12 yaşında evlendi, 14 yaşında anne oldu
ADANA - Adana'da 3 çocuk annesi bir kadın 12 yaşında sokakta oyun oynarken düğününe çağrıldığını, büyük görünmesi için sandalyenin üzerine bakır leğene oturtulduğunu belirterek, "Kına gecesi 'anne beni götür' dedim annem beni bırakıp gitti, 14 yaşında anne oldum çocukluğumu yaşayamadım, çocuklarımla büyüdüm" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Bir kebapçıda çalışan Ömer Behlül (41) ile ev hanımı olan Neriman Behlül (35) bundan 23 yıl önce hiç haberleri olmadan birbirlerini tanımadan evlendirildi. Ömer Behlül'ün babası Behlül'ün teyzesinin evine misafirliğe gittiğinde Neriman Behlül'ü görüp beğenerek aileye "Bu kız benim gelinim olacak" dedi. Bu bir söz ile çiftin düğün hazırlıkları başladı. Neriman Behlül 12 yaşında sokakta oyun oynarken, Ömer Behlül ise Adana'da okuldan arta kalan zamanlarda çalışıp okuyarak polis olmak için mücadele ederken nişanlandırılıp evlendirildi. Bu evlilikten çiftin 3 çocuğu oldu.
"Ben anne baba sevgisi görmedim"
Küçük yaşta evlendiğini anne baba sevgisi görmeden her şeyi çocuklarında bulduğunu anlatan Neriman Behlül, "12 yaşında evlendim. Ailem evlendirdi ben bilmiyordum sokakta oynarken geldim buraya. Hatta Ahmet Kaya'nın bir şarkısı var 'bilyelerin oyuncakların nerede' diye o şarkı bana yazılmış gibi. Ben hiç çocukluğumu yaşamadım, çocuklarımla birlikte büyüdüm. Ben hiçbir şey bilmedim, hiçbir şey görmedim eşimi hiç tanımadım gelinlik giyip yanına geldiğimde eşimi gördüm. Ama iyi ki de olmuş, iyi ki onu tanıdım çok iyi bir insan. Ben fakirim ama dört dörtlük babamız var. O beni teselli ediyor. Tek pişmanlığım çocuklarıma düzgün bir hayat veremedim. Ama iyi ki dünyama girdiler iyi ki onlarla büyüdüm. Yeniden dünyaya gelsem kesinlikle o yaşta evlenmezdim, çünkü çok sorumluluk altındayım. Kendi sağlığımı unuttum mide kanseri oldum Allah'a şükür yendim kanseri" diye gözyaşlarına boğuldu.
"Büyük görüneyim diye sandalyenin üzerine bakır leğen koydular"
Behlül, sokakta oyun oynarken kendisini çağırdıklarını ve düğününün yapıldığını sonradan anladığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
"Rahmetli kayınpederim bize geldi ben de onlara yemek hazırlamak için içeri gittim o sırada kayınpederim 'bu benim gelinim olacak' demiş. Bir sözle beni evlendirmeye karar verdiler. Daha sonra ağabeyimin evine gitmiştim orada onların çocukları vardı onlarla oynuyorduk bir haber geldi beni çağırdılar ben geldim. Bir sürü insan toplanmışlar. Ben daha sonra anladım benim düğünümü yapıyorlarmış. Benim haber yok. Sonra eksiden bakır leğenler olurdu ben küçüğüm diye sandalyenin üzerine onu koydular beni boyum uzun görünsün diye ona oturttular. Benim hala hiçbir şeyde haberim yok. 12 yaşımda gelin geldiğimde anne beni götür dedim ama annem 'iş işten geçti' dedi ve beni götürmedi. Eve gitmek istedim ama annem beni götürmedi kına gecesi beni bırakıp gitti."
"Ben okumak istiyordum beni evlendirdiler"
Ömer Behlül ise Adana'da hem çalışıp hem okurken evlendiğini bir telefonla öğrendiğini belirterek, "Ben 18 yaşındaydım evlendiğimde lise 2. sınıftaydım. Ben istemiyordum evlenmeyi okumak istiyordum. Şanlıurfa'da benim kınamı yapıyorlarmış benim haberim yoktu ben burada hem okuyup hem çalışıyordum. Telefon geldi senin nişanını yaptık diye. Ne nişan yüzüğü taktık ne da başka bir şey. Ben okumak istiyordum Adana Erkek Lisesi'nde okuyordum. İlkokul 1. sınıftan bu yana çalışıyorum hala çalışıyorum yaşım 41. Ben okusaydım polis olurdum" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.