Diyarbakır'daki siyasi parti ve STK’ların Erdoğan’dan beklentileri
İlyas AKENGİN-özel
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’a gelişini ve kentin beklentilerini siyasi parti ve STK temsilcileri ile konuştuk. AK Parti, HDP, CHP, Saadet Partisi, Diyarbakır Barosu, MÜSİAD, TÜRSAB ve OSB Başkanları Erdoğan’ın gelişini gazetemize değerlendirdi.
HDP’li Mızraklı: Umudumuz barışa yönelik sözlerdir
HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da vereceği mesajlarda çözüme ve barışa dayalı sözler beklemediklerini söyledi.
Halkın beklentisinin çözüm ve barış olduğunu belirten Mızraklı,”Sokaktaki her hangi bir insanı çevirerek kendisine soralım, alacağımız cevap neyse o vatandaşın beklentisi neyse bizim beklentimiz de bu yöndedir. Sonuçta idarenin başındaki bir insan, bir kente gidiyorsa o kentteki insanların, dinamiklerin, STK’ların beklentileri olur. Uzaydan da bakarsanız Diyarbakır gibi bir kentin son yıllarda yaşadıkları ortada. Çatışmalı bir süreçlerin göbek taşı olan bir kent. İnsanlar da haliyle çözüme dair bir şeyler bekliyor. Çatışmayı beklemeye yönelik sözlerin dinleyicisi, karşılığı olmaz. Son zamanlarda yine baktığımızda cumhurbaşkanının dilinden bal aktığını görmüyoruz. Geçmişin kavgaları ile uğraşmak siyaseten doğru değildir ve siyasetçilere de bir şey kazandırmaz. Siyasetçilerin sözleri daha çok geleceği ilgilendirmelidir. Umudumuz barışa ve çözüme yönelik sözler sarf etmesidir ama açıkçası bunu beklemiyoruz” dedi.
Kurt: Çözüm sürecini Suriye olayları bozdu
AK Parti Diyarbakır Eski Milletvekili ve Eski İl Başkanı Abdurrahman Kurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhuriyet tarihinde bölgeye ve Kürtlere en çok önem veren lider olduğuna dikkat çekerek, her gelişinde olduğu gibi bu gelişinden de büyük umutlar içinde olduklarını söyledi.
Terörle mücadele ve demokratikleşmenin ayrı başlıklar olarak devam etmesi gerektiğine dikkat çeken Kurt, uluslar arası güçler ve örgütler tarafından sabote edilen Çözüm Süreci’nin 100 yıllık barış hayallerini ötelediğini de ifade etti. Kurt, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanımız bölgeyi çok önemsiyor. Bunu en iyi bilenlerdenim. Siyasi hayatında bu bölgenin ayrı bir yeri var, gerek demokratikleşme gerekse ekonomik kalkınma anlamında ayrı bir önem veriyor. Cumhurbaşkanımız Çözüm Süreci’ne çok emek verdi, bu konuda belki de siyasi hayatına mal olabilecek riskler de aldı ama iyi niyeti çeşitli şekillerde sabote edildi. Gerek örgüt, gerekse Suriye üzerinde cereyan eden olaylar ve uluslar arası güçler tarafından akamete uğratıldı. Ülke kardeşliğimizin 100 yıllık hayali olan barış projesi sabote edildi. Ancak biz yine de barış umudumuzu canlı tutuyoruz.”
‘Demokratikleşmeden geri adım olmamıştır’
Demokratikleşmenin sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Kurt, “Bölgenin evvela terörden arındırılması şart. Silahtan, öldürmekten, yok etmekten medet uman örgütün bu bölgeye ve halka bir şey veremeyeceği, aksine halkın kazanımlarını yok edeceği son süreçteki malum olaylarda anlaşılmıştır. Bu örgüt, bu anlayış barış getiremez. Terörle mücadele etmeli, bunu zaten güvenlik güçleri sürdürüyor ve sürdürecek de. Ama biz siyasi irade olarak terörle mücadele devam ederken demokratikleşmeyi de sürdürmeliyiz. Bu noktada hükümetimiz her hangi bir geri adım, kazanımları hiçe sayma gibi bir eğilim içine girmemiştir. Bu da yine cumhuriyet tarihinin en önemli olayı olup Kürtler arasında güven verici bir durum oluşturmuştur. Cumhurbaşkanımızın liderliği hem bu ülke için hem bölge halkı için çok önemli bir güvencedir” diye konuştu.
‘Hızlı bir şekilde barış, çözüm sürecine dönülmesini isteriz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır’a gelişinin toplumsal barışa bir vesile olmasını isteyen Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Cihan Aydın, şunları söyledi: “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı Diyarbakır’a hoş gelmiş, kentimize geldiği için memnunuz. Tabii bu gelişin toplumsal barışa bir vesile olmasını isteriz. Gerek kentimizin gerekse de bölgemizin en önemli meselesi budur. Toplumsal barış ve bununla bağlantılı olarak ekonomik ve sosyal sorunlar, kültürel sorunlar, temel hak ve özgürlüklere ilişkin sorunlar konusunda Sayın Cumhurbaşkanından bir mesaj bekliyoruz. Toplumu rahatlatan, toplumsal barış konusundaki taleplere yanıt veren tonda mesajlar bekleriz. Bizim Diyarbakır Barosu olarak Cumhurbaşkanından en büyük talebimiz bu. Bu konuda eğer bir demeci, beyanı olursa Türkiye toplumu ve Türkiye halkları açısından son derece kıymetli ve umut verici olur. Tekrar çatışmalı süreçten uzaklaşılıp, hızlı bir şekilde barış, çözüm sürecine dönülmesini isteriz. Bu konuda üzerimize düşen yük ne ise Diyarbakır Barosu olarak yüklenmeye hazırız. Ayrıca, göreve yeni geldiğimiz için henüz kentin, bölgenin, mesleğin sorunlarına ilişkin kapsamlı bir rapor sunamıyoruz ama ilerleyen zamanlarda söz konusu bu konularda raporumuzu hazırlayıp hem Cumhurbaşkanına hem de diğer yetkililere sözlü ve yazılı olarak iletmek isteriz.”
Özşanlı: Döviz kurları düştüğüne göre zamlar geri alınsın
MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı, döviz kurlarındaki dalgalanmanın hem ülke hem bölge ekonomisine çok ciddi yapısal sorunların oluşmasına neden olduğuna dikkat çekerek, döviz kurlarında yaşanan gerilemeden sonra da piyasanın rahatlamadığını dile getirdi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan zamların geri alınması noktasında adımlar beklediklerini söyledi. Özşanlı, “Döviz kurlarında yaşanan ani yükseliş ekonomiye çok zarar verdi. Son günlerde kurda gerileme sözkonusu bu önemli olmakla beraber piyasaya yansıması yok. Esnaf, işveren, iş dünyası çok zor durumda. Haliyle normal vatandaşlarımız da bundan çok etkilendi ve zor durumda. Bölge ekonomisinde çok ciddi yapısal sorunlar oluşmuş durumda. Bunlar günlük hayatı çok etkiliyor. Çeklerini ödeyemeyen, kapanan veya kapanma aşamasına gelen firmalar var.” şeklinde konuştu.
‘Bu festivalin yapılmasını önemsiyoruz’
Gençlik festivalinin önemine vurgu yapan Özşanlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanımızın çok güçlü liderliği var. Bu noktada kendisinden beklentimiz özellikle döviz kurlarını gerekçe göstererek yapılan zamların geri alınması ya da hafifletilmesi hususunda adımlar atmasıdır. Zaten kendisi de bundan rahatsız olduğunu açıkça beyan etmişti. İlgili birimlere vereceği talimatlarla bunlar çözülebilir. Böyle bir durum olursa bölgedeki esnaf, tüccar ve iş dünyası rahat nefes alır. Vatandaşın günlük hayatına olumlu yönde yansıması olur. Buna çok ihtiyacımız var. Böyle bir festivalin, organizasyonun kentimizde yapılmasını ayrıca önemsiyoruz. İlerleyen yıllarda inşallah daha geniş kapsamlı ve daha organizeli şekilde yapılarak geleneksel hale getirilir. Diyarbakır’ın artık şiddetle değil güzellilerle, festivallerle gündeme gelmesi. Tabi ekonomideki sorunlar hal olursa işler çok daha güzel boyutlara gelir.”
‘OSB’deki sıkıntıları bir dosya halinde Cumhurbaşkanımıza sunacağız’
OSB Başkanı Aziz Odabaşı, Cumhurbaşkanı’ndan beklentilerini şöyle sıraladı: “OSB olarak Sayın Valimizle görüştük ve gerek OSB gerekse de Tekstil İhtisas OSB için bir dosya çalışması yaptık. OSB’nin dördüncü etabında 42 dönümlük bir alan için kamulaştırma sorunumuz var. Yine, dördüncü etabın ihaleye geçmesinde sıkıntılar var. Artı, arıtma tesisimizin ihalesi sorunu var. İptal olan bir ihale vardı ve yeni bir ihale süreci başladı. Yani, OSB’deki tüm bu sıkıntıları bir dosya halinde Cumhurbaşkanımıza sunacağız. Bunun dışında tüm sanayicilerimizin sıkıntısı olan yüksek faizleri dile getireceğiz. Yine, yüksek faizlere rağmen bankaların kredi kullanımında sıkıntılar yaşatması, yatırımcılarımıza kredi kullandırtmaması gibi sıkıntılarımızı Sayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğiz. Halihazırda OSB’deki fabrikalarımız kapanmamak için ciddi çabalar harcıyor, fedakarlıklara katlanıyor. Sanayicilerimiz her şeye rağmen direniyorlar ancak Yeni Ekonomik Programı da sanayicilerimiz net olarak görmek istiyorlar.
%100 bedelsiz arsa tahsisi yapılması için yeni karar alınmalı
OSB Başkanı Odabaşı, bedelsiz arsa tahsislerinin 2017’de sona ermesine ve sonrasında yayınlanan yönetmeliklerle Bakanlar Kurulu kararına bırakılan indirim oranlarının Diyarbakır OSB için yetersiz olduğuna vurgu yaparak %100 indirim talebinde bulundu.
Odabaşı, şöyle konuştu: “Bedelsiz arsa tahsislerinin yapılması hakkında; hükümetin 2011’de yürürlüğe koyduğu ve içinde Diyarbakır’ın da yer aldığı OSB’lerde bedelsiz arsa tahsisi uygulaması 2017’de sona erdirilmişti. 09 Şubat 2018’de yayımlanan “Organize Sanayi Bölgelerinde Yer Alan Parsellerin Tamamen veya Kısmen Bedelsiz Tahsisine Dair Yönetmelik” ile de arsa tahsisleri Bakanlar Kurulu kararına bırakılmıştı. Yine, 14 Nisan 2018’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile de Organize Sanayi Bölgelerinde yapılacak tahsislerin, OSB’lerin içinde kurulduğu ilçelerin gelişmişlik düzeyine göre farklılık gösteren indirim oranları ile yatırımcılara tahsis edilmesine karar verilmişti. Bu kararla ilçeler gelişmişlik düzeylerine göre altı kademeye ayrılmış; birinci kademe gelişmiş ilçelerde indirimsiz, ikinci kademe gelişmiş ilçelerde %40, üçüncü kademe gelişmiş ilçelerde %60, dördüncü kademe gelişmiş ilçelerde %80, beşinci ve altıncı kademe gelişmiş ilçelerde %100 indirimli olarak tahsis edilmesi Bakanlar Kurulu tarafından karara bağlanmıştı. Diyarbakır OSB, Yenişehir ilçesi sınırları içerisinde yer aldığından, 2011’den beri bedelsiz tahsislerin yapıldığı OSB’de, Bakanlar Kurulunun bu kararı ile Yenişehir ilçesi ikinci kademe ilçeler arsında yer almış ve yapılacak tahsislerin %40 indirimle yapılmasına karar verilmişti. Bu kararla Yenişehir ilçesi ve burada kurulu OSB, ülkemizin metropollerindeki ilçeler ve OSB’lerle eşdeğer hale getirilmişti.
