VİDEO - Doğayla tek başına
Özel Haber/ Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın hemen yanı başındaki Sadi Tanoğlu köyünde yaşayan İhsan Aslan, Dicle Üniversitesi için köyü istimlâk olunca şehre yerleşmek zorunda kaldı. Köy yaşamına alışmış olan Aslan kentin nüfusu büyümeye başladıktan sonra kentin yaşamına ayak uyduramıyor ve eski köyünün biraz uzağında arazi satın aldı. Şimdi, şehirden uzakta, elektriğin olmadığı, telefonun çekmediği tek başına bir yaşam ortamı yaratmış durumda.
Toprağı ve doğayla iç içe olmayı özlüyor. Beş yıldır aldığı bu arazide kendisine kurduğu dünyasında şimdi mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürüyor. Kendi deyimiyle doğayla baş başa, hiçbir teknolojiye de ihtiyaç duymuyor.
Neden şehirden uzakta bu yaşamı tercih ettiğini; “Şehirde yaşamak bize ağır geldi. Çiftçilik yaptığımız için o yaşama alışmışız. Şehir eskiden bu kadar kalabalık değildi. Şehir daha güzeldi. Şehir kalabalıklaşmaya, binalar yapılmaya başladıktan sonra, bu ortamdan sıkılmaya başladım. Burada arazi aldım. Burada yaşamaya karar verdim. Beş yıldır da buraya gidip geliyorum.” Diye anlatıyor.
İhsan Aslan’ın şehirde de evi var ve çocukları çalışıyor. Maddi olarak kendisine ihtiyaçları da kalmamış. Haftanın bazı günleri şehre inip çocuklarını görüyor. Bazı ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra tek kişilik dünyasına geri dönüyor. Çocuklarının baba orada tek başına ne yapacaksın demelerine de aldırış etmiyor. “Çünkü biz köylüyüz. Orada ekip biçmiş, hayvancılık yapmışız. Şehrin bu kalabalığı, beton binalar bana iyi gelmiyor. Ben burada daha mutlu ve huzurluyum, burada ömrünün daha uzun olacağını düşünüyor.” Diyor.
Konuşma ihtiyacı hissettiğin de ne yapıyorsun? Tek başına canın sıkılmıyor mu?
Ara sıra dostlar geliyor. Burada oturup yemek yiyor, sohbet ediyoruz. Dostlar yalnız bırakmıyorlar. Her gelen biz şehirde bunalmışız, binalardan bıkmışız, senin yerin ne kadar güzeldir diyorlar. O güzel binalar bile akıllarına gelmiyor. Bir çay içtiklerinde ekmek yediklerinde ‘buranın çayı ekmeği ne kadar güzeldir’ diyorlar.
Bir sohbet ihtiyacı duyduğumda atıma binip bir dostu ziyaret ediyorum. Sohbet ediyor sonra gelip işimize devam ediyoruz.”
Haftanın birçok gününü tek başına geçiren İhsan, burada küçük de bir çiftlik kurmuş. Çiftliğinde tavuk, koyun, tavşan besliyor. Ayrıca kendisine sadık olan köpeği ve atıyla hayatından oldukça memnun vakit geçiriyor.
Yaşama küstün mü?
Burada huzurum daha yerinde. Elektrik yok. Televizyon yok. Betonlaşma yok. Her hangi bir kimyasal yok, doğal ortam, havası da güzel, oksijeni bol. Keyfim yerinde, daha iyi dinleniyorum. Çayı içerken bile tadı farklı. Burada daha huzurlu olduğum için buradayım, bir insan yaşadığı yerde mutluysa orası onun için cennettir.
Burada elektrik de yok, telefon da çekmiyor. Teknolojiden uzak çocuklar baba burada tek başına ne yapıyorsun demiyorlar mı?
Onlara benim ömrüm yirmi sene ise şehirde ancak on sene yaşarım diyorum. Çocuklarıma şehirde ömrüm kısa olur diyorum. Onlar da sen nasıl rahat ediyorsan öyle olsun, her hangi bir sıkıntın olursa hemen yanındayız diyorlar. Çocuklar çalışıyorlar. Boş zamanlar da onlarda yanıma geliyorlar. Burada sıkıldığım zaman eve gidiyorum. Şehre gittiğim zaman sıkılıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.