İlk başta şunu peşinen söyleyeyim ki belirlenen asgari ücreti yeterli bulmuyor ve asgari ücretliden verginin alınmasını ise tümden yanlış bulduğumu söylüyorum.

Geçimin asgarisi ile geçinmeye çalışan birisinden vergi alınması İslam'la yakından uzaktan alakası yoktur.

Kullandığı Elektriğe, suya, ekmeğe.. hizmet aldığı her şeye vergi veren asgari ücretlinin maaşından da vergi kesilmesi hiç doğru değildir.

Tarih bize şunu göstermiş ki "Güçlü devlet " için vergiyi yaygınlaştıran ve fakir (Asgari ücretli ) den vergi alanların gelecekleri parlak olmamıştır.

Refah düzeyi yaygınlaştıkça, tabana indikçe, zengin ve fakir arasındaki fark azaldıkça o ülkeler güçlü olmuşlardır.

Asgari ücretlinin vergi dışı kalması ülkelerin aleyhine değil hep lehine olmuştur.

Asgari ücretli vergi dışında kalırsa, işveren üzerindeki yük azalacağı gibi, çalışan da bir nebze olsa rahatlayacak, piyasalar canlanacaktır.

Bu da talep olacağından arz da oluşacak ve istihdama olumlu katkısı olacaktır.

Devletin vergi kaybı da, harcamalarda alınacak vergilerle minimize edilecektir.

Dolaylı vergiler ve gelirler belki de bu vergi kaybından daha büyük bir gelir olarak geri dönecektir.

Noel: Latince kökene sahip "Natalis" sözcüğünden türeyen; doğum günü, yıl dönümü manasına gelir.

Hz. Isa(as) doğum günü olarak da kabul edilen Noel kutlamaları tarih içinde ve farklı Hıristiyan dinleri arasında da farklı tarihlerde kutlanmaktadır.

Protestan ve Katoliklerin 25 Aralık'ta, Ortodoksların ise 6 Ocak'ta yılbaşını yani Noel'i kutlamaktadırlar.

Aralığın 24 den başlayıp 6 Ocağa kadar devam eden ve 31 Aralığı 1 Ocağa bağlayan gecede zirve yapar.

Müslüman'ların "Noel" ile yakından uzaktan bir alakası yoktur.

Meşhur bir fıkradır;

Çanı pisleten kargaya bir türlü çare bulamayan papaz nihayetinde çanın yanına bir kap şarap bırakmış, karga şarabı içince sızmış ve papaz onu yakalarken şöyle demiş;

"Müslüman olsan içki içmezdin, Hıristiyan olsan çanı pisletmezdin"

Lâik eğitimin yetiştirdiği bir neslin acıklı hali.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” buyrulmuştur. (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)

Hadisini delil gösterip halkın tedirginliğine sebep olanlara gelince;

Adalet, insan hakları, sadakat, müspet ilim ve fende batıya benzemek şöyle dursun onların çok gerisine düşmüşüz.

Sadece yılbaşında değil tüm zaman diliminde: Faiz, Kumar, Zina, İçki, Cinayet gibi en büyük kötülüklere karşı mücadele edilmelidir.

Haksızlık, kul hakkı, adaletsizliğe karşı bir varlık gösteremeyip sadece yılbaşında ahkâm kesilip, mübalağa yaparak "başka kavme benzeme" diyerek insanları rencide etmek yanlıştır.

Biz yine de bu tür kutlamaları yapmayalım.

Selam ve dua ile.