VİDEO - Diyarbakır sur içinde hafta sonu bereketi

VİDEO - Diyarbakır sur içinde hafta sonu bereketi
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinin popülerliği her geçen gün artıyor. Özellikle hafta sonları Gazi caddesininde trafiğe kapanmasıyla birlikte Türkiye’nin dört bir yanından gelen yerli ve yabancı turistler tarihi ilçeyi görmenin keyfini yaşıyor.

Ramazan Yavuz - ÖZEL HABER

TİGRİS HABER - Cuma günkü yağışlı havadan sonra Cumartesi hava güneşli ve güzel. Şöyle bir turluyayım dedim. Haftanın 2-3 günü zaten geliyorum. Önce Saraykapı’da 27 sahabe türbesinin yer aldığı Hz. Süleyman camiinin de bulunduğu İçkale’ye uğruyorum. Oldukça kalabalık. Kimi piknik yapıyor, kimi İçkale’deki tarihi yapıları, surları geziyor. Kimi ise Caminin önünde dualarının kabulü için ha bire Kuran-ı kerim okuyor. Bazı kadınlar ise camide erkeklerin namaz kıldığı bölüme girerek Hz.Süleyman’ın türbesinin en yakınına kadar giderek daha güçlü şekilde dualar ediyor.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-8.jpeg

Buradaki kısa tutu bitirdikten sonra Dağkapı’dan Dörtyol’a ardından Balıkçılarbaşı’na yavaş yavaş iniyorum. Cadde trafiğe kapalı olmasına rağmen yılların vermiş olduğu refleksle her an arkadan bir araç gelecekmiş gibi iki de bir yola bakıyorum. Sonra hafta sonu olduğu için trafiğe kapatıldığı aklıma geliyor rahatlıyorum. Aslında çok iyi oldu Gazi Caddesinin hafta sonları trafiğe kapalı olması. Hafta sonundan da kaynaklı olarak kaldırımlar, caddeler hatta ara sokaklar tıklım tıklım. Çoluk çocuk oradan oraya gidiyor. Ulu camiinde biraz soluklanıyorum. Ha bire turlarla gelen bir grup çıkıyor, diğeri giriyor. Rehberlerin Ulu Camideki ilk durağı 800 yıl geçmişi bulunan güneş saati. Güneş saati, bir mermerin ortasına yerleştirilen metal çubuğun, güneşin hareket etmesiyle dönen gölge sayesinde zamanı gösteriyor. Ve halen bu işlevini de sürdürüyor. Rehberler turistleri Ulucaminin her tarafında gezdirerek bildikleri kadarıyla tarihini anlatıyor. Saatlerdir Tarihi ilçeyi gezenler mola verdikleri Ulucamiinde önce boşalan pet şişelerini dolduruyor ardından banklarda yer bulamayınca yerlerde oturarak dinleniyor.

Her yer tıklım, tıklım

Ulucami’den çıkıp Balıkçılarbaşı’na yürüyorum. Özellikle baharatçılar, kuruyemişçiler ve bölgenin tarımsal ürünlerini satan dükkânların içi müşteri dolu. Sur’daki bu insan sirkülasyonu esnaflara da bayağı yaramış. Dükkânların önündeki çığırtkanlar yerli ve yabancı turistlere ellerindeki tadımlık ürünlerden ikram ederek sürekli içeri davet ediyor. Balıkçılarbaşı-Mardinkapı ve Melikahmet caddeleri araç trafiğine açık. Melikahmet caddesinde park halindeki araçların plakalarına bakıyorum. Büyük oranı yabancı. Çevre il ve ilçelerin yanı sıra Batı illerinden gelenlerde hayli fazla.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-3.jpeg

Bereketin habercisi; tur otobüsleri

Mardinkapı kesiminden ha bire tur otobüsleri gelip Melikahmet tarafına dönüyor. Araçlar birbirine çarpmamak için çok yavaş hareket ediyor. Sürekli gittiğim Mardinkapı güzergahımı bu kez değiştirerek Dört ayaklı Minare’nin bulunduğu caddeden Yenikapı’ya doğru gidiyorum. Bu caddede öyle. Kalabalık had safhada. Herkes bir tarihi mekan önünde ilginç pozlarla hatıra fotoğrafları çekiyor. Bu arada bir zamanlar demircilerin çekiç seslerinin geldiği eski adıyla Hançepek yeni adıyla Fatihpaşa’dan arbaneler, gitarlar ve darbuka sesleri yükseliyor. Kimi romantik, kimi Diyarbakır türküleri, kimi gruplar ise Kürtçe parçalar çalıyor. Tabii boşa türkü söylemiyorlar. Sokağı ziyaret edenler ha bire onları cep telefonu kameralarıyla çekiyor, sonra da önlerine para koyuyorlar.SurpGiragos Ermeni Kilisesi ile komşusu olan Mar PetyunKeldani Kilisesi’ne gruplar halinde insanlar girip çıkıyor. Sur Kaymakamlığı’nın binası ile restore edilen tarihi evlerin etrafına çekilen sacların üzerindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait Kültür Yolu Festivaliyle ilgili Türkçe-Kürtçe yazılı pankartlar, afişler dikkati çekiyor.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-15.jpeg

