VİDEO - Kuraklık Diyarbakırlı arıcıları vurdu
Ali Abbas Yılmaz - Özel
TİGRİS HABER - Kuraklığın arıcıları kara kara düşündürdüğünü söyleyen Diyarbakırlı arıcı Mehmet Gümüş, “Kuraklıkta verim düşer, bal kalitesi etkilenir. Yeterli yağış olmadığında arıcılıkta hiçbir sitem işlemez. Yağmur olmadığında çiçek olmaz, polen gelmez. Yağmur olmadığında arı bal yapmaz. Bu kuraklıkta arıcılar olarak Arıcılar Üst Kurulu’ndan ve devletimizden yana beklenti içindeyiz. Geçen yıllarda verimliliğimiz 5/3 ise, bu yıl kuraklıktan dolayı verim 5/1’e düşmüş durumda. Kuraklık arıcıları ciddi sıkıntıya sokuyor” diyerek arıcıların yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Diyarbakır’da 16 yıldır Arıcılık yapan Mehmet Gümüş, kuraklıktan dolayı arı ölümlerinin yaşandığını ve bu durumun arıcıları tedirgin ettiğini söyledi.
Türkiye genlinde yaşanan kuraklık, Diyarbakır’da da etkili oldu. Kuraklık, tarımsal üretimde birçok ürünü olumsuz etkilerken, Arıcılık sektörü de kuraklıktan olumsuz etkilendi. Yağışların mevsim normallerinin altında olması nedeniyle yaşan kuraklıktan etkilenen Arıcılar çok tedirgin.
Kuraklık bal üretimini etkiliyor
Diyarbakırlı Arıcı Mehmet Gümüş, kuraklığın etkisiyle arı ölümlerinin yaşandığını belirtti. Kuraklıktan kaynaklı bal veriminin düştüğüne vurgu yapan Gümüş şöyle konuştu: “Kuraklık biz arıcıları oldukça tedirgin ediyor. Çünkü kuraklıkta verim düşer, bal kalitesi etkilenir. Yeterli yağış olmadığında arıcılıkta hiçbir sitem işlemez. Yağmur olmadığında çiçek olmaz, polen gelmez. Yağmur olmadığında arı bal yapmaz. Bu kuraklıkta arıcılar olarak Arıcılar Üst Kurulu’ndan ve devletimizden bir beklenti içindeyiz. Geçen yıllarda verimliliğimiz 5/3 ise bu yıl kuraklıktan dolayı verim 5/1’e düşmüş durumda. Kuraklık arıcıları ciddi sıkıntıya sokuyor.”
Propolis koronavirