Farkındalık ışığında, bilgelik yolculuğuna çıkmak ve insanla var olmak, tarifi olmayan bir anlam bütünlüğüdür. Bilgelik, dikkat ve farkındalığın ta kendisidir. İnsanla, farkındalık ışığını yakalamanın, önemli bir edim olduğu açıktır. Yaratıcılığın ne olduğunu ve nasıl bir yaşam geliştirdiğini bununla görebiliriz.

Zihinsel Kuraklık

İnsan belleği ile oluşmuş olan dünya yaşamından ve bunun getirmiş olduğu masal aleminden, zihinsel kuraklığı aşarak çıkabiliriz. Olanı, olduğu gibi görebilmek önemlidir. İnsanın, çılgınlaşmış masal alemini aşmadan, yaşamın ne olduğunu anlamak zordur. İnsanlığın, ölümden beter yaşamlarla pençeleştiği açıktır. Bu, uyuşmuş zihnin alemidir. Gerçeklerin fululaştığı nokta da, budur. Sevgi ve duyarlılığın öldüğü, dinlemenin kaybolduğu, gözlem ve izlemelerin geri planda kaldığı yer de burasıdır. Zamanın ve ruhun esaretine hapsolmuş bir algıyla hareket etmek, körelmeyi getirir.

Özgürlük Sahaları

Özgür tartışma, paylaşma, yaşama, gelişme, büyüme ve ilerlemenin akışına, farkındalık ışığında gidilebilir. Enerji, madde, toplum, yaşam, canlılık, fark etme ışığında anlaşılabilir.

Sistemler

Bir zihin sistemi -kötü olmasını bir yana koysak bile- ne denli iyi, güzel, dolu ve hoş olsa bile, zamanın ihtiyacına hitap edip cevap vermediğinde mekanikleşir. Zihinsel yöntemlerin böylesi bir çıkmazı vardır. Zihinsel bir sisteme veya yönteme takılıp kalmak, evrenin gelişim zekasına aykırıdır. İnsanın bu türden garip bir özelliği vardır. Farkındalık ışığı, buna itiraz ediyor ve bunun görünür olmasını istiyor. Farkındalık ışığında oluşan yaşam bütünlüğü, kendini yenilemenin, yeniden doğmanın, uyanmanın, açılmanın, filizlenmenin ve var etmenin doğuşlarıdır. Canlı olmanın ve canlı kalmanın göstergeleridir bunlar. Sezgi, işlevselliğini, bu akışla kazanabilir.

Zihinsel Alışkanlıklara Tutunmanın Kodları

Hayatımızın gelişim aşamalarında oluşan ve bütün yaşamımıza etki eden kodları çözmedikçe, kendimizle olan bağımızı ve paylaşımlarımızı anlayamayız. Bu kodların derinliği, tanıklığını yaptığımız yaşam deneyimlerinde açığa çıkar. Genç veya yaşlı, yaşamış olduğu yabancılaşmayı, bu farkındalık ışığıyla görebilir ve anlayabilir.

Oluşmanın Yabancılaşma Hali

Sevgi ve mutluluk haline gelmeyen insan, kendinden kaçar. Ama, neden kaçtığını bilmez. Zihni meşgul eden psikolojik birikimler, insanı kendine yabancılaştırır. İnsanı, kaçış halinde tutan, bu yönlerdir. Bunu fark etmeyen insan, bu kaçışlarına devam eder. Her deneyim, acı bir ok olarak döner ve saplanır. Tüm yaşamında yalnızlık biriktirir insan. Her şeyden bihaber, derinden derine bir boşluk çöker insanın içine. Korku ve üzüntü, yuva yapar insan yüreğine. Kaçışlar derinleşir; kendinden, ailenden, kentten ve insandan… İnsan yaşayamadığı çocukluğuna ve gençliğine döner. Yaşadıkları ise erken büyütür onu. Kadın ve erkek olarak, insandan uzaklaşmanın yüzüne dönüşür. Buluşamadıkları ise birer ıstırap haline gelir.

Işık Sensin

Kendine dönmek, en parlak ışığı oluşturmaktır. Her insan, kendi ışığını yaratır. Kendi ışığını yaratamayan insanlar, bir başkasının ışığında kendini görmeye çalışır. Başka ışıklarda, kendini bulmak isteyenler, hep gölgede kalır, korku, acı ve yalnızlığı çok daha derin yaşar.

Ne yaparsan yap, döneceğin yön, kendi ışığındır. Bunun dışında, hiçbir ışık seni sana getirmez ve özgür bir yaşam oluşturmaz. Kendi gerçekliğini bilmek ve yüzleşmek, esas yönünü bulmana ve farkındalığına ışık oluşturacaktır. Bu, solmayan esas ışık ve aşktır.