Tanrıkulu'ndan Meclis'te tarihi 'işkence' konuşması
TİGRİS HABER - 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına varan süreçte tüm Türkiye’de başlayan protestoların en önemli ayağı olan Saraçhane’de gözaltına alınan gençlere uygulanan şiddeti gündeme getiren Tanrıkulu, daha önce paylaştığı bir gencin ifadesini kayıtlara geçmesi adına kürsüden dile getirdi.
Gözaltına alınan gençler adliyeye sevk edildikten sonra 3 gün boyunca Çağlayan Adliyesi’nde onların yanında durduğunu belirten Tanrıkulu, “Çağlayan Adliyesine 3 gün boyunca gittim ve gözaltından getirilen gençleri gördüm. Onlarla bizzat temas ettim, avukatlarla görüştüm. Kendi gözlemlerim ve kendi duygularım var. Şunu söyleyeyim: O tabloyu görünce arkamı döndüm bir duvara uzaklaştım ve ağladım. Bir Milletvekili olarak. Bir insan hakları savunucusu olarak ağladım” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Türkiye’de işkence yoktur, vardır diyen vatan hainidir” sözlerine sert tepki gösteren Tanrıkulu, AK Partili kadın milletvekillerine seslenerek işkence gördüğünü kayıtlara geçiren bir genç kadının ifadelerini okudu.
“Sözün bittiği yerdir”
Ambulansın arkasına götürülerek orada tacize uğradığını anlatan genç bir üniversiteli kadının ifadesini okuyan Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı:
“Bu sözün bittiği yerdir. Biraz bakın, biraz utanma olsa, biraz vicdan olsa, biraz, bu kürsüde konuştuktan sonra Adalet Bakanı 'Böyle bir şey yoktur.' demez, İçişleri Bakanı 'Böyle bir şey yoktur.' demez. En azından şüpheyle bakar. En azından. Ya biz Milletvekiliyiz. İşkence, kötü muamele var dediğimizde en azından Bakan şu açıklamayı yapar. 'Biz de işkence olmaması için çaba gösteriyoruz. Iktidarımızdan bu yana sıfır torans dedik. Ama bir Milletvekili bunu söylemişse tabii ki soruşturma açacağız, bakacağız, yapan varsa gereğini yapacağız.' Ne diyor? 'İşkence yoktur. Söyleyenler vatan hainidir.' Peki işkence yapan ya da kötü muamele yapan, bunu yapan güvenlik görevlisi arkasına Bakanı almışsa bir daha yapar mı yapmaz mı sizin vicdanınıza soruyorum.”
Konuşmasının sonunda “Bu tabloyu yarattınız. Olağanüstü halde de sıkı yönetimde de kapısını çaldığımız Savcılar vardı ya. Gittiğimiz Savcılar vardı. Savcının katibiyle görüşemiyorsunuz, katibiyle. Biraz vicdan ya, biraz. Biraz vicdan” sözlerinin ardından kürsüye getirdiği gençlerin ifade tutanaklarını AK Parti sıralarının önüne doğru fırlattı.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.