VİDEO - HÜDA PAR lideri: Vatandaşlar özel hastanelere yönlendiriliyor
Mahsum Rençber
TİGRİS HABER - HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Diyarbakır'da düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle tüm sağlık emekçilerin gününü kutlayarak konuşmasına başlayan Zekeriya Yapıcıoğlu, “Sağlık politikasında çözüme kavuşturulması gereken ciddi sorunlar var. Sorumluluğu sadece hekimlere yükleyerek bu sorunları çözmek mümkün değil. Dışarıdan hekim getirmeye yönelik söylemler de bu meselenin çözümü değildir. Hekimler öncelikle meslek onurunun korunmasını ve emeklerinin karşılığını istiyorlar. Özellikle kovid-19 salgını döneminde bütün sağlık çalışanlarının insan üstü bir çaba sarf ettiği görülmüştür. Bu sene Tıp Bayramı tartışmaların gölgesinde sürmektedir. Sağlık çalışanları da bizimdir, hastalar da bizimdir. Hekimlere düşen iş yükü azaltılmalıdır. Merkezi hekim randevu sisteminin tıkandığı yaşadığımız gerçeklerden biridir. İnsanlarımız adeta özel hastanelere mecbur bırakılıyor ve bu da onlara ciddi bir maddi külfet getiriyor. Bu soruna bir an önce çözüm bulunmalı. Hekim açığı ve randevu sistemiyle ilgili acilen çözüm bulunmalıdır. 14 Mart Tıp Bayramını tebrik ediyor, özlük haklarının ve emeklerinin karşılandığı bir gelecek diliyorum” dedi.
Baraj kaldırılmalı
Seçim kanununda yapılan değişikliklere de değinen Yapıcıoğlu, “Yüzde 10'luk seçim barajı 12 Eylül askeri cuntasının hayatımıza soktuğu ve her siyasi partinin şikayet ettiği bir konu. Yüzde 10'luk seçim barajı çok yüksek bir rakam ama yüzde 7'lik baraj da yeterince yüksek bir rakam. Parlamenter sistemde bu düzenlemeyle yönetimde istikrara temsilde adalet feda edilmişti. Cumhurbaşkanı hükümet sistemiyle parçalı hükümetler dönemi bitmiş, seçim öncesi ittifaklar dönemi başlamıştır. Zaten yönetimde istikrar artık garanti altında olduğu için seçim barajının hukuki, ahlaki, siyasi bir anlamı kalmamıştır. Bize göre seçim barajı sıfırlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Teklif gelirse değerlendiririz
İttifak tartışmalarına değinen Yapıcıoğlu, “Parti olarak ilkelerimize uygun bir teklif gelirse partimizin ilgili kurullarında konuyu konuşup bir ittifaka katılabiliriz. Ama ne pahasına olursa olsun bir ittifakta yer alacağız gibi bir durumumuz söz konusu değildir."
Aileler çocuk istismarcısı olarak damgalanıyor
Genç yaşta evliliklerde mağduriyetler yaşandığını ifade eden Yapıcıoğlu şunları söyledi, “Eğer fizyolojik, biyolojik ve psikolojik olarak evliliğe hazır olan birisi evlilik yapmışsa ve bu geleneklerimize de uygun, ailelerin rızasına dayalıysa bu kişilerin çocuk istismarcısı olarak damgalanması doğru değildir. Aileler parçalanmakta, çocuklar babasız büyümektedir. Yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ süresiz nafaka ile düzenleme yapılacağını belirtmiş ancak maalesef yeni yargı paketinde yer almamaktadır.”
Enflasyon asgari ücret zamlarının üstünde
Ekonomide yaşanan sorunlar nedeniyle vatandaşın geçinemediğini dile getiren Yapıcıoğlu, “Vatandaş geçinme hususunda çok ciddi sorunlar yaşıyor ve bir an önce onu rahatlatacak yeni adımların atılmasını bekliyor. Temel tüketim maddelerinden vergi alınmamalıdır şeklinde bir talebimiz var. Asgari ücretle ilgili düzenleme yapılırken iş verenlerin sırtından bazı yüklerin kaldırılacağı söylenmişti. 2022 yılının Ocak ayında bir uygulamaya son verildi. Neydi o uygulama? Sigorta priminin işveren payından 6 puanlık bir destek vardı. Artık ona son verildi. Bu hesaplamalar yapıldığında şöyle bir tablo çıkıyor. Asgari ücretliden vergi alınmaması nedeniyle hazineye binen yükün tamamı bu teşvikin ortadan kalkmasıyla iş verenin sırtına binmiştir. İşten çıkarmalarının yaşanmaması için bu konuda düzenleme yapılmalı her yerde hem iş verene hem de işçiye bindirilen prim yükü hafifletilmeli. Enflasyon rakamları çok yüksek. En çok tüketin mallardaki enflasyon oranları yapılan asgari ücret zammının da üzerindedir” şeklinde konuştu.
Gıda politikası değişmeli
Hükümetin gıda politikasını eleştiren Yapıcıoğlu, “Pandemi süreci ve Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş gösterdi ki gıda çok stratejik bir sektördür ve bu konuda gayret sarf edilmelidir. Çiftçi toprağını ekmekten korkmamalı, hükümet bütün çiftçilerimize ürettiği ürünü alma garantisi vermelidir. Çiftçi zarar etmeden ürünlerini satmalıdır. Tarım ciddi bir şekilde planlanmalı, hangi ürüne ne kadar ihtiyaç olduğu belirlenmeli ve çiftçi yönlendirilmelidir. Her köye bir ziraat mühendisi atanmalıdır. Verimliliğin artması için çiftçi bilinçlendirilmelidir. Tarımsal üretimde kullanılan mazot ve elektrikteki vergi sıfırlanmalıdır. Tarımsal destekler artırılmalıdır” dedi.
Rusya-Ukranya savaşı
Rusya’nın Ukranya saldırısını da değerlendiren Yapıcıoğlu, “Emperyalizmin her türlüsü kötüdür. Son 50 yıl içerisinde Macaristan işgalinden bu yana her 8-10 yılda bir bir yerlere saldırmıştır. Bundan sonra da yayılmak için bunu yapacaktır. Ama unutmayalım ki ABD de bunu yapmış çok daha fazla sivil öldürmüştür. ABD Ukrayna'yı Rusya'ya yem yaptı. Çünkü Avrupa'ya Rusya'ya karşı kendisine muhtaç olduklarını göstermek istiyordu. Olan Ukrayna'ya oldu. Her savaşta olduğu gibi en büyük zararı kadınlar, çocuklar, siviller görüyor. Bu savaşla ilgili dikkat çekilmesi gereken en önemli hususlardan birisi yabancı savaşçılar konusudur. Bazı İslam ülkelerinden savaşçıların götürülüp oraya savaştırılması gibi bir durum var. Bütün İslam ülkeleri uyanık olmalıdır. Bu savaş evet istemediğimiz bir savaş ama bizim savaşımız değil. Her ülke kendi vatandaşının bu savaşa müdahil olmasını engellemelidir.
Kürdistan bölgesinin savaşı değil
İran’ın Erbil’e yönelik saldırılarına da değinen Yapıcıoğlu, “İran tarafından yapılan açıklamalarda orada (Erbil) Mossad'ın tesisin olduğu iddia edilmekte, bir kısım medyada bir şahsın evinin vurulduğu söylenmektedir. Kürdistan 24 Kanalı'nın stüdyoları da zarar gördü. Bu vesileyle geçmiş olsun diyorum. İran'ın ABD ve İsrail ile husumeti eskiye dayalı ve zaman zaman çatışmalar oldu. Ama dikkat ederseniz bu çatışmalar hep toprakları dışında oldu. İran toprakları içerisinde ya da İşgal güçlerinin işgal ettiği topraklarda değil. Amerika Bağdat'ta İran'ın generalini hedef alabiliyor, Siyonist rejim Suriye'de İran askerlerini hedef alabiliyor. Ya da İran füzelerle Irak Merkezi hükümetin ya da Kürdistan bölgesinin kontrolü altındaki bölgelerde onları hedef alabiliyor. Kürtler çok katliamlar yaşadı. 16 Mart Halepçe katliamının yıl dönümü. Aradaki bu husumet ve savaşın oradaki topraklara taşınması doğru değildir, kabul edilemezdir. Amerika'nın Bağdat'ta ya da siyonist rejimin Suriye'de ya da başka yerde İran askerini vurması da aynı şekilde. Bu savaş Irak'ın ve Kürdistan bölgesinin savaşı değildir ve oraya taşımamaları gerekir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.