Kalp krizi şüphesiyle hastaneye geldi: Sıra beklerken öldü

Kalp krizi şüphesiyle hastaneye geldi: Sıra beklerken öldü
Antep'te yaşayan 37 yaşındaki hasta, kalp krizi şüphesiyle Gaziantep Şehir Hastanesi Acil Servisi'ne başvurdu. İddiaya göre; 37 yaşındaki hastaya sırada beklemesi söylendi, sandalyede sıra bekleyen hasta bir anda yere yığılarak hayatını kaybetti.

TİGRİS HABER-Göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayetiyle Gaziantep Şehir Hastanesi’ne giden Mehmet Ali Şirin (37), eşinin acil servis görevlilerine kalp krizi uyarılarına rağmen ısrarla sırada beklemelerinin söylenmesinin ardından hasta hayatını kaybetti. Görüntülere sıra beklediği sandalyede kalp krizi geçiren Şirin’in yere yığıldıktan sonra güvenlik görevlileri tarafından yüz üstü sedyeye uzatıldığı ve sarı alan denilen bölgeye götürüldüğü görülüyor.

Şirin’e yere yığıldıktan sonra, kalp krizinden hemen sonra kullanılması uzmanlar arasında tartışma konusu olan diazem verildiği de iddia edildi. Şirin, vücudunun morarması üzerine bu kez kırmızı alana götürüldü ancak hayatını kaybettiği anlaşıldı.

Antep'te yaşayan 37 yaşındaki iki çocuk babası Mehmet Ali Şirin, 29 Haziran’da şiddetli göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayetiyle gece saat 00.03’te Gaziantep Şehir Hastanesi’ne gitti. Hasta kayıtın ardından, Şirin’in eşi Ayşe Şirin, hemşireye eşinin durumunun kötü olduğunu belirterek, sıranın ne zaman geleceğine sordu. Saat 00.14’te hemşire, ağrılarının arttığını ve kalp krizi şüphesi olduğunu belirten Şirin’e EKG çekmeden sadece tansiyon ölçümü yaptı.

Saat 00.15’te Triyaj 6’da bulunan doktora sıra kesildi. Saat 00.28’te, doktor, Şirin’in şikayetlerini belirtmesine rağmen EKG çektirmeden sırasını beklemesini söyledi. Bunun üzerine Şirin’in eşi, hemşirelere diğer doktorların ilgilenip ilgilenmeyeceğini sordu.

Saat 00.30’da Şirin’in eşi hastanede bulunan bir doktorun yanına gitti. 2.5 dakika süren görüşmenin ardından Şirin’in eşi yine aynı yanıtı aldı. Bunun üzerine Şirin ile eşi sıranın gelmesini bekledi.

Saat 00.37’de Şirin, sırasını beklerken yere yığıldı. Bunun üzerine, hastane güvenlikleri Şirin’in yanına gelerek, sedyeye yüz üstü yatırdı. Bağrışmaların ardında triyaj odasından çıkan doktor, belirtilen şikayetlere rağmen, Şirin’in sarı odaya götürülmesini söyledi. Bu sırada, Şirin’e ilk yardım uygulanmadı, nabız kontrolü yapılmadı.

Şirin sarı odaya götürüldü ancak ilk etapta doktor müdahalesi gerçekleşmedi. Doktorlardan biri, sarı alanda görevli olan doktoru arayarak ulaşabildi. Gelen doktor, sedyede yüz üstü yatan Şirin’i ters çevirdi. Doktor, ne olduğunu öğrenmek için Şirin’in eşinin çağrılmasını istedi. Bu sırada, Şirin’e sadece bir hemşire tarafından damar yolu açıldı, göz bebeği ya da nabız kontrolü yapılmadı.

Sarı alana gelen Şirin’in eşi, eşinin şiddetli göğüs ağrısı ve kol uyuşması şikayeti olduğunu söyledi. Ardından, Şirin’e anksiyete, uyuyamama, nöbetler, alkol yoksunluğu ve kas spazmları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ‘’diazem’’den iki doz verildi.

00.44’te vücudunun morarması üzerine, Şirin kırmızı alana götürüldü. Doktorlar, Şirin’in nöbet geçirdiğini, dizem yaptıklarını, ardından vücudunun morardığını söyledi. Kırmızı alanda görevli doktorlar, yaptıkları nabız kontrolünde Şirin’in öldüğünü anladı.

Doktorlar saat 01.30’a kadar kalp masajı uyguladı ancak Şirin’i hayata geri döndüremedi. Şirin ölümünün ardından hastanenin morguna kaldırıldı. Eşinin ölümünü öğrenen Ayşe Şirin, hastanede, "’ben size eşimin durumunun acil olduğunu bağırdım"’ diyerek fenalık geçirdi.

Yaşanan olaydan 3 ay sonra hastane tarafından Ayşe Şirin’e borç kağıdı gönderildi. Bunun üzerine hastaneye giden Şirin’e, fenalık geçirmesinin ardından iğne yapıldığı ve borç kağıdının iğne için yollandığı söylendi. Eşinin sigortalı olduğunu belirtmesine karşın Şirin’e, hastanede kimliğinin ibraz edilmediği için ücretin ödenmesi gerektiği söylendi.

Olayın ardından Şirin’in ailesi, suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.

Dosya hakkında bilgi veren Avukat Serap Taştemel, Mesleki Sorumluluk Kurulu’ndan soruşturma iznini beklediklerini söyledi. İdari yargıda da tazminat davasını açmış bulunduklarını aktaran Taştemel, Sağlık Bakanlığı’nın henüz cevap vermediği ve ek süre talebinde bulunduğunu ifade etti. Dosyanın çok yavaş ilerlemekte. Taştemel, soruşturma aşamasında müzekkere istenerek triaj evraklarının istendiğini ancak hastanenin ‘’arşiv yetersizliği’’ gerekçesiyle belgelerin savcılık ile paylaşılmadığını dile getirdi.

Kaynak:T24

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
  • Mahmut / 07 Aralık 2024 11:00

    Adalet nerdesin?görev bilinci oluşmasa bu Memleket düzelmez.

    Yanıtla (0) (0)
  • İslam Çetin / 06 Aralık 2024 13:14

    Her zaman hekim ve doktorları savunanlar nerde vatandaşın hakkı kim verecek bunun hesabını korkudan devlet hastanesine gidemiyoruz. korkudan bir doktora soru soramiyoruz bırakın doktoru sıradan bir otomasyon görevlisine bile soru soramıyoruz. bizim için var olan hekimler tabiki iyi niyetli ve iyi olanlar istisna bu adamın ölümünde ihmaliniz varsa Allaha ne hasep vereceksiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sadik / 06 Aralık 2024 07:27

    bu hastaneler hep öyle bunlara ağır cezalar gelmese daha çok canimiz gidecek bende aynı tanıyla bağlar hastanesi aciline gittim gece 2 de fiş kesmeden bakmayacaklarinji diyip geri yoladilar Allah hakimizi birakmasin

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali / 06 Aralık 2024 07:06

    Adam acil kalp krizi şüphesi, kırmızı alana müşadeye hemen alınması lazım. Orda çalışanların ihmalkarligi

    Yanıtla (1) (0)
  • Yılmaz Acu / 05 Aralık 2024 23:53

    Sağlık Bakanlığı Türk Sağlık Sistemi Bitmiş.

    Yanıtla (0) (0)