VİDEO - ‘KELİMESEL MEKÂN’

VİDEO - ‘KELİMESEL MEKÂN’
Akademisyen ve sanatçı Şefik Özcan’ın anlatı olanağını mekân ile özdeşleştirdiği ‘Kelimesel Mekân’ sergisi Merkezkaç Kolektif Mekân’da sanatseverlerle buluştu.

Özel Haber/ Mümin Ağcakaya

TİGRİS HABER - Akademisyen ve sanatçı Şefik Özcan’ın anlatı olanağını mekân ile özdeşleştirdiği ‘Kelimesel Mekân’ sergisi Merkezkaç Kolektif Mekân’da yapılan açılış töreninden sonra sanatseverlerle buluştu.

kelimesel-mekanlar-1.jpeg

Anlamın yarattığı hakikat ile anlatıcının gerçeğini anlatma girişimi, sergiyi gezenleri mekânsal bir anlatı bombardımanına maruz bırakıyor.

Sergiyi gezenlerde mekân ile şiirsellik içinde bir bütünlük oluşturan çalışma; izleyicilere edebiyat ve çağdaş sanatın farklı bir görselliğini sunuyor.

“Bu sergi projesi bir buçuk yıldır edebiyatla ilişkim üzerinden şekillenen bir çalışmanın sonucu oldu.” diyen akademisyen sanatçı Şefik Özcan Tigris Habere konuştu;

‘Söz ile imge arasındaki analatı olanakları’

20 yılı aşkındır çağdaş sanat alanında üretimler yapan, Mardin Artuklu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde akademisyenlik de yapan Şefik Özcan ‘Kelimesel Mekan’ adlı çalışması üzerine;

“Sergide amaçlanan şey söz ile imge arasında sonsuz anlatı olanakları var. Anlam katmanları var. Biz bunu sanatında, edbiyatında kendilerine özgü güçleriyle ortaya çıkarabiliriz. Bu ortaya çıkıştan yeni varoluşlar, daha onkolojik paradokslar, tartışmalar ortaya çıkabilir. Bu proje bunu hedefledi. Bunu ortaya koymak gibi bir derdi oldu.

kelimesel-mekanlar.jpeg

Sözle, sözün ortaya koyduğu imgelerle, anlatıların yarattığı metaforlarla, sanat alanını birlikte düşünmek, bunların birlikte hareket etmesini sağlamak bu serginin genel kavramsal çerçevesini oluşturuyor.

Bir mekan bir söylem üretmek durumundadır

Benim temel gayem hem sanat üretimimde hem edebiyatla ilişkili ortaya koymaya çalıştıklarımdan mekan meselesi çok önemlidir. Bir mekanın kendisinin, bir söylemin, bir anlatının alanı haline gelebilmesi bana göre; sanat ve politikanın ortaya çıktığı bir alandır. Çünkü bir mekan bir söylem üretmek durunmundadır. Bir mekan belli özneleri, belli nesneleri belli ilişki süreçlerini ortaya koymak zorundadır. Burası mekan ise burada en temel öge en asli öge izleyici söz konusudur. Bu izleyicinin mekan içindeki hareketi, burda gösterilen ne olursa olsun, benim yaptığım gibi böylesi metinlerde olabilir,resimlerde olabilir fotoğraflarda olabilir. İzleyicinin bunlarla oluşturduğu ilişki ve bu ilişki sonucunda ortaya çıkan anlam katmanları birlikte o mekanı eylemek birlkte o mekanı dönüştürmek birlikte o mekanı paylaşmanın imkanlarını ortaya çıkarıyor. Sanatın ve edebiyatın böyle yönleri var.

‘Toplumu dönüştürmenin dinamikleri’

Eğer özgür ve demokratik toplum yapılanması söz konusu olacaksa bunlar o mekanların anlatı alanlarıyla, söylem alanlarıyla ve bunların değiştirme dönüştürme güçleriyle birlikte ele alıması gerektiğini düşünüyorum. Sanatın ve edebiyatın, sanatçıların, edebiyatçıların yazarların, şairlerin böylesi görevleri var. Bu bildik anlamda siyasayı ortaya koyan politikayla ilgili değildir. Bu başka bir mihvalde başka bir temelde toplumu dönüştürmenin yeni dinamikleridir.”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.