Tanrıkulu, Diyarbakır gündemini değerlendirdi

Tanrıkulu, Diyarbakır gündemini değerlendirdi
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Tigris Haber Gazetesi'ne Diyarbakır gündemini değerlendirdi.

Özel Haber: Mehmet TÜRK

Kamera: Şehmus KIZILASLAN

TİGRİS HABER - Tanrıkulu; yangın bölgesinin afet bölgesi ilan edilmesinden, Dicle Elektrik firmasının kolektif cezalandırma yöntemine ve sulama amaçlı kullanılan elektriğe yapılan zam, hellalik tartışmasıyla başlayan süreç, sanayi sitesi esnafının sorunlarından, emekliye ayrılan vali ve yeni gelecek vali konusunda hükümete uyarıya kadar bir çok soruyu dikkat çeken cevaplarla yorumladı.

Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır ve Mardin arasında çıkan, 15 kişinin yaşamına neden olan bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi için TBMM Başkanlığına kanun teklifi verdiğini açıkladı.

Afet bölgesi ilan edilmesinin uzun bir süreç alacağından, bu sürecin beklenmeden yangında mağdur olan zarar gören çiftçilere Ziraat Bankası'ndan bir yıl ödemesiz ve faizsiz kredi sağlanması talebinde bulunan Tanrıkulu, Dicle Elektrik firmasının bölgede insanları kolektif olarak cezalandırdığını söyledi.

Avukatların yangın bölgesinde etik dışı dava almaya başladığı duyumu aldıklarını belirten ve etik dışı davranan avukatları da uyaran Tanrıkulu, küçük sanayi sitesi esnafının şehir dışına taşınması için tahsis edilen arsanın başkalarına peşkeş çekilmesine de tepki gösterdi.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasını (TSO) emekliye ayrılan vali konusunda takındığı tavrından dolayı kutlayan Tanrıkulu, "Bir meslek örgütünün nasıl çalışacağı konusundan güvenilir bir tutum ortaya koydu. Diyarbakır için tarihi bir dönüm noktası ve gelecek valinin vizyonu için de belirleyici olmuştur" dedi.

sz2.jpg

Gazeteye ziyaret

Tigris Haber Gazetesi'ni ziyaret eden CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazetemizin Genel Koordinatörü Naci Sapan ve Editörümüz Mehmet Türk'ün Diyarbakır gündemiyle ilgili sorularını yanıtladı.

"YARGI SÜRECİ BEKLENMEDEN ÇİFTÇİLER DESTEKLENMELİ"

Diyarbakır ve Mardin arasında yaşanan ve 15 kişinin hayatını kaybettiği 73 kişinin de yaralandığı yangın ile ilgili TBMM Başkanlığı'na, yangın çıkan alanın afet bölgesi ilan edilmesi konusunda kanun teklifi verdiğini açıklayan Tanrıkulu, "Geçen hafta itibariyle TBMM Başkanlığı'na Diyarbakır ve Mardin arasında yangın çıkan bölgenin afet bölgesi ilan edilmesiyle ilgili kanun teklifini verdim. Tabi bunun yasallaşması, gerçekleşmesi için bir süreç gerekli, hemen olacak bir şey değil. Bu süreci bekleyecek hali yok çiftçilerimizin. 15 bin dönüm ekilmiş-biçilmiş veya biçilmemiş arazide zarar ziyan oldu. Yüzlerce hayvan telef oldu. Geri dönülmeyecek şekilde insanlar hayatını kaybetti, çocukları yetim kaldı. Zararlarının her hangi bir yargı süreci beklenmeden zararlarını giderecek mekanizmalar var bunların acilen devreye girmesi gerekir. Bu konuyla ilgili bir çok fon olduğunu da biliyoruz. İkinci olarak çiftçilerin yeniden üretici duruma gelmesi için çiftçilere Ziraat Bankasından bir yıl geri ödemesiz, faizsiz kredi sağlanmalı ki gelecek yıl için ekinlerini ekebilmeli. Yurttaşlarımızla sürekli temas halindeyim. Bu güne kadar bu mekanizmaların hızlı biçimde devreye gireceği izlenimini edinmedim" dedi.

zs4.jpg

AVUKATLARA UYARI!

Yangında zarar gören vatandaşların davalarını savunmak adına etik dışı davranış içine giren avukatların varlığından bahseden Tanrıkulu, "Bir uyarım da avukatlara. Duyduğum ve dün bana belgeleri de geldi. Etik dışı bir biçimde bu davaların üstlenilmesi noktasında avukatlar geri durmalı. Çünkü avukat mesleği bakımından, bu olaylardan sonra, bir baro başkanı olarak, bu acıyı başka ve bu mesleği takip eden bir avukat olarak da biliyorum. Bu acıyı başka bir biçimde istismar edecek durumlardan uzak durun. Bizim kurumlarımız var ve bu işin üzerine gidiyorlar. Dolayısıyla sorumluluklarını yerine getiriyor ve olayların üzerine gidiyorlar. Bu vesileyle olayın gerçekleştiği noktada Diyarbakır kent platformu açıklama yaptı. DEDAŞ'tan elektrikten kaynaklandığını ifade etti. Bununla ilgili sorunlar bitmiyor gerçekten" diye konuştu.