Ayrıca Yenişehir OSB’ye ek olarak tahsis edilen ve Diyarbakır’ın Eğil ilçesi sınırları içerisinde kalan OSB alanlarımız mevcuttur. Eğil ilçesi altıncı kademe gelişmiş ilçe olmasına ve bedelsiz arsa tahsisi yapılabilmesine rağmen, Bakanlar Kurulu kararının 1. maddesinin, 2. fıkrası gereği Eğil ilçesi de %40’lık indirim dilimi içerisine alınmıştır. İlgili maddede “Organize Sanayi Bölgelerinin birden fazla il veya ilçenin sınırları içerisinde yer alması halinde, Organize Sanayi Bölgesinin en fazla alanının olduğu yerin indirim oranı uygulanır” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla Eğil sınırları içerisinde bulunan ve alanı Yenişehir’den az olan ek OSB’lerin indirim oranları, Yenişehir ilçesi baz alınarak %40 olarak öngörülmektedir.
Hal böyleyken, Diyarbakır Yenişehir ilçesinin ve OSB’nin; İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Kayseri, Bursa, Konya gibi illerde bulunan ilçeler ve OSB’lerle eşdeğer olması mümkün değildir. Mevcut durumda dahi yatırımcı çekmekte zorlandığımız Diyarbakır’da, bu uygulama ile yeni yatırımcıları çekmemiz ve yatırım oranını artırmamız güçleşecektir. Diyarbakır OSB yönetimi olarak, ülkemizin kalkınmasında katkısı olacak, üretimi, istihdamı ve ihracatı geliştirerek toplumumuzun gelir düzeyini ve refahını artıracak her türlü çalışmayı yapmaya hazırız. Hükümetimizden, yapacağımız bu çalışmalara destek vermesini, Diyarbakır’da bulunan OSB’lerde tamamen (%100) bedelsiz arsa tahsisi yapılması konusunda yeni karar alınmasını ve bu temelde Diyarbakır’ın yatırım için daha cazip hale getirilmesi amacıyla yeni adımların atılması önem arz etmektedir.”
‘İyi niyet göstergesi olarak Demirtaş bırakılmalı!’
CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır’a gelişine ilişkin görüşlerini belirtti. Sayın şu ifadeleri kulandı: “Cumhurbaşkanının kente gelişinin pek bir şeyi değiştireceğini zannetmiyorum. Çünkü Cumhurbaşkanının birlikte hareket ettiği MHP’nin bölgeye bakışı, güvenlikçi politikaları bellidir. Erdoğan da yine ‘vuracağız, kıracağız’ deyip gidecektir.24 Haziran seçimlerinin üzerinden yaklaşık dört ay geçti ama değişen bir şey olmadı. Şimdi milletvekillerini, belediye başkanlarını içeriye attığınız bir partiye, onlara oy veren iradeye ne diyeceksiniz? İnsanın böyle bir durumda söyleyecek ne sözü olabilir! Hiçbir söz söyleyemezler bu konuda. Geçmişte yine Cumhurbaşkanının buraya geldiği zaman şu sözü söylemiştim; barış demek için öncelikle bir adım atılması lazım. Her şeyden önce bir iyi niyet göstergesi olarak hükümetin Selahattin Demirtaş’ı bırakması lazım. Bir rahibi bırakabiliyorlar ama Demirtaş’ı bırakmıyorlar. Yine, önümüz yerel seçim ve bir iyi niyet göstergesi olarak belediye başkanlarından birini bırakabilirler.”
