Surlu çocuklar travma yaşıyor

Sokağa çıkma yasağının bazı mahallelerinde hala devam ettiği Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde, çatışmalı süreçte kullanılamaz hale gelen Mardinkapı İlk ve Ortaokulu, Yavuz Selim Ortaokulu, Cumhuriyet İlkokulu ve Süleyman Nazif İlkokulu öğrencileri artık Yenişehir’de yeni yapılan bir okulda eğitim görüyorlar.

Sur’dan gelen yaklaşık 900 öğrencinin eğitim öğretim gördüğü ve 5 okulun bir arada olduğu Yenişehir ilçesindeki okulda, öğrencilerin yaşadığı adaptasyon sorununa vurgu yapan ve ayrı ayrı okullardan gelen öğrencilerin bir aidiyet sorunu yaşadığını belirten Eğitim-Sen yöneticisi Hikmet Korkmaz,  “Çocuklarda çatışmalı sürecin travmatik etkileri; ani patlamalar, sürekli sinirlilik hali ya da derslere ilgisizlik, içe kapanıklık şeklinde kendini dışa vurmaktadır”  dedi.

Yenişehir ilçesindeki okulda taşımalı olarak eğitim öğretime devam eden Sur’lu öğrencilerin yeni okullarında hangi koşullarda eğitim öğretim gördüklerini ve öğrencilerin ne gibi adaptasyon sorunu yaşadıklarını Eğitim-Sen yöneticisi ve aynı zamanda Mardinkapı ilköğretim okulu öğretmeni Hikmet Korkmaz’a sorduk.

Sur’daki 5 ayrı okuldan gelen çocukların eğitim gördüğü Yenişehir okulunda görev yapan Mardinkapı ilköğretim okulu öğretmeni Hikmet Korkmaz, çatışmalı sürecin çocuklar üzerinde travmatik etkiler yarattığını söyledi. Korkmaz’ın değerlendirmelerinin satır başları şöyle:

“4500 öğrenciden geriye yaklaşık 900 öğrenci kaldı”

2015 2016 Eğitim öğreti yılının ilk devresinde itibaren Yenişehir ilçesinde henüz tamamıyla bitmeyen, kimi yönleriyle inşaat durumunun devam ettiği, bahçesinin bitmediği, öyle alel acele oluşturulup bitirilmiş bir okuldan bahsediyoruz.  Şuan Sur’daki yasaklı mahallelerdeki toplamda 5 okulun bulunduğu bir okuldan söz ediyoruz. Sur’un yasaklı mahallelerinde bulunan bu 5 okulun tamamında bu olaylar yaşanmadan önce yaklaşık 4500 öğrencisi vardı. Ancak söz konusu bu çatışmalı ortamdan kaynaklı bölgede yaşanan göçten çocukların ailelerinin kentin değişik mahallelerine dağılması sonucunda bu 4500 civarındaki öğrencilerimiz de yakındaki okullara kayıt oldular. Bu 4500 öğrenciden geriye yaklaşık 900 öğrenci kaldı ve bu çocuklarımız da yeni yapılan bu okulda eğitim öğretim faaliyetine devam ediyor.

“Çocuklarımız taşımalı sistemle eğitim görüyor”

Yenişehir ilçesinde bulunan 32 derslikli okulda öğrencilerimiz taşımalı sistemle eğitim öğretimlerine devam etmektedir. Taşımalı eğitim ücreti ise Kaymakamlıkça karşılanmaktadır. Çocuklarımız taşımalı sistemle evlerinden alınarak okula getiriliyor ve derslerinin bitimine müteakiben de evlerine geri bırakılmaktadır. Birinci sınıftan 4. Sınıfa kadar olan öğrencilerimiz öğleden sonra, 5. Sınıftan 8. Sınıfa kadar olan öğrencilerimiz de sabah eğitim görmekteler. Okulda kantin var, yeterliliği konusu belki tartışılabilir ama faal olan bir kantin mevcut. Ayrıca okul sütü programı çerçevesinde çocuklara bir süt ve bir kek dağıtımı da söz konusudur.

“Okullar arasında bir gruplaşma söz konusu”

Okulun fiziki koşulları böyleyken, bunun yanı sıra gün geçtikçe pratikte birçok sorunun gün yüzüne çıktığını gözlemlemekteyiz. Öncelikle bu çocuklar birbirlerini tanımayan çocuklar ve çocukların ergenlik döneminin de getirdiği kimi sorunların yanında, okullar arasında bir gruplaşma söz konusu. Başka okuldan öğrencilerle aynı okulu, aynı koridoru, tuvaletleri vs… paylaşmak çocuklar arasında bazen gerginliklerin, sürtüşmelerin yaşanmasına yol açıyor.

“Çocuklarda, çatışmalı sürecin travmatik etkileri var”

Ayrı okullardan gelen çocuklar arasında aidiyet duygusu üzerinden yaşanan gerginlikler bir yana asıl olarak çocukların çatışmalı süreçten kalan psikolojik gerginlikleri, hırçınlıkları, tepkisellikleri ya da tersinden içe kapanma durumları söz konusu. Çocuklarda çatışmalı sürecin travmatik etkileri; ani patlamalar, sürekli sinirlilik hali ya da derslere ilgisizlik, içe kapanıklık şeklinde kendini dışa vurmaktadır. Bugün bu okulda öğrenim gören çocuklar, çatışmalı sürecin birçok olumsuz yansımasını yaşamaktadırlar.

“Milli Eğitimin bir psiko sosyal destek çalışması mevcut”

Çocuklar üzerindeki söz konusu bu travmatik etkilerin giderilmesi ya da en aza indirilmesi noktasında Milli Eğitimin bir psiko sosyal destek çalışması mevcut. Ancak bu destek çocukların yaşadığı travmaları sağaltma noktasında ne kadar bir etkide buluyor, yapılan bu psiko sosyal desteğin ne gibi sonuçları oluyor bunu bugünden kestirmek zor. Milli Eğitime bağlı Rehber Öğretmeni arkadaşların yaptığı bu psiko sosyal destek tabii ki, zaman içerisinde etkilerini gösterecektir.

“Sendika olarak daha çok sokağa dönük çalışmalar yapıyoruz”

Tabii ki, bizler de sendika olarak çatışmalı sürecin çocuklar üzerinde bıraktığı olumsuz etkileri giderme noktasında çalışmalar yapıyoruz. Biz, sendika olarak daha çok sokağa dönük çalışmalar yapıyoruz. Özellikle Sur’dan Bağlar’a yoğun göç olduğu için Bağlar ilçesinde yaklaşık bir aydır her hafta sonu çocuklara bir araya geliyoruz. Kentte çocuğu önceleyen ve çocuklara dair çalışma yürüten çeşitli STK’ların da desteği ile çocukların yaşadığı travma ile baş edebilmeleri noktasında katkı sunmaya çalıyoruz. Yine, kimi öğretmen arkadaşlarımız öğrenci sayısının düşmesiyle norm fazlası haline geldiler. Bu öğretmen arkadaşlarımız başka okullara gönderildiler.

Ali Abbas YILMAZ / ÖZEL HABER