Kore mahallesi piknik alanı

Kurşunlu camii çevresi ile Kore Mahallesi olarak bildiğimiz ancak şimdi park olan kesimlere ise güzel havanın tadını çıkarmak isteyen piknikçiler yayılmış. Kimi aileler serdikleri bezlerin üzerinde otururken, bazıları ise yanlarında getirdikleri açılıp kapanan sandalyelerinde çay, kahve içiyor. Aileler sohbet ederken, çocuklar ise koşarak havada süzülen uçurtmalarının keyfini çıkarıyor. Yenikapı’dan Mardinkapı’ya doğru gidiyorum. Surlarda da yoğunluk var. Özellikle Keçi Burcu’nun üzeri rağbet gören yerler arasında. Hevsel bahçeleri manzaralı Çifte havuzlardaki kafelerde bu insan yoğunluğundan nasibini alıyor.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-9.jpeg

Dünya’nın tanıdığı Afgan kızı Diyarbakır’da

Keçi burcunun merdivenlerinin yanındaki Sur duvarındaki Fotoğraf sergisi afişi dikkatimi çekiyor. Afişteki bu fotoğraf yıllarca evlerin yanı sıra dükkânların ve büroların duvarlarında asılı kaldı. Steve McCurry, Afganistan’da çektiği ve NationalGeographic dergisinin 1985 Haziran sayısında (Afgan Kızı: ŞarbatGula) başlığıyla yayımladığı fotoğraf sayesinde bir anda dünya çapında üne kavuştu. İşte bu fotoğraf o afişte yer alıyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen Steve McCurry’ninmesleğiyle ilgili tanıtım yazısı Türkçe, İngilizce ve Kürtçe yazılmış. Fotoğraf sergisi ise 31 Aralık’a kadar açık olacak.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-10.jpeg

21 Yıl’da Surların yanı sıra Sur içindeki tarihi yapı ve evlerin birebir minyatürünü büyük emekler sarf ederek yapan taş ustası Fesih Gündoğar’a uğruyorum. Bir camekânın içinde sergilenen Surlar ve tarihi yapıların minyatürünü görmeye gelenler uzun süre inceleyip Fesih’i sürekli tebrik ediyor. Fesih’te bıkıp usanmadan minyatürü nasıl yaptığıyla ilgili soruları yanıtlıyor.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-16.jpeg

Daha sonra Balıkçılar başına doğru gidiyorum. Peynirciler ve yeşil zeytin satan dükkânların önü bayağı kalabalık. Malum yeşil zeytin mevsimi. Yeşil zeytin denilince de akla ilk gelen tabiki Derik zeytini. Geçen yıl pek bulunmuyordu. Ama bu yıl hemen her dükkânda var ve taliplileri de bayağı fazla. Evlerinde zahmet çekmek istemeyen vatandaşlar yeşil zeytinleri ücret karşılığında elle çalışan bir makinede kırdırıyor.

İstiklal caddesi gibi

Akşam karanlığı yavaş yavaş çökerken Sur’daki kalabalık daha da artıyor. Aklıma İstanbul İstiklal Caddesi geliyor. Orayı da ilk gördüğümde çokşaşırmıştım. Çünkü insanlar dalgalar halinde aşağı ve yukarı çıkıyordu. Sur Gazi Caddesi de hafta sonları Diyarbakır’ın İstiklal caddesi gibi oldu diyebilirim. Bu çok iyi bir gelişme.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-13.jpeg

Ahmet Kaya hortladı mı!!?

Dörtyol’dan Dağkapı’ya doğru giderken Ahmet Kaya’nın türküleri duyuluyor. Herkes sesin geldiği yöne doğru gidiyor. Kaldırımda sesin geldiği yöne doğru giden bazıları “Ahmet Kaya hortladı mı? Kim bu?” diyor. Kalabalık hayli fazla. Banklardan birine oturan bir kişi elinde sazıyla Ahmet Kaya türküleri söylüyor. Yere kurduğu ses düzeniylede sesi birçok yerden duyuluyor. Sesi, tıpatıp Ahmet Kaya’nın sesi. “Şu dağlarda kar olsaydım”, “Ağlama Diyarbakır” türküleri büyük alkış alıyor. Herkes cep telefonlarıyla ha bire çekim yapıyor. Tabi bu arada bende çok beğendiğim için durup dinliyor ve fotoğraf çekiyorum. Türkülere ara verdiğinde ise ismini öğreniyorum. Adıyaman’dan ailesi ile birlikte gelmiş. İsmi Müslüm Delibaş. Sur içinin bir çok yerinde gitar,saz ve darbukalarla şarkı, türkü söyleyenlerin bugünkü en popüleri ve en çok kitleyi çeken Müslüm Delibaş oldu diyebilirim. Karanlık iyice çöktü ve benimde bir günlük keyifle geçen Sur gezim sonra erdi. Otobüse atlayıp evin yolunu tutma zamanı.

ramazan-yavuz-diyarbakir-foto-haber-14.jpeg

Özetle, hafta sonları Sur için bereketli geçiyor. Ve bu bereketin haftanın diğer günlerinde de devam etmesi dileğiyle diyelim..

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum