacağını az çok tahmin etmek mümkün.

Kuralsızlıkta ısrarcı olan; birey, toplum, iktidar, yönetici, her neyse uygulamada önü alınamaz sonuçların ortaya çıkmasına zemin hazırlar. İktidar topyekûn kuralsızlığa zemin hazırlayan bir yol ve yöntem deniyor.

Ortaya çıkacak sonuçları az çok tahmin etmek mümkün.