Diyarbakır İMO Başkanı Korkmaz: 'Akıl edemiyorlarsa bize sorsunlar'
Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Depremde 22 binanın yıkıldığı 6’sının enkazından 409 kişinin cansız bedeninin çıkarıldığı Diyarbakır’da, acil yıkılma kararı verilen 66, ağır hasarlı 3 bin 252, orta hasarlı 2 bin 828 binanın depremzede sakinleri için Dicle Nehri kıyısında kurulan çadır kent, olası taşkın nedeniyle gece apar topar boşaltıldı. Olası su taşkını, baraj kapaklarının patlaması, salgın hastalık, boğulma ve ulaşım gibi uyarılara rağmen kurulmasında ısrar edilen çadır kent, dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış nedeniyle gece saatlerinde boşaltıldı. 1950 çadırda yaşayan 450 depremzede, kentteki Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi ve bazı spor salonlarına yerleştirildi.
‘Onlara göre sağanak ihtimali yoktu’
Çadır kent kurulma kararıyla birlikte risk uyarısı yapan, ancak uyarıları dikkate alınmayanlar arasında bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı MahsunÇiya Korkmaz, nehir kıyısına çadır kent kurulmasının olası taşkından etkileneceğini tahmin etmenin zor olmadığına işaret ederek, “Ama onlara göre, taşma, baraj kapağı kopması, sağanak ihtimali yoktu. Bu ihtimallerin olmayacağını düşünerek nehrin kenarına çadır kent yaptılar.” ifadesini kullandı.
‘Dere yatağına yapı inşa edersen olacağı budur’
AFAD’in bir haftadır, kısa mesajlarla kentte sağanak yağış olacağı ve olası taşkınlara karşı uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Korkmaz, AFAD’ın sağanak ve sel baskını olasılığını bildiği halde çadır kentin boşaltılmasının neden son ana bırakıldığını sordu. Baraj kapağının kopması, salgın, sağanak, zemin dolgunu gibi uyarılar yaptıklarına işaret eden Korkmaz, Urfa’da Abide Kavşağındaki olayı örnek verdi. Abide Kavşağının dere yatağının dolguyla doldurularak inşa edildiğini, sağanakla birlikte derenin eski yatağını bulduğunu ve olayın yaşandığına dikkati çeken Korkmaz, Dicle kıyısına dolgu yapılarak kurulan çadır kente kastederek, “Bir dere yatağına ya da kıyısına yapı inşa ederseniz olacağı budur” diye ekledi.
‘Akıl edemiyorlarsa bize sorsunlar’
Sıcakların artmasıyla Dicle Nehir kıyısında kurulan çadır kentte salgın ve haşere uyarısında bulunan Korkmaz, yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını belirterek, “Biz uyarılarımızı yaptık. Çevre ve Şehirciliğe yazdık. Hiçbir cevap bile vermediler. Bu kararı alırken bize danışmadılar bile. İnsanların fikirlerini almazsan, böyle insanları oradan çıkarırsın, bir işi iki kere yapmış olursun. Bu insanlar senin oyuncağın değil ki iki de bir oradan çıkaracaksın. Onlara uzun süreli kalıcı bir yer inşaat etmen lazım. Bunun için bütün bunları hesap etmek gerekir, mühendisliği bilmek, akıl etmek gerekiyor. Akıl edemiyorlarsa gelsinler bize sorsunlar ya da bize kulak versinler, bizi dinlesinler” diye konuştu.
‘Rant alanı oluşturmak için böyle bir şey yaptılar’
Dicle Nehri kıyısında ısrar etmenin çeşitli nedenleri olduğunu düşündüklerini dile getiren Korkmaz, “İleriki süreçlerde bu nehir kenarını imara açma gibi bir planlamada olabilir. Başka bir şeyin altyapısını orada oluşturabilirler. Yoksa orada ısrar etmenin başka nedeni insanın aklına gelmiyor. Başka hangi sebep olabilir? Hiç mi başka yer yoktu. 75’te, Urfa Yolu üzerinde, Kacadağ tarafında hiç mi yer yoktu? Biz belirttik şu şu yerler vardır diye. Hiç mi yer yoktu? Enteresan bir durum, onunla ilgili hiçbir açıklama yapmadılar. Devasa hazine arazileri var, böyle bir riski teşkil etmeyecek. Ama bilerek yaptılar. Büyük bir ihtimalle ileriki süreçler için bir rant alanı oluşturmak için, imara açmak için böyle bir şey yaptılar.” şeklinde konuştu.
‘Konteyner kent ya da kerpiç evler inşa edilmeli’
Depremzedelerin tekrar Dicle Nehri kıyısında kurulan çadır kentte yerleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Korkmaz, depremzedelere geçici barınma sağlanması için başka yerlerde konteyner kent ya da kerpiç evlerin inşa edilmesi gerektiğini önerdiklerini, bu önerilerinin hala geçerli olduğunu aktardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.