Nahit Eren Güran ailesiyle görüşmesini anlattı

Nahit Eren Güran ailesiyle görüşmesini anlattı
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davanın ikinci duruşması devam ediyor. Duruşmaya verilen aranın ardından esasa ilişkin savunmalara geçildi.

TİGRİS HABER-15.30'da tekrar başlayan duruşmada, salonda yaşanan gerginliğin ardından sanık yakınları dışarı çıkartılmıştı. Tekrar başlayan duruşmada söz alan Diyarbakır Barosu avukatları beyanlarını sürdürüyor.

Narin Güran, kaybolduğunda Diyarbakır Barosu Başkanı olan Nahit Eren, o dönem Güran ailesiyle yaptığı görüşmeleri şöyle anlattı:

"Delillerin sosyal medyada, TV programlarında tartışıldığı bir duruma daha önce tanık olmadım. Biz yapmadık mı hiç? Yaptık. Zaman zaman kamuyounda büyük infiale sebep veren bazı olgular ile izahatte bulunduk. Ancak taraflara yönelik suçlayıcı beyanımız olmadı. Sosyal medyada neyin amaçlandığını da hissettik.

Diyarbakır Barosu üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Diyarbakr Barosu’nun hafızası, tecrübesi, geçmişi var. TV'lere çıkıp halen Diyarbakır Barosuna etiket yapıştırmaya çalışıyorlar. Güran ailesi yakınları benimle görüşmek istedi. Baroda, meslektaşlarımla birlikte görüşebiliriz dedik. 4 kişi geldi, 4 saatten fazla görüştük.

Diyarbakır'dan bu dava dosyasına avukat bulamıyoruz dediler. Avukatlara telkinde bulunduğumu iddia ettiler. Asıl mevzu neydi? Bana, 'Dava dosyasının zorluğu ve hassasiyeti itibariyle milyonlarla vekalet ücretinden bahsediyorlar' dediler. 'Çocuklarımız okula gidemiyor' dediler. Hangi baro başkanı buna sessiz kalabilir? Ben de kendilerinden ricada bulundum, hu algıya ben sebebiyet vermedim, sizler kendinizi sorgulamalısınız, cinayetin faili kimse teslim edin' dedim. Sohbetimiz bu.

Geldiler işkenceye. İşkence ve kötü muamelede bulunulduğunu ve destek istediklerini söylediler. Hay hay dedim, baroya davet ettim. 'Başkanım bu meseleye bir daha dahil olmak istemiyor, o yüzden gelmek istemiyor' dedi. Ben bu durumda nasıl suç duyurusunda bulunabilirim?

Aile bize gelir, cezaevinde kötü muamelede bulunuldu der, biz başvuruyu alır ve İnsan Hakları Merkezimizi ilgili cezaevine gönderir raporu ortaya koyarız. Aileye, işkence konusunda yanlarında duramayacağımı söylediysem, neden davanın takipçisi olmamız noktasında talepte bulundular? Eğer ben işkence iddiasına sessiz kalan bir baro başkanıysam bana neden vekalet çıkarttılar?

23 Eylül'de bir kez daha arandım. Bu sefer kalabalık bir grup geldi. Kimseyle tek başıma görüşmedim, yönetim kurulu üyelerimizle birlikte görüştük. Bu görüşmede kendilerinden ricada bulundum. Cezaevinde akrabalarına işkence yapıldığını söylediler. Enes'in dişleri ve ayak tırnaklarının çekildiğini söylediler.

Türkiye'de cezaevlerinde işkence yoktur diye bir iddiam yok ama bana 23 Eylül'de geldiklerinde zaten avukatları vardı. Cezaevinde böyle bir iddia varsa özel avukatlarınız var, bunlar görüşme gerçekleştirsin, eğer iddia doğruysa biz de dahil olacağız dedik ama avukatlar bize dönmedi.

Armağan Çağlayan'ın programına çıkıp, "Narin sosyal çevresinde kaybettirildiği için aileden destek göremedik" dedikten sonra beni azlettiler. İşkence iddiasına kayıtsız kalıyor isek bu zamana kadar neden beklediniz?

Gelelim dosyamıza...

Bu dava sosyal medya üzerinden delil tartışmalarıyla başladı, ben de oradan başlayacağım. Bir fatura sunuldu meslektaşlarımız tarafından. O çizelgede Salim'in cinayet saatinde, cinayet mahalinde iken 2 ödeme yaptığını söylediler. Doğrudur, iki işlem gerçekleştirilmiş. Saat 15.19.10'da gerçekleşen havale işlemi, sistemsel bir havale işlemi.

İkinci havale işlemi saat 15.28.10'da. Orada tam da o işlemi gerçekleştiği dakikalarda 71 saniyelik bir bağlantı gerçekleşiyor. O 71 saniyede telefonun birçok arka uygulaması sisteme bağlanmış.

Salim beye Turkcell, fatura ödendi diye mesaj atıyor ancak HTS geçmişinde bunu göremiyoruz. 21'inden sonra Salim Güran'ın telefonu coşuyor, veri çizelgesi kalp atışlarında olduğu gibi tavan yapıyor. Telefonda bir temizlik mi yapıyor? Mümkün.

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren, Salim Güran müdafiinin sosyal medyada paylaştığı DARA-2 görüntüsü üzerine (beyaz araç) - 15.41'de oradan geçen araç Salim Güran'ın aracı değil.

Baz verisini çürütmek üzerine doğru olmayan bir paylaşım yapılmış."

Kaynak:Haber Merkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.