Sur ve Dicle vadisi projesinin bitmesini istiyoruz
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Diyarbakır Bölge Başkanı Mehmet Akyıl ise, “Sayın Cumhurbaşkanımızın kente gelişi önemlidir. Önceki yıllarda yaşanan çatışmalı süreç kenti her anlamda etkiledi. Ancak son yıllardaki gelişmeler ile turizme dair beklentilerimiz de arttı. Hedefimiz 2018 yılı içerisinde 1 milyon turist sayısına ulaşmak. Bu konuda kentteki tüm kurumların ciddi bir gayreti var. Hükümetin de bu konuda atacağı adımlarla bölgemiz turist akınına uğrar. Kent olarak turizm alanında iyi bir sezon geçirdik. İllerimizin turizm potansiyeli canlandırmak ve turistik alanların gezilip görülmesini sağlamak için bölgemize tüm tur operatörlerinin sürekli turlar düzenlemesini istiyoruz. Bu konuda yaptığımız görüşmeler var. Bunların yanı sıra sayın cumhurbaşkanından beklentimiz Sur ilçesindeki çalışmalar ile Dicle vadisi projesinin biran önce bitmesini istiyoruz. Kent için bu iki proje çok önemlidir” dedi.
SP’li Bozan: İşsizlik azaltılsın
Saadet partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, “AK Parti Diyarbakır’a hizmeti ‘topta ve popta’ görüyor” dedi. Bozan, şöyle konuştu: “Tabii ki Cumhurbaşkanını karşılamak, ona misafirperverlik göstermek bizim bir görevimiz. Ama isteriz ki, Cumhurbaşkanı Diyarbakır’a geldiğinde işsizliği, ekonomik durgunluğu, esnafın sıkıntısını, çiftçilerin sorunlarını çözsün. Binlerce kişinin çalıştığı fabrikaların açılışına gelsin. Daha önceki gelişlerinde de yaptığı açılışlar, yol, köprü, bina açılışlarıydı, yani üretime yönelik bir açılış yok maalesef. Şuanda da ‘top’ için geliyor. Halbu ki, Diyarbakırlının şuan evine götüreceği ekmeğe, aşa ihtiyacı var. İnsanları müzikle, topla oyalayarak hizmet getirilmiş olmuyor. AK Partinin 16 yıllık icraatlarını göz önüne aldığımızda maalesef Diyarbakır’a verecekleri bir hizmet yok. Vatandaşın alım gücü %50 azalmış, vatandaş daha da fakirleşmiş. Genç işsizlik Diyarbakır’da %35’lere çıkmış. Esnaf iş yapamıyor. Kentte bir fuar var ama katılım zayıf. Yani, ekonomik anlamda millet çökmüş. Çöken bir ekonomiyi, umudu kırılmış olan bir milleti ‘topa, popla’ canlandırmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı eğer Diyarbakır’a gelişinde binlerce kişinin çalıştığı fabrikaların açılışına gelirse işte o zaman Cumhurbaşkanı kenti ziyaret etmiş olur. Ama maalesef AK Parti millete sürekli korku ve umut aşılıyor. ‘Biz iktidara gelmezsek ülke Suriye gibi olur’ diyor. Her seçim zamanı ülkeye 2023, 2053 gibi boş umutlarla milleti uyutuyorlar. Diyarbakır bir tarım ve hayvancılık kentidir ve isterdik ki, Cumhurbaşkanı geldiğinde tarımdaki girdi maliyetlerini azaltacak bir proje ile gelsin. Bölgenin inanç turizmine yönelik ek olarak ne tür avantajlar sağlayacak. İşsizliği azaltmak, istihdamı arttırmak için OSB’lerde ek neler yapılacak. Esnafa yönelik bir sicil affı çıkacak mı? Ama bunlar yok, ne var; bir futbol maçında sahaya inilecek ve sonrasında yine açlar aç kalacak, yoksullar yoksul kalacak. Esnaflar siftahsız kepenk kapatacak ve yine değişen bir şey olmayacak. Buradan bize kalacak olan ise iki günlük trafik sıkıntısı ve ciddi güvenlik tedbirleri. Yine, yeni seçilecek belediyelere yeniden kayyım atanacağı yönündeki söylemlerin ve 259 muhtarın görevden alınmasının, seçimler için bölgeye yönelik baskı ve korku mesajlarıdır diye düşünüyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.