MEKÂNLAR ÜZERİNE AMED SOHBETİ

MEKÂNLAR ÜZERİNE AMED SOHBETİ
Diyarbakır da Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri’nde “Mekânlar, sofralar ve Hatıralar” üzerine Yazar Ahmet çakmak ve Diyarbakır TTB Şube Başkanı yazar Veysi Ülgen konuştu. Yazarlar ve şairler kenti Diyarbakır’da

Özel Haber/ Mümin AĞCAKAYA

TİGRİS HABER - Diyarbakır’da Wêjegeh Amed’de devam eden ‘Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri’nde Yazar Ahmet Çakmak ve Diyarbakır TTB Şube Başkanı yazar Veysi Ülgen geçmişten günümüze Diyarbakır’da edebiyatçıların oturdukları, buluştukları ve sohbet ettikleri mekânları anlattılar.

Yazar Ahmet Çakmak; Diyarbakır’ın şairler ve yazarlar kenti olarak ünlü olduğu kadar, yazarların ve şairlerin oturdukları, buluştukları ve sohbet ettikleri, edebi sofra ve mekânlarının da bilinmesi gerektiğini, bu mekânlarda önemli konuşma ve diyalogların geçtiğini örnekler vererek anlattı.

mekanlar-uzerine-amed-sohbeti-2.jpg

Yazar Çakmak; “Kentimizde edebi sofralar, mekânlar üzerine bir edebiyat okuması yapıyoruz. Bildiğimiz gibi kentimiz çok eski bir geçmişe sahip. Diyarbakır 1920’lere kadar şairler şehri olarak bilinmektedir. Şehirde okuyan, yazan sayısı çok fazlaydı.

Çakmak sözlerine “Bir şehirde eğer okuyan, yazan, eleştiren sayısı fazla ise o şehrin gelişimi fazladır. Şehre kültür, sanat, edebiyat kazandırmak ancak şehirde okuyan, üreten insan sayısını arttırmakla olur. Mekânların ruhu Kültüre de yansır. Bir kentin kültürü o şehrin mekânlarıyla, yemek kültürüyle, şehrin hatıralarıyla bütünleşerek var olur. Şehirde oluşan ruh kentin hafızasına da yansır ve gelecek nesillere de bu şekilde aktarılır.” Diye devam ederek; bu mekânlarda yapılan edebi sohbetlerden, yazılan eserler üzerine yapılan eleştirilerden bahsetti.

Programın diğer konuşmacısı Diyarbakır TTB Şube Başkanı yazar Veysi Ülgen de; ” Kentler zamanla değişir, dönüşür, gelişir. Ancak şehirlerin ruhu her zaman bakidir. Surlar kölelerin yaptığı yerler, yine yoksulların kaldığı yerlerdir. Surların etrafında küçük evler var ve bu evlerde insanlar kültürün, tarihin, şehrin izlerini taşıyorlar. Şehrin her bir sokağında yer alan bu evler aslında şehrin değerli temel taşlarıdır. Mekânların çevresindeki insanların yaşadıkları, olaylar zamanla değişse de mekânlar tarihin temelini oluşturur. Zaman tamamen mekânlardan oluşur. Sur orada yaşayan vatandaşlar için yalnızca bir taş değil aynı zamanda dert ortağıdır, bizde bu amaçla kültürümüzü şiirlerimizle, edebiyatımızla, sanatımızla nesillere aktarmak istiyoruz.”dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.