VİDEO - Göbeklitepe kâşifi Mahmut amca anlatıyor
Şirvan Oktay Görer
TİGRİS HABER - 1986 yılında, Şanlıurfa kent merkezinin yaklaşık 22 km kuzeydoğusundaki Örencik köyünde yaşayan İbrahim ve Şavak Yıldız’ın tarlalarını sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye götürmesiyle ortaya çıkan ve ‘en büyük arkeolojik keşif’ olarak kabul edilen tapınak restorasyon çalışmasının ardından yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Amcası ‘Taşı geri götürmem’ demiş
Arazinin eski sahibi Mahmut Yıldız, babası İbrahim ve amcası Şavak Yıldız ile başlayan arkeolojik keşif öyküsünü şöyle anlattı: “Biz burada tarım yapıyorduk. Burası tarlaydı. Burada tarım yapılırken, kutsal bir yer olduğu biliniyordu. Amcam burada çift sürürken, 1986’de tarlada iki tane eser buldu. Bulduğumuz taşı müzeye götürdüğümüzde müze müdürü, arkeolog olmadığı için tarihi eser taşa kireç taşı olduğunu söyledi. Bunu geri götürülmesini istedi. Amcam da ‘Bir defa bu taşı getirdim, bir daha tekrar köye götürmem, yolda çöpe atarım’ deyip o taşı zor durumda kaldığı için müze teslim almıştı. Şimdi o taşın değerinin bilinmesi üzerine bölgede çıkan kazı çalışmasıyla dünya tarihine ışık tutan bir yer olarak keşfedildi. 1986 yılında 4-5 yıl bu eserler müzede kaldı. Daha sonra Alman arkeologlar, amcamın müzeye vermiş olduğu taşları görüyor. Ondan sonra buraya gelip burayı keşif yaptılar. 1993 yılında kazı başladı.”
Göbeklitepe’deki kalıntıların tespiti, insanların taş devrinden çıkıp uygarlık kurmaya geçişlerinin tarihini binlerce yıl daha geriye çekilerek yazılmasına neden olmuştu. Tarihi, milattan önce 11 bin 500 yılına kadar uzanan ve İngiltere’de bulunan Stonehenge’den 7 bin, Mısır piramitlerinden ise 7 bin 500 yıl daha eski olan insanlığın en eski ibadet merkezi Göbeklitepe Tapınağı’nın, çatı örtüsü ve canlandırma merkezi tamamlandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.