"DİCLE ELEKTRİK, KOLLEKTİF CEZALANDIRMADAN VAZGEÇMELİ"

Dicle Elektrik A.Ş.'nin kısal alandaki mahallelerde, vatandaşları kolektif cezalandırdığını savunan Tanrıkulu, şunları söyledi:

"DEDAŞ'ın kollektif cezalandırma noktasındaki çalışmaları devam ediyor. Bir çok yerde elektrik trafo arızası var sıcaktan veya fazla enerji kullanmaktan dolayı. Bunlar zamanında giderilmiyor. Bu mevsim itibariyle bir saat elektriksiz kalmak, ölümdür. Ve ben bir saatten bahsetmiyorum, 3 gün, 5 gün, 7 günden bahsediyorum. Bir vesileyle trafo arızası olduğu zaman, bunu fırsata çeviren DEDAŞ, 'trafoları direğe alacağım, kaçak taraması yapacağım, köyde birinin borcu var bunu ödemeden yapmam' şeklinde bunu fırsata dönüştürüyor ve borcunu ödeyen vatandaşları günlerce elektriksiz bırakarak kolektif bir şekilde cezalandırıyor. Bu cezalandırmadan vazgeçilmesi lazım. Yurttaşlarım bu konuda bana ulaşabilirler. Ben de gereğini yerine getirmeye çalışıyorum."

"SULAMADA KULLANILAN ENERJİYE YAPILAN YÜZDE 30 GERİ ALINMALI"

Dicle Elektrik A.Ş.'nin sene başında çiftçilere yüzde 30 oranında bir destek vereceğini açıkladığını aktaran Tanrıkulu, geçtiğimiz gün tarımsal sulamada kullanılacak enerjiye yüzde 30 yapmasıyla bu desteğin anlamını yitirdiğini ifade etti. Tanrıkulu, "DEDAŞ özelleştirmeden itibaren sulamada kullanılan enerji konusunda çiftçilere yüzde 30 destek verileceği ifade edildi. Ancak şimdi tarımda yani sulamada kullanılan enerjiye yüzde 30 zam yaptı. Dolayısıyla o desteğin bir anlamı kalmadı. Buradan hükümete bir çağrım var; Eğer çiftçinin zarar etmesini istemiyorsanız en azından bu yıl sonu itibariyle çiftçiler bakımından yapılan zammın ertelenmesi lazım. Aksi taktirde bu desteğin bir anlamı kalmayacak. Bu kabul edilemez bir şeydir. Çiftçilerin de büyük bir tepkisi var zaten" şeklinde konuştu.

sz3.jpg

"DTSO, BİR MESLEK ÖRGÜTÜNÜN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ GÖSTERDİ"

Ali İhsan Su'nun emekliye ayırlması ve helallik istemesiyle başlayan süreçte, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nı, gösterdiği tutumundan dolayı tebrik eden CHP Diyarbakır Millvtekili Sezgin Tanrıkulu, "Öncelikle DTSO'yu kutluyorum. Bir meslek örgütünün faaliyet gösterdiği kente nasıl hizmet verdiği konusunda parlak bir tutum ortaya koydu. Diyarbakır valisi emekliye ayrıldı. Benim de sık sık eleştirdiğim bir konuda vali, Diyarbakır sivil toplumu, meslek örgütleriyle barışık olmayan bir tutum sergiledi. Aynı zamanda Diyarbakır kayyumuydu. DTSO madde madde sayarak neden Diyarbakır'ın hakkını neden bir meslek örgütü olarak helal etmediğini açıkladı. Bu maddelerden birisi de, 1, 2 ve 3. sanayi sitesiyle ilgili olarak, bu valinin önceki valilerden farklı olarak tutum aldığı ve bazı kurumları kayırdığı yönünde bir açıklaması vardı. Ben geçtiğimiz aylardan bu yana Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşerek, bu tahsisin 1, 2 v 3.Sanayi Sitesi esnafına tahsisinin gerçekleştirilmesi için girişimlerde bulundu. Gerçekten bu esnaflarımız mağdur edildi. Şimdi başka yerler kendilerine gösteriliyor. Bu doğru değil. Bu yer bu arsa, bu esnaflara tahsis edilmişti. Gerçekten 1, 2 ve 3. sanayi sitesi şehirin ortasında kaldı ve hizmet bakımından yetersiz bir konumda. Dolayısıyla oranın yeşil alan veya başka bir amaçla kullanılacak bir alan olabilir. Bu konunun takipçisi olacağım" ifadelerini kullandı.

sz5.jpg

"GELECEK VALİ VİZYON SAHİBİ OLMALI"

Konuşmasının sonunda hükümete de çağrıda bulunan CHP'li Tanrıkulu, Diyarbakır'a atanacak valinin vizyon sahibi birisi olması gerektiğine dikkat çekerek, "Hükümete de çağrım var. Diyarbakır valisi emekli oldu ve yerine yeni bir vali atanacak Diyarbakır'a. Önceki valiyle ilgili tepkimizi ortaya koyduk. Diyarbakır büyük bir kent, bir kimlik kenti, beklentilerin yüksek olduğu bir kent. Buraya atanacak valinin bir vizyon sahibi olması gerektiğini bilmelerini istiyorum. Kentin dinamikleriyle, yerel yönetimleriyle, sivil toplumuyla, meslek örgütleriyle ve seçilen belediye başkanlarıyla irtibat kurmaktan çekinmeyen, onları dinleyen ve onları dikkate alan bir vali atanması lazım" şeklinde mesaj verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum