Diyarbakır'da Müzik
Peygamberler ve sahabeler şehrinde belediyenin otobüsle sokak ve caddelerde müzik çalması yakışmadi.
Kim hangi tarafa çekerse çeksin Corona virüsünün can aldığı bu günlerde gürültü kirliliğine de sebep olan bu müziği beğenmedim.
İşini kaybeden, dükkanı kapalı olan, evinde ekmek bulma sıkıntısı çeken, maskeyi temin edemeyen... bir zamanda müzik dinletisi şık olmadı.
Corona virüsü ile mücadele çerçevesinde bazı tedbirler alınmakta.
65 üstü ve 20 yaş altı insanların her gün ve hafta sonu herkese uygulanan sokağa çıkma yasağı bu tedbirlerin bazılarıdır.
Bu tedbirler, evde kalma zorunluğu ve sosyal mesafeyi koruma beraberinde bazı sıkıntıların olması doğaldır.
Sabahtan akşama kadar ayni evde ve birada bulunma sonucu oluşan stres, can sıkıntısı... beraberinde aile içi huzursuzluğu getirdiği bir gerçektir.
Bunu önlemenin veya millete moral vermenin yolu otobüslerde yüksek sesle müzik ilemidir?
Diyarbakır'a yakışan bu mudur?
Müzik yerine Kur'an i dinletin demiyorum ancak bizi rahat bırakın, ses kirliliği yapmayın deme hakkına sahibiz.
Müzik "Ruhun gıdası" denilse de farklılık arz etmesi hangi ruha hangi müziğin gıda olduğu da ayrı bir sorudur.
Hastahane düşünün içinde nice hastalar var. İlaç herkes için şifa kaynağı ancak hangi hastaya hangi ilaç ve doz çok önemli.
Ayırım yapmadan aynı ilacı veya rastgele bir ilaç herkese verilse gıda değil belki bazılarına zehir olur.
Kürtçe müzik, oyun havası, aşk, destan, kahramanlık, Türk sanat müziği, arabesk, pop, rep, yabancı müzik, şemame, delal, dilan, zeybek, uzun hava, misket, Türk halk müziği, halay... say saya bildiğine.
Hangi müzik kimin ruhuna iyi gelir?
Bir sürü tv kanalları, internet ve müzik çalar var isteyen istediği müziği daha kaliteli biçimde dinleme imkanı var.
Hem bu müzik neyin kutlaması?
Virüsün aşısı veya kesin tedavisini mi bulduk?
İşini de olanlara, aşı olmayanlara, derman arayanlara... Çare mi bulduk?
Oysa Virüste ölenleri defin edildiğinin yası, hastası, hastahanede ölümle pençeleşeni, yaşlısı, bebeği... rahatsız etmeye ne hakkımız var?
Bazı gençleri veya sevdiği müziğin çalındığına denk gelen sevinecek diye umumu hatta bir kişiyi bile rahatsız etme hakkına sahip değiliz.
Dünyada bilim adamları bu hastalığı yenme çabası içinde iken, din adamları da manevi destek için dualar etmektedir.
İspanya'da 500 yıldır yasak olan ezanın okunduğu, kiliselerde, Avrupa'nın bir çok kentinde tüm dinlerin beraberce dua yaptığı bir dönemde yaşanıyor.
Dinimizin gereği olan DUA yapmıyorsak bari bu müzikle dua edenleri rahatsız ederek dua etmelere mâni olmayalım.
Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.