VİDEO - Diyarbakırlı müzisyen Ruşenê’den samimi sözler; ‘Aileye özendim müzik yaptım’

Özel Haber / Mümin Ağcakaya

TİGRİS HABER - İlk sahne deneyimini tarihi Zerzevan Konağında yapan Ruşenê, yola çıktığı müzik yolculuğunu Tigris Haber gazetesine anlattı.

Çocukluğunda sürekli stran ve klamların söylendiği, şewberklerin yapıldığı bir ortamda geçen Diyarbakırlı sanatçı Ruşenê müzikle olan bağını, bu ortamdan nasıl etkilendiğini, başka bir mesleği seçmesine rağmen içinde ukde olan müziğe dönüşünü, ilk sahneye çıktığında yaşadığı heyecanı ve müzikle ilgili gelecekte neler yapacağını bu konudaki düşüncelerini bizimle paylaştı.

Sanatçı Ruşenê çocukluğunda nasıl bir müzik ortamında büyüdüğünü şöyle anlatmaktadır;

“Çocukluğumdan beri müzikle iç içe olan bir ailede büyüdüm. Teyzem, dayım, dedem evde sürekli dengbeji şarkıları, klam ve stranları söylüyorlardı. Küçüklüğümde hep onlara özeniyordum. Onlar gibi şarkılar söylemeye, onlar gibi ritim tutmaya çalışıyordum. Biz geceleri buluştuğumuz zaman kuzenlerimle, teyzemlerle, dayımlarla birlikte şevberkler yapıyorduk. Sabahlara kadar söylüyorduk.

‘Müzik bilincimde önemli bir yer etti’

Aslında küçükken dengbeji şarklar bana bazen sıkıcı gelebiliyordu. Ama yaş ilerledikçe o müzikleri daha fazla dinledikçe, anlamlarını öğrendikçe ne kadar güzel ve bizden olduklarını ve bizi ne kadar anlattıklarını öğrendim. Böylece müzikle yakınlığım daha fazla gelişmeye başladı. Ve müzik benim bilincimde de önemli bir yeri oldu.

O dönemlere ilişkin şöyle bir anım var. Küçükken kuzenlerimle bir araya geldiğimizde babamlar, amcalarım kim daha güzel söyleyecek diye yarışama düzenlerdi. Bizi kırmamak için hepiniz güzel söylediniz derlerdi. Ama o yarışmalarda hep ben birinci oluyordum.

‘Şarkı söylediğimde çocukluğuma dönüyorum’

Şimdi şarkı söylediğim zaman o günlerime dönüyorum. Şarkı söylemenin bende böyle bir etkisi var. Hayat beni başka yöne çektiyse de zaman içerisinde mesela fizikçi oldum. İş güvenliği uzmanıyım. Farklı alanlarda çalıştığım halde bilinçaltında içimde hep böyle bir şarkı söyleme özlemi, şarkı söyleme isteği, kendimi müzikle ifade edebilme istemi vardı. Şarkıyı duyduğum zaman düşünüyordum. Acaba ben de söyleseydim nasıl olurdu diye. Kafamda hep böyle kurdum. Acaba şarkı söyleseydim acaba nerde olurdum ya da söyleyebilir miydim diye düşündüm. Daha sonra zaten söz yazıyordum. Şiirlerim var hem Türkçe hem Kürtçe. Sonra ben kendi şarkımı bestelemek istedim ve aranjör Azat Yılmaz’la görüştüm. Çok yardımcı ve destek oldu. İlk şarkımızı yaptık. Şimdi söz ve müziği bana ait olan üç şarkım var.

‘Şarkı söylemek ve söz yazmaktan keyf alıyorum’

Şunu gördüm gerçekten benim istediğim, içerisinde mutlu olduğum, yapmaktan keyif aldığım şey şarkı söylemek ve söz yazmak. Çünkü müziksiz bir hayatı düşünemiyorum. Müziksiz bir hayat kup kuru bir çölmüş gibi geliyor bana. Müzikle birlikte yaşadığım ve müzikle iç içe olduğum zaman o çöl bir anda yemyeşil oluyor. Çiçekler açıyor ve koskocaman bir bahçeye dönüyor. Hayal dünyamı ve benim iç dünyamı gerçekten besliyor ve büyütüyor. O yüzden müzikle iç içe olmayı çok seviyorum.

Başka mesleği seçmenize rağmen müziğe nasıl başladınız?

Müziğe başlamam da şöyle oldu. Burada bir ritim, dengbeji eğitim veren bir kurs vardı. Ben buna katılmak istedim. Fakat kursta beni elediler. Kursta başvurum olumsuz sonuçlanınca bu bende bir inat oldu.

Bende kendi şarkımı yaptım. Ben de söz ve müziği bana ait olan müziği sosyal platformlarda ve You Tube da paylaştım. Dinleyenler beğendi. Aslında yüzümü bile göstermeden paylaşmıştım şarkıyı. Daha sonra başka şarkılar yapmaya başladık. Red Müzikle çalıştım. Söz ve müziği Ciwan Xaco ya ait olan ‘Le Keçke’ ve ‘were were’ şarkısını birlikte yaptık. Şimdi yeni bir klip daha yaptık. Onun çıkmasını bekliyoruz. Önümde de müzikle ilgili güzel projeler var. Umarım en yakın zamanda bunları hayata geçirebilirim.

Müzik sizin için ne ifade ediyor?

Müzik olmadan, toplumsal bilinç olmadan insanlar toplum olarak bir arada duramaz. Mesela düğünlerimizde goventlerde bile o toplumsal bilincimizi tekrar bir araya getiriyoruz ve yeni baştan yaşıyoruz. O yüzden benim için Kürtçe müzik yapmak, ana dilimde olması, ana dilimde bir şeyler anlatıyor olması benim için çok değerli.

Müzikle ilgili aile ortamı dışında sizi etkileyen ne oldu?

Ahmet Kaya Kürtçe müzik söyleyeceğim dediği zaman neredeyse büyük bir lince maruz kalmıştı. Ahmet Kaya’nın yaşadığı bu olay beni derinden etkiledi. Çünkü müzik yapmak, farklı dillerde müzik yapmaya çalışmak toplumların ve insanların zenginliğidir. Farklı kültürler görmek, farklı kültürlerin içinde yaşamak, onlarla ilgili hikâyeler, müzikler dinlemek, insanlığın zenginliği ve kültürüdür.

Müzikte, dilde uç şeyler aramamak gerekiyor. Çünkü dil ve müzik toplumların kendini ifade etme şeklidir. Bir zenginliktir. Mesela bir kuş bile kendilerinin anlayabileceği şekilde ötebiliyor ya da kuzular kendi dillerinde meliyorlar. Biz de kendi dilimizde Kürtçe şarkılar söyleyebilmeli, halaylar çekebilmeliyiz.

Düşünün bir bahçeye girdiğinizde rengârenk çiçeklerin olması ne kadar güzelse farklı dillerde şarkılar söylemek, farklı kültürleri tanımak, bir arada bulunmak da çok etkileyici ve güzeldir. İnsanlık adına böyle bir arada durabilmeli ve renklerimizle kültürlerimizle dilimizle bir arada durmayı öğrenmeliyiz. Barış içinde bunları ifade etmeliyiz. Bunlarla birlikte yaşamalıyız diye düşünüyorum.

İlk konserinizdi sahnede neler yaşadınız?

Gerçekleştirdiğimiz konser benim ilk konserimdi. Burada yapmış olmak benim için çok anlamlıydı. Çünkü doğup büyüdüğüm şehirdi. Yaşadığım, sokaklarında oynadığım şehirdi Diyarbakır.

İlk sahne deneyimimdi. İlkokul ve lisedeyken koro da şarkı söylemiştim ama ilk defa tek başıma sahneye çıkıp şarkı söyledim. Çok çok heyecanlıydım. O kadar keyf verici bir heyecandı ki,

Sahneye çıkmak bile heyecan verici iken, sahnede bulunmak, seyirci, şarkıya insanların eşlik etmesi o coşku büyüleyiciydi. Bir ara şarkının sözlerini unutur gibi oldum. Sözlerine bakacağım, sözlerini bile göremedim. O kadar heyecanlıydım ki bütün algılarım kapanmıştı. Kulaklarım bir şey duymuyordu. İlk birkaç şarkıda öyle bir şey oldu. Ama daha sonrasında ısındım ve ısındıkça daha fazla açıldım. Büyük ihtimalle benim heyecanım çok fazla görünmüştür. Bu benim için ilkti. Bütün heyecanıma rağmen belki şarkı sözünü unutmama rağmen konseri tamamladım.

Müziğe ilişkin neler yapmayı planlıyorsun?

Şu an söz ve müziği bitmiş üç şarkım var ama bunları bir albüme dönüştürmek istiyorum. Sadece söz ve müziğini kendim yazıp ürettiğim bir ürün ortaya çıkarmak istiyorum. Bununla ilgili çalışmalarım devam ediyor. Amatörlüğümü ilk sahne deneyimimden sonra attığımı ve çok daha büyük işlerde başarılı olacağımı düşünüyorum.