STK’lar’dan ‘dokunulmazlık’ çıkışı

STK’lar’dan ‘dokunulmazlık’ çıkışı
“Dokunulmazlıkların kaldırılması ülke barışına engeldir”

Diyarbakır’daki etkin sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri, HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili ortak açıklama yaptı. Gelişmelerden endişe duyduklarını belirten STK’lar, “Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, ülke barışına engeldir” görüşünü dile getirdiler. Açıklamada Kürt sorununun çözümünün, canlı bombalarla da kentlere sokulan tanklarla da gerçekleşemeyeceğine dikkat çektiler.

Diyarbakır’da aralarında Diyarbakır Barosu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İHD, Eczacılar Odası, DESOB, Mazlum-Der, Ticaret ve Sanayi Odası, DİSİAD, DOGÜNSİFED, Tabipler Odası ve DOGÜNKAD’ın da olduğu meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin ortak bir açıklama yaptı. Kurumlar adına Türkçe okunan açıklamayı Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, Kürtçe okunan metni ise İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici okudu.

Umutlar azalıyor

Türkiye’nin son bir yıldır her yönüyle çok zor bir süreçten geçtiğini belirten Ahmet Özmen “Ortadoğu’daki gelişmeler de, yıllardır çözümsüz bırakılmış sorunlarımızı daha da derinleştirip çözümünü zorlaştırıyor. Bölgemizde ve özellikle de şehrimizde sokaklara ve sivil yerleşim alanlarına aylarca yansıyan çatışmalar ve operasyonlar, telafisi olanaksız insani, ekonomik, toplumsal, tarihi ve hukuki büyük tahribatlara neden olmuştur. İçinde bulunduğumuz sorunların demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü için,  devletin hükümetiyle, muhalefetiyle, parlamentosuyla, sivil toplum oluşumlarıyla, kısaca tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlikte çaba sarf etmedikleri her dakika, büyük bir kayıptır, mağduriyetlerin artmasıdır, geleceğe dair umutların azalmasıdır, yaşam hakkının ihlalidir ve kopuştur” dedi.

Mevcut problemi büyütür

Diyarbakır’daki sivil toplum örgütleri olarak; son dönemlerde yürütülen çatışma ve operasyonlardan, meydana gelen ölümlerden, hükümet kanadınca ısrarla öne çıkarılan güvenlikçi politikalardan, dozu artan yıkımlardan son derece endişeli olduklarını vurgulayan Özmen, “Gerek Sayın Cumhurbaşkanının ve Sayın Başbakanın HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik açıklamaları ve gerekse bu yönde parlamento gündemine alınmak üzere hazır bekletilen yasa tasarısı bu endişemizi daha da artırmıştır. Ülkemizde güvenlikçi politikalar nedeniyle, milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasının ne gibi sonuçlar doğurduğu geçmişte acı bir şekilde tecrübe edilmiştir. 1994 yılında DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve Mecliste gözaltına alınıp tutuklanmaları, Türkiye’de çok kanlı bir sürecin fitilini ateşlemişti. Tarihe ‘demokrasi ayıbı’ olarak geçen bu adım;  siyasi mekanizmaları tüketmiş, hak ve özgürlük çizgisini geriye çekmiş ve demokratik yaşama çok büyük zararlar vermiştir. Aradan geçen bunca zamandan ve alınan mesafelerden sonra tekrar aynı şekilde milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gündeme taşınmasının büyük bir hata olduğunu düşünüyoruz. HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, demokratik temsil ilişkisini ortadan kaldıracak,  parlamentoya olan inancı zayıflatacak ve mevcut problemin daha da karmaşıklaşmasına sebep olup telafisi güç olumsuz sonuçlar doğuracaktır” diye konuştu.

Red oyu verilmeli

Maliyeti tüm toplum tarafından ödenecek böylesi bir girişimin kabul edilemeyeceğine de dikkat çeken Özmen “Bu itibarla bundan bir an önce vazgeçilmeli ve mevcut yasa tasarısı gündeme alınmayıp geri çekilmelidir. Yasa tasarısı geri çekilmeyip parlamentoda oylamaya sunulduğu takdirde de milletvekilleri red oyu vermelidir. Bu bağlamda ayrıca şunları ifade etmek istiyoruz. Sorun ne çatışmalarla, ne yollara mayın döşemekle, ne canlı bombalarla, ne şehir merkezlerine tank sokarak kentleri tahrip etmekle, ne kitlesel tutuklamalara girişmekle ve ne de demokratik ve siyasi alanı daraltıp milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılmakla çözülebilir. Gerek geçmişteki açıklamalarımızda ve gerekse her fırsatta belirttiğimiz üzere, çözümün adresi Meclis’tir. Çözümün yolu da siyaset ve müzakeredir. Demokratik ve özgürlükçü siyaset harici her yol bizi çıkmaza götürür ve işi içinden çıkılmaz hale getirir.

Yeni bir süreç başlasın

Aşağıda imzası olan biz Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşları olarak; demokratik siyasete inanıyoruz. Bütün toplumsal meselelere ancak demokratik siyasetin içinde ve diyalogla çare bulunabileceğini düşünüyoruz. Bunun için de siyaset kurumlarından ve ayrı ayrı her bir milletvekilinden, gerilimleri yükseltecek ve diyalog kanalarında sıkıntı yaratacak bir dil kullanmamalarını, milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki yasa teklifinin geri alınmasını veya oylamada red oyu verilmesini, kesintiye uğramış olan çözüm sürecinin bir an önce hayata geçirilmesi için müzakerelerin yeniden başlamasını, diğer aktörlerden de her türlü çatışma ve silahlı eylemlerden uzak durulmasını talep ediyoruz. Bizler yeni bir diyalog sürecinin başlaması için elimizden gelen her türlü desteği ve katkıyı vermeye hazır olduğumuzu da ayrıca belirtmek istiyoruz” dedi.

Haber: Ali ABBAS YILMAZ

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.