CHP Sözcüsü: "İp atan Bahçeli'den kahraman çıkartmayın"

TİGRİS HABER -

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “Bir süredir ‘terörün bitirilmesi’ başlığıyla kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir süreç işliyor. Çağrının çıkış noktası ve ulaştığı adres dikkate alındığında, elbette her bir vatandaşımız da tereddüt etmekte son derece haklı. Bir zamanlar grup toplantısında ip atan Devlet Bahçeli’den İmralı’ya uzanan bu sürecin beklenmedik bir hamle olması üzerinden, ‘Devlet büyük oyunu bozdu’ ya da ‘Bahçeli büyük fedakârlık yaptı’ gibi kahramanlık hikayeleri yazılmasını gerçek dışı ve samimiyetsiz buluyoruz” dedi.

CHP MYK, bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Saat 11.30 itibarıyla başlayan MYK toplantısı yaklaşık dört buçuk saat sürdü. CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısının ardından yaptığı basın toplantısında Ramazan ayının tüm insanlığa huzur ve barış getirmesini diledi. Yücel, yaşamını yitiren Edip Akbayram'a Allah'tan rahmet diledi.

"İktidarın açıkladığı rakamlarla hayatın gerçekleri örtüşmüyor"

Yücel, AK Part iktidarının 23 yıldır ülkeyi yönetmiyormuş gibi ekonomide reform yapacağını söylediğine dikkati çekerek, "Yıllardır işçiyi emekliyi, memuru, dar gelirliyi inim inim inleten kendileri değilmiş gibi, adaletsiz vergi politikalarında düzenleme yapılacağı açıklanıyor. ‘Ekonomide işler yolunda’ mesajı verilmeye çalışılıyor. Ancak iktidarın açıkladığı rakamlarla hayatın gerçekleri örtüşmüyor. Dolayısıyla aslında ekonomide işler hiç de yolunda gitmiyor" dedi. Yücel, şunları kaydetti:

“Hangi emekli çocuğuyla, ailesiyle, torunuyla istediği gibi bir iftar sofrası kurabilir”

"‘2024 yılında Türkiye büyüdü’ diyen TÜİK, enflasyonu yüzde 39,05 olarak açıkladı. ENAG’a göre enflasyon yüzde 79,51. Vatandaşın hissettiği enflasyon bunun çok daha üzerinde. Açlık sınırı 23 bin 324 lira, yoksulluk sınırı 75 bin 973 liraya çıkmış ama tasarruf deyince AKP’nin aklına hala emekli, işçi ve asgari ücretli geliyor. Hiç utanmadan vatandaştan sürekli sabır istiyorlar. Mübarek Ramazan ayındayız. Dar gelirli vatandaşlarımızı mahkûm ettiğiniz yoksulluk, iftar sofrasına yansıyor. 14 bin 459 lirayla geçinmek zorunda olan emekli bu maaşla iftar sofrası kurabilir mi? Temel gıda maddelerinin olduğu bir Ramazan kolisi, geçtiğimiz yıl 950 lirayken bu yıl bin 610 liraya çıkmış, Ramazan pidesi 20 lira olmuş. Hangi emekli çocuğuyla, ailesiyle, torunuyla istediği gibi bir iftar sofrası kurabilir? Biz CHP olarak her zaman olduğu gibi, Ramazan’da da vatandaşlarımızın yanındayız. İstanbul'da 250 gramı 20 lira olarak satılan Ramazan pidesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı olan İstanbul Halk Ekmek, 350 gramının 15 liradan; Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) bağlı Ankara Halk Ekmek ise yine 350 gramını, 13 liradan satışa çıkardı. Bir yandan belediyelerimizin açtığı kent lokantalarıyla dayanışmamızı büyütüyoruz. Ramazan ayının bereketini iftarda da vatandaşlarımızla paylaşıyoruz. İş algı yaratmaya, hamaset yapmaya geldiğinde atıp tutan, mangalda kül bırakmayan AKP iktidarı ise her şeye bütçe yaratırken dar gelirlinin yaşadığı drama Ramazan’da dahi kayıtsız kalıyor.

“‘Bahçeli büyük fedakârlık yaptı’ gibi kahramanlık hikâyeleri yazılmasını gerçek dışı ve samimiyetsiz buluyoruz”

Bir süredir ‘terörün bitirilmesi’ başlığıyla kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir süreç işliyor. Çağrının çıkış noktası ve ulaştığı adres dikkate alındığında, elbette her bir vatandaşımız da tereddüt etmekte son derece haklı. Bir zamanlar grup toplantısında ip atan Devlet Bahçeli’den İmralı’ya uzanan bu sürecin beklenmedik bir hamle olması üzerinden, ‘Devlet büyük oyunu bozdu’ ya da ‘Bahçeli büyük fedakârlık yaptı’ gibi kahramanlık hikâyeleri yazılmasını gerçek dışı ve samimiyetsiz buluyoruz. Elbette bu ülkede bir demokrasi sorunu, bir eşit yurttaşlık sorunu vardır. Terörün bitirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması ise hepimizin ortak temennisidir. Ancak sürecin şeffaf şekilde yürütülmesi, sorunun çözüm yerinin TBMM olması gerektiği ve şehit ailelerini ve gazilerimizi incitecek adım atılmaması kırmızı çizgimizdir. Tüm bunları belirtmekle birlikte kayyum uygulamalarının hız kesmeden devam ediyor olması, seçilmişlere karşı; sadece gazetecilik faaliyeti yapmaları nedeniyle basın mensuplarına karşı; muhaliflere karşı uygulanan gözaltılar, tutuklamalar ve soruşturmalar samimi bir süreç yürütülmediğini göstermektedir. CHP olarak bu süreci dikkatle takip etmeye devam edeceğiz.

“Şafak operasyonlarıyla yolsuzluk ve usulsüzlük algısı yaratma peşinde olan AKP, yolsuzluğun da usulsüzlüğün de ta kendisidir”

Torba kanun uygulamasıyla anlamından ve amacından koparılan yasalar da siyasi baskılarla iktidarın aparatı haline gelen yargı da AKP’nin iktidarını uzatma hedefine hizmet eder hale gelmiştir. Üzülerek görüyoruz ki bu ülkede bizzat iktidar eliyle millet iradesini rafa kaldıracak her türlü hukuksuzluk yapılmaktadır. 31 Mart seçimleri sonrasında AKP’nin ikinci parti olmasını hazmedemeyen Erdoğan, millet iradesini hukuku kullanarak gasp etmekte hiçbir sakınca görmemiştir. İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik operasyonların son adresi de Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler olmuştur. Şafak operasyonlarıyla kamuoyunda yolsuzluk ve usulsüzlük algısı yaratma peşinde olan AKP, yolsuzluğun da usulsüzlüğün de ta kendisidir. Sabahın kör karanlığında, seçilmiş bir kişinin evine baskın yapmak, aklınca CHP’li belediye başkanlarımıza ve muhalif olan herkese gözdağı vermeye çalışmak ancak ve ancak sandıktan korkan, kaçak güreşen ve sandık geldiğinde kaybedeceğini bilenlerin yapacağı iştir. Biz CHP olarak korkmuyoruz, sinmiyoruz çünkü gücümüzü halktan alıyoruz.

“Gelmiş geçmiş en kötü Milli Eğitim Bakanı olarak tarihe geçeceksin Yusuf Tekin”

Milli eğitimi ideolojik saplantılarına kurban eden, laiklik ve Cumhuriyet karşıtı Yusuf Tekin, ‘Ücretli öğretmenlik diye bir şey yok. Bu uydurma bir kavram. Bizim sistemimizde, mevzuatımızda, kanunumuzda böyle bir şey yok’ demiş. Yahu Yusuf Tekin git, e-Devlet’i aç. Orada, ‘Ücretli Öğretmenlik Başvurusu’ diye bölüm var. Bu ülkede çocuklarımıza bir şeyler öğretebilmek için çabalayan 85 binin üzerinde ücretli öğretmen var. Bir de ücretli öğretmenleri ‘illegal’ ilan etmiş, devlet illegal yolla öğretmen alıyormuş. Sen ne dediğinin farkında mısın Yusuf Tekin? O koltuğa yakışmıyorsun. Sen, gelmiş geçmiş en kötü Milli Eğitim Bakanı olarak tarihe geçeceksin.

“Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir sorumsuzluk örneğiyle karşı karşıyayız”

Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir sorumsuzluk örneğiyle karşı karşıyayız. Tüm kararları bir kişinin aldığı, hiç kimsenin sorumluluk üstlenmediği, insan hayatının günden güne değersizleştiği bir dönemin içindeyiz. 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te Çöpler Köyü mevkiinde Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeninde dokuz madencimiz hayatını kaybetti. Rant uğruna dokuz can feda edildi ama ne Enerji Bakanı istifa etti ne Çevre Bakanı. Nisan 2024’te Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) daha fazla para almak için 10 evladımıza kıyan Yenidoğan Çetesi skandalı ortaya çıktı. Ne Sağlık Bakanı istifa etti ne Sosyal Güvenlik Bakanı. Baştan aşağı çürümüş bir sağlık sistemine 10 bebek kurban edildi ama ne utanç vericidir ki bundan üç gün önce Sağlık Bakanı çıkıp hiç utanmadan ‘Yenidoğan Çetesini bertaraf ettik’ diye açıklama yapabildi.

“Siyasi geleceklerini her şeyin üzerinde tutanlara inat; CHP iktidarında insan hayatını hak ettiği değere kavuşturacağız”

21 Ocak’ta Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 36’sı çocuk, 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Denetimsizlik ve ihmal nedeniyle Turizm Bakanlığı’nın ve İl Özel İdaresi’nin sorumluluğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği acı olayda, Adalet Bakanı siyasi hesaplarla bu rapora, ‘korsan’ diyebildi. Ne Turizm Bakanı ne İçişleri Bakanı ne Adalet Bakanı istifa etti. İnsan hayatının her şeyden daha değerli olduğunu anlamayan bu iktidar, gerçek sorumluların hukuk önünde hesap vermesine engel oldu. Kendi siyasi hayatlarını, kendi siyasi geleceklerini her şeyin üzerinde tutanlara inat; CHP iktidarında insan hayatını hak ettiği değere kavuşturacağız. Gerçek sorumluların hukuk önünde hesap verdiği halkın iktidarını, yine halkımızla birlikte biz inşa edeceğiz.”

“Mücadelemize katkı koymak isteyen herkese kapımız açıktır”

CHP’li Yücel, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yücel “Eski İYİ Parti Milletvekili Adnan Beker’in CHP’ye katılmasına ilişkin haberlerin ardından CHP’li Oğuz Kaan Salıcı, Gamze Akkuş İlgezdi ve Faik Öztrak’tan eleştiriler geldi. Bu eleştirilere ne yanıt verirsiniz” sorusuna karşılık şunları söyledi:

“Ben parti içi meselelerin sosyal medya üzerinden konuşulmasını doğru bulmam. Ancak sordunuz, söyleyelim: Adnan Beker, geçmişte CHP’nin ittifak yaptığı bir partiden milletvekili seçilmiş biri. Biz o gün de tek adam yönetimiyle mücadele ediyorduk bugün de tek adam yönetimi ve sistemiyle mücadele ediyoruz. Dolayısıyla bizim mücadelemize katkı koymak isteyen, bu mücadelenin üstünde yer almak isteyen herkese kapımız açıktır.”

“Üye sayısında 150 bin civarında artış oldu”

Yücel, CHP’nin ön seçim sürecinde, güncel üye sayısının kaç olduğu sorusuna şu yanıtı verdi:

"Cumhurbaşkanlığı ön seçim kampanyasının duyurusunun yapılmasından bu yana, Genel Başkanımızın yapmış olduğu çağrıdan bu yana gerek online üyeliklerden gerek il ve ilçe örgütlerimize yapılan başvurular sonucunda üyelik başvurularında ciddi artış görülmüştür. Çağrı yapıldığı günden bu yana yakalaşık 150 bin civarında üye sayısında bir artış olduğu bilgisini sizinle paylaşabilirim. 1 milyon 700 bin üyeyi geçtiği bilgisi var bende. Ancak güncellendiğinde net üye sayımız sizlerle paylaşılır.”

“İmamoğlu, 8 Mart’ta İzmir’de start verecek”

Yücel son olarak “Ekrem İmamoğlu erken seçim çalışmalarına ne zaman başlayacak? Sahaya ne zaman inecek” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçiminde aday adaylığını açıklayan İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun 8 Mart’ta bir İzmir programı var, İzmir programıyla bir ‘start’ verilecek. Aynı gün Kayseri’ye geçilecek. Özellikle bu kampanyadaki çalışmalarını hafta sonları yapmayı planladığını biliyorum. Dolayısıyla bir taraftan İBB’nin yürüyen ve işleyen işleri, bir taraftan bu kampanyayı hafta sonu yürüterek ön seçim yapılana kadar da sürdürecek.”