Polisleri aklama ve cezasız bırakma iddianamesi
TİGRİS HABER - Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 21 Mart’ta 14 yaşındaki Y. D’yi zırhlı araca bindirerek işkence yapıp, Kürtlere küfür etmesini isteyen, İstiklal Marşı, Mehmetçik Marşı ve Gençlik Hitabe’nin ezberlememesi halinde öldürülmekle tehdit ettikten sonra elleri ayaklarını bağlayarak bir dere bataklığında ölüme terk eden 5 polise "istedikleri" suçlamadan iddianame hazırlandı. Lice Emniyet Amiri Aykut Oral polisler Hayrettin Çakmak, İsmail Akkuş, Emre Özcan ve Gökhan Bay hakkında "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfus kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçlamasıyla yürütülen soruşturmada, şüpheli polisler hakkında, "işkence", "yaralama" "darp" gibi suçlardan değil, "Tek suçumuz işlem yapmadan bırakmaktı" dedikleri suç kapsamında olan "hürriyeti tahditten" iddianame hazırlandı. İddianame Lice Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edildi.
Tutuklama gerekçesi iddianamede yer almadı
İsmail Akkuş, Emre Özcan ve Gökhan Bay'ın "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfus kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçundan tutuklu bulunduğu, Lice Emniyet Amiri Aykut Oral, polisler Hayrettin Çakmak'ın adli kontrol tedbirine tabi tutulduğu soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, şüpheli polislerin soruşturma aşamasındaki suçlamaları reddettiği ifadelerine yer verildi. Y. D. için verilen darp raporlarına yer verilen iddianamede, Y. D'nin araç içinde darp edildiğine ve hakaret içerikli küfürlere maruz kaldığı yönündeki beyanları ise "soyut beyanlar" olarak değerlendirildi. Y. D'nin elleri ve ayaklarının araç içinde plastik kelepçe ile kelepçelendiği ve bir dereye bırakıldığı yönündeki beyanlarının ise kamera kayıtlarında Y. D'nin zırhlı araçtan bırakılmasının ardından 3 dakika sonra kendi başına tanık U. A'nın yanında yürüdüğünün görüldüğü belirtilen iddianamede, bunun mümkün olamayacağı iddia edildi.
Polis beyanları doğru, mağdur çocuğun soyut kabul edildi
Polislerin Y. D.'nin yaşını öğrendikten sonra plastik kelepçeleri çıkardıkları, ayaklarına, kafasına basmadıkları yönündeki iddialarının "doğru" kabul edildiği iddianamede, şüpheli polislerin Y. D.'yi zırhlı araç içinde 25-30 dakika izinsiz olarak tutmalarıyla "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve Y. D.'nin cep telefonlarını araçtan atmalarından dolayı da "mala zarar verme" suçu işledikleri belirtildi.
İddianamede "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 1 ile 5 yıl arası, "mala zarar verme" suçundan 4 ay ile 3 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
İddianame polisleri aklamaya yönelik
Tutuklu yargılanmaya tabi olmayan "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "mala zarar verme" suçundan hazırlanan iddianamenin kabul edilmesi durumunda, soruşturma aşamasında "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfus kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçundan tutuklu olan sanık polislerin serbest bırakılması beklenirken, Diyarbakır Barosu, suçun "işkence" ve "kasten yaralama" olduğunu belirterek, iddianamenin iadesini istedi. Baro, "işkence" ve "kasten yaralamadan" iddianame hazırlanmasını istedi.
Avukat Mehdi Özdemir.
Şüpheli polislerin "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfus kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçundan tutuklu olduğunu hatırlatan Amed Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, iddianamenin "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "mala zarar verme" suçundan hazırlanmasını gerektiğini belirterek, "Bu iddianame, şüphelileri aklama ve cezasız bırakma iddianamesidir" sözleriyle tepki gösterdi. (MA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.