Karantina günlerinde 4 yazar 4 kitap
Sabahattin Ali kimdir?
Sabahattin Ali 25 Şubat 1907'de Eğridere'de doğdu. 2 Nisan 1948, Kırklareli'de vefat etti. Türk yazar ve şairdir. Edebi kişiliğini toplumcu gerçekçi bir düzleme oturtarak yaşamındaki deneyimlerini okuyucusuna yansıttı ve kendisinden sonraki cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını etkileyen bir figür hâline geldi. Daha çok öykü türünde eserler verse de romanlarıyla ön plana çıktı; romanlarında uzun tasvirlerle ele aldığı sevgi ve aşk temasını, zaman zaman siyasi tartışmalarına gönderme yapan anlatılarla zaman zaman da toplumsal aksaklıklara yönelttiği eleştirilerle destekledi. Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940) ve Kürk Mantolu Madonna (1943) romanları Türkiye'deki edebiyat çevrelerinin takdirini toplayarak hem 20. yüzyılda hem de 21. yüzyılda etkisini sürdürdü.
İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali
Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir bakış.
Sevgi Soysal kimdir?
Aslen Selanikli mimar-bürokrat bir babayla Alman bir annenin altı çocuğundan üçüncüsü olarak İstanbul’da dünyaya gelen Sevgi Yenen, 1952’de Ankara Kız Lisesi’ni bitirdi. Bir süre Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde klasik Filoloji bölümünde okudu.Bu okuldan da mezun oldu.
1956 yılında Şair ve çevirmen Özdemir Nutku ile evlenen yazar 1956 yılında Şair ve çevirmen Özdemir Nutku ile birlikte Almanya'ya gitti. Bu yıllarda Almanya’da Göttingen Üniversitesi’nde arkeoloji ve tiyatro derslerini izledi. 1958’de Türkiye’ye döndü. Özdemir Nutku ve Sevgi Soysal’ın evliliklerinden Korkut adını verdikleri bir oğulları dünyaya gelmişti.Edebiyatçı eşi ile birlikte edebiyata atılan Sevgi Yener ( Soysal) Edebiyat dünyasına 1960'da yayınlan bir öyküsü ile atıldı. İlk hikaye:kitabı ise 1962'de yayımlanan Tutkulu Perçem adlı eseri olmuştu.
Tante Rosa - Sevgi Soysal
İlk yayımlandığında "yerli" olmamakla eleştirilen Tante Rosa, Sevgi Soysal'ın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseridir. Bir roman bütünlüğüne sahip olacak şekilde birbirine ustalıkla bağlanmış on dört hikayenin ana konusu kadınlık ikilemleridir. Sevgi Soysal'ın, o kendine özgü ironisiyle anlattığı Tante Rosa, yaşamın kurallarına ve sınırlandırmalarına başkaldıran, ancak kadınlığına hapsolduğu için hep yenilen biridir. O, "bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır."
Yusuf Atılgan kimdir?
1921 yılında Manisa’da doğan Yusuf Atılgan, 1936 yılında Manisa Ortaokulu’nu, 1939 yılında ise Balıkesir Lisesi’ni ve ikinci sınıftan sonra askeri öğrenci olarak devam ettiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiştir. Akşehir’de Maltepe Askeri Lisesinde bir yıl edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Yusuf Atılgan üniversite öğrenciliği sırasında Türkiye Komünist Partisine katılarak faaliyette bulunduğu iddiasıyla sıkıyönetim mahkemesince tutuklanarak hapse mahkûm edilmiş ve on ay hapis yatmıştır. Serbest kalmasına rağmen öğretmenlik mesleği elinden alınmıştır. 1946 yılında Manisa’nın Hacırahmanlı Köyü’ne yerleşerek çiftçilik yapan Yusuf Atılgan 1976’da İstanbul’a dönmüş; burada danışmanlık, çevirmenlik ve redaktörlük yapmıştır. 1989 yılında İstanbul’da kalp krizi nedeni ile hayatını kaybeden yazarın Canistan adlı romanını tamamlamasına ömrü yetmemiştir.
Aylak Adam - Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ı, yayınlandığı günden bu yana edebiyatın en sevilen, üzerinde en çok tartışılan romanlarından biri oldu. Roman, 60’lı yılların başında tüm dünyada konuşulmaya başlanan kentli aylak aydın bireyi konu alıyor. Bugün artık çağdaş klasikler arasında yer alan Aylak Adam’ın dikkat çektiği entelektüel sorunlar güncelliğini koruyor.
Mina Urgan kimdir?
Prof. Dr. Mina Urgan Türk Yazar, Filolog, Profesör, Çevirmendir.
Mina Urgan 1 Mayıs 1915 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Mina Urgan biyolojik babası Şair Tahsin Nahit'i hiç tanımamıştır. Babasının ölümünden sonra annesi Yazar Falih Rıfkı Atay ile evlenmiştir.
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ndeki öğreniminden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisi bölümünü bitirdi. Aynı fakültenin İngiliz Filolojisi bölümünde Doktarasını da yapan Urgan, “Elizabeth Devri Tiyatrosunda Soytarılar” isimli çalışmasıyla 1949‘da Doçent ünvanını aldı. 1960 yılında ise Profesör olarak öğretim üyeliği görevine devam eden yazar, 1977‘de İstanbul Üniversitesi’nden emekli oldu.
Mina Urgan İngiliz edebiyatının en önemli eserlerini Türkçeye kazandırmıştır. Mina Urgan’ın eserlerini Türkçeye kazandırdığı yazarlar arasında Thomas Malory, Henry Fielding, Balzac, Aldous Huxley, Graham Greene, William Golding, John Galsworthy ve Shakespeare gibi önemli isimler vardır. Özellikle Shakespeare ve Virginia Woolf incelemeleri akademik çevrede büyük ses getirmiştir.
Mina Urgan kendisine ait anılarını ve gezilerini kaleme aldığı iki kitabı “Bir Dinozorun Anıları” ve “Bir Dinozorun Gezileri” kitapları YKY tarafından defalarca kez yeniden basılmış ve okuycular tarafından yoğun ilgi görmüştür.
Bir Dinozorun Anıları - Mina Urgan
Bir Dinozorun Anıları, Mina Urgan'ın ölmede 3 yıl önce 1997 yılında kaleme aldığı, hayatını ve anılarını anlattığı yapıtıdır. Urgan kitabında hayatında önemli yeri olan Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Falih Rıfkı Atay, Behice Boran, Nazım Hikmet, Abidin Dino vb. kişilere yer vererek hayatından kesitler sunar. Kitap basılır basılmaz çok satanlar listesine girmiş ve Urgan bu kitabın ardından Bir Dinozorun Gezileri isimli gezi-anı kitabını kaleme almıştır. (Haber Merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.