VİDEO - Bir kitaba sığamayan hekim: Dr. Selim Ölçer

Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - DİTAV’da Amida Akademi Söyleşileri kapsamında düzenlenen buluşmada Dr. Selim Ölçer’in ‘Ne Kahramanlara Ne De Kahramanlığa İnanırım’ kitabı üzerine söyleşi yapıldı. Yazar Şeyhmus Diken’in moderatörlünü yaptığı; Dr. Mahmur Ortakaya, Dr. Şükrü Hatun ve kitabı yayına hazırlayan ve editörlüğünü yapan Özen B. Demir’in de katıldığı söyleşiden sonra Dr Selim Ölçer okurlarına kitabını imzaladı.
Çok sayıda hekimin katıldığı söyleşide yazar Şeyhmus Diken; “Birçoğumuz Dr. Selim Ölçeri hekim kimliğiyle biliyoruz, tanıyoruz. Hekim kimliği dışında da; çok iyi sivil toplumcu, entelektüel ve hak savunucusudur. Bu kimliklerin dışında; Dr. Selim Ölçer’in Kürt kimliği üzerinden de bilindiğini, bu yüzden de ötekileştirme yaklaşımlarını kitabın satır aralarında gördüğünü ve hissettiğini söyledikten sonra Dr. Selim Ölçer konuşmasına kitabın yayına hazırlanmasında katkıları olan Özen ve Onur Erdem’e emeklerinden dolayı teşekkür ederek başladı.
El birliğiyle birçok şeyin üstesinden gelinebiliyor
Dr. Selim Ölçer; Biz büyük kahramanlar büyük iş yapan insanları çok gördük bu toplumda Ama onların ürettikleri işlerin toplumda kalıcı hale gelmediğine de baktık. Bir toplum eğer kendi içinde kendi sorunlarını çözemiyorsa, kendileri için bir şey yapamıyorsa, birileri gelip onların yerine bir iş yapıyorsa, o toplumda bir sıkıntı var diye düşünüyorum. Bu sıkıntı nedeniyle Tek tek hepimizin yerine bir iş yapıp kahramanlıkla bir sorunu çözmeye çalışan insanlar yerine acaba el birliğiyle bir şey yapabilir miyiz? Aramasını yapmak bize nasip oldu. Tabi bunun örnekleriyle Tabipler Birliğinde, İnsan Hakları Vakfında, Mezopotamya Vakfında çalıştım. Bu üç yerde de gördüm ki; insanlar bir araya gelip el birliğiyle bir emek ortaya koydukları zaman, üretmeye çalıştıkları zaman, birçok şeyin üstesinden gelebiliyor ve başarabiliyorlar. Bu çok önemli bir şeydir.
Evde Kürtçe konuşan dışarıda okulda ve diğer yerlerde Kürtçe konuştuğunu Kürtçe bildiğini gizleyen şizoik kimlikli insanlar olarak yaşadık biz. Bu hayatı yaşarken de zaman zaman önümüze engeller geldi. Biz bunu çok sorun edinmedik. Gizli gizli Mustafa ve Arif Cizrevi kardeşlerin seslerini Erivan radyosunu dinliyorduk.
‘Bizim kuşak hayata farklı baktı’
Şimdi Z kuşağı Y kuşağı diyorlar. Bunlara baktığımızda aramızda ciddi bir fark var. Biz hayata farklı baktık. Kendi çıkarlarımızı öne koyan bir hayat yerine, topluma adanmış hayatlar olarak baktık. Şimdiki kuşakla bizim kuşak arasında çok ciddi bir farkımız var.
Bir hayat yaşadık. Bir bedel ödedik.68 kuşağı, hatta 78 kuşağı da bedel ödedi. Hatta 80’li kuşaklar da. Bedel ödeyerek geldik. Bizim farkımız şu oldu; Hayatın içinde her birimiz bir şey oldu.
‘Kendi çıkarımızı önceleyip bir şeyler yapmak çok bize uygun gelmedi.’
Hepimiz bir şekilde bir karşılık beklemeden bu toplum için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Kendi çıkarımızı önceleyip bir şeyler yapmak çok bize uygun gelmedi. Bu nedenle bizim aramızda zengin olanlar da oldu. Diğerleri genel olarak sıradan insanlar olarak bir hayat yaşadılar, son derece saygın bir hayat yaşadılar.
İnsanların kendi için bir şey yapmasını çok erdemli olduğunu düşünerek kahramanlığa itiraz ediyorum. Kitabın özeti budur
Diyarbakır’a geldiğimde bir şeyi fark ettim. Kürtler için bir şey yapamamışım. Bunu fark ettim. Bunu öğrenmek için stayişle bahsedeceğim benim en temel şeylerimden bir tanesi Selçuk Mızraklı, Adem Avcıkıran olmuştur. Zaten Mahmut ağabey yanımızdaydı. Bunların dostluğu ve arkadaşlığının ayrı bir yeri var. Bana büyük emekleri oldu. Tedaviyle ilgili görüşlerimi anlatırken şunu ifade ediyorum; Bak senin için şu tedavi planını düşünüyorum. Şöyle bir şey yapacağım. Buna sen ne diyorsun? Sen kendin için bir şey yapman lazım. Bunlara ne diyorsun? Ben insanların kendi için bir şey yapmasının çok erdemli bir şey olduğunu düşünerek kahramanlığa itiraz ediyorum. Bu kitabın özeti budur.
Moderatör yazar Şeyhmus Diken; Siz değerli büyüğümüz ve her zaman saygıyla andığımız hekim ve eski bakanımız Yusuf Azizoğlu Silvan’ın ilk hekimi. Siz de ikinci hekimi olarak; hayatınızda hiç hemşeri hasta ve hekim ilişkisi eksilmiyor.
‘Selim Ölçer bir kitaba sığmaz’
Dr.Mahmut Ortakaya; Bu kitaba sığacak bir durum yok. Selim Ölçer ölçüye, kitaba sığmaz. Etkin TTB’nin meydana gelmesinde arkadaşlarıyla birlikte bunlardan biri de Şükrü Hatun’dur. Onlar etkin, demokratik TTB bir kurum yaratmak istediler.1990’lardan şimdiye kadar TTB’de güzel bir model meydana geldi. TTB Diyarbakır’da kendi diliyle vatandaşlara hitap etmesi, onların dertlerine çare bulması çabaları diğer hekimleri içinde önemli bir ders oldu.
‘Onlar sayesinde Diyarbakır kıtasını keşfetmiş olan bir insanım.’
Dr. Şükrü Hatun: Benim için Selim ağbi ve Mahmut ağbi gelir. Onlar sayesinde Diyarbakır kıtasını keşfetmiş olan bir insanım. Diyarbakır kıtasını bana tanıtan insanlardır. Bir şehrin, bir bölgenin yalnızca siyasi özellikleri üzerinden tanınması da bir haksızlıktır aslında. Bana sorarsanız Selim ağbi ve Mahmut ağbi bizim camiada bunu alt eden, aşan insanlardır. Kürtlüğünden dolayı Selim ağbinin bu kadar ayrımcılığa uğradığını bilmiyordum. Ama Selim ağbin bir özelliği var. Bunu takan bir insan değildi. Bunlar var ama yine de biz yürüyebiliriz. Gene de her şeyi iyi yapabiliriz. O yüzden de Ne Kürtlüğü bir pürüz gibi ne bir madalya gibi taşıyan bir adamdı Selim ağbi.
NS
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.