Büyükşehir Belediyesi’nden Sur panali
Ali ABBAS YILMAZ
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen "Diyarbakır Suriçi Koruma" başlıklı panele katılan mimar, sosyolog, akademisyen ve kent bilimciler, Sur’un yeniden yapılandırılmasında gözetilmesi gereken hususları tartıştı. Panelde konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanlarından Fırat Anlı, Dört Ayaklı Minare'yi korumak için canını ortaya koyan Tahir Elçi'yi, Rozerin'i ve Fatma Ana'yı unutmayacaklarını söyleyerek, kimsenin Sûr halkının nerede yaşayacağına karar veremeyeceğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımı ile gerçekleşen ‘Sur Eylem Planı’ toplantısına davet edilmediklerini belirten Anlı, “Biz Kayseri'deki, İstanbul'daki insanlara gelin Ağrı'da, Amed'de yaşayın dememiz nasıl sıkıntılıysa, Sur halkına başka bir yerde yaşama teklifi de o kadar sıkıntılıdır. Bu yaşananları birinci derece sorumlusu devlet kurumlarıdır. İnsanların kendi evinde oturması birinci görevimizdir. 2 bin insan evine dönme imkânından mahrumdur. 4 mahallede yasak kesintisiz devam ediyor ve biz belediyeden bir ekibi hala oraya gönderebilmiş değiliz. Kimse Sur halkının nerede yaşayacağı konusunda karar veremez" diye konuştu.
Diyarbakır’da ilan edilen 'sokağa çıkma yasağı' ile nedeniyle 2 Aralık'tan bu yana yasaklı olan Sur ilçesinin yeniden yapılanması, mimar, sosyolog, akademisyen ve kent bilimcilerin de katıldığı panel ile masaya yatırıldı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesine dönük 2 Aralık 2015 günü ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından yaşanan çatışmalarla büyük oranda tahrip olan ve sonrasında ise alınan 'Acele kamulaştırma' kararı ile gündeme gelen Sur’un yeniden yapılandırılması çalışmaları düzenlenen bir panel ile masaya yatırıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın ev sahipliğinde Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda düzenlenen "Diyarbakır Suriçi Koruma" başlıklı panele katılan mimar, sosyolog, akademisyen ve kent bilimciler, Sur'a dair gündemleri ve yeniden inşa sürecinde yapılması gerekenleri tartıştı.
Program Sûr'un tarihini konu alan sinevizyon gösterimi ile başladı. Ardından ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, panelin açılış konuşmasını yaptı.
“Bir yıl içerisinde aklımızın bile hayal edemeyeceğiz şeyler yaşadık”
Anlı, kentin geleceğini konuşmak için bir arada olduklarını belirterek, bir yıl önce Sur'un UNESCO Kültürel Miras Listesi'ni girişinin kent halkı, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinde yarattığı heyecanı anlattı. Miras Listesi'ne alınma sürecinde verdikleri emeklerinden bahseden Anlı, "Sur'un restorasyon ve korunması konusunda elimizden geleni yaptık. Son dönemlerde yaşanan öyle ağır bir travma ki, bu şehrin insanları bunu anlatacak kelime bulamıyor. Bir yıl içerisinde aklımızın bile hayal edemeyeceğiz şeyler yaşadık ama bunları unutmayacağız. Dört Ayaklı Minare'yi korumak için canını ortaya koyan Tahir Elçi'yi, Rozerin'i, Fatma Ana'yı unutmayacağız. İnsanların kendi mahallelerinde özgürce, huzurlu yaşamasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Belki birileri gibi yüksek sermayeye sahip olmayabiliriz ama azımsanmayacak bir güce sahibiz. Bu yüzden umutluyuz, biz bunu başaracağız" diyerek umutsuz olmaya haklarının olmadığını belirtti.
“Sur'da başardığımız her şey, oralarda da örnek teşkil edecek”
Sözlerinin devamında Cizre, Nusaybin, Silopi ve Şırnak gibi merkezlerde de benzer durumların yaşandığına dikkat çeken Anlı, Sur'a dair atılacak her adımın ve başarılacak her kazanımın diğer yerlere de etki edeceğini söyledi. Anlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim Sur'da başardığımız her şey, oralarda da örnek teşkil edecek. Burada güç getiremediğimiz, başarısız olduğumuz her şeyin, yine oralarda da etkisi ağır olacak. Burada olan dinamikler orada yok. Bunun için Sur'u organize ederek, hareket etmeliyiz. En ufak bir adım dahi geri atmadan çalışmalıyız."
“Kimse Sur halkının nerede yaşayacağı konusunda karar veremez"
Anlı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin kentte düzenlediği toplantıya belediye olarak davet edilmemeleri üzerinde de durdu. Özhaseki'nin Sur halkına İstanbul'da ev verilmesini teklif etmesine ise Anlı şu sözlerle tepki gösterdi: "Biz Kayseri'deki, İstanbul'daki insanlara gelin Ağrı'da, Amed'de yaşayın dememiz nasıl sıkıntılıysa, Sur halkına başka bir yerde yaşama teklifi de o kadar sıkıntılıdır. Bu yaşananları birinci derece sorumlusu devlet kurumlarıdır. İnsanların kendi evinde oturması birinci görevimizdir. 2 bin insan evine dönme imkânından mahrumdur. 4 mahallede yasak kesintisiz devam ediyor ve biz belediyeden bir ekibi hala oraya gönderebilmiş değiliz. Kimse Sur halkının nerede yaşayacağı konusunda karar veremez".
Livaneli’ye teşekkür
Sur'un yeniden inşa sürecinde tüm kurumlarının ortaklaşması gerektiğini vurgulayan Anlı, UNESCO'nun Sur konusundaki duyarsızlığı nedeniyle 1996'dan beri sürdüğü iyi niyet elçiliği görevinden istifa eden sanatçı Zülfü Livaneli'ye de gösterdiği duyarlıktan dolayı teşekkür etti.
Bileşenlerle birlikte bir yıl içerisinde Sur'u daha güzel bir seviyeye yükselteceklerini dile getiren Anlı'nın konuşmasının ardından panel, sunumlarla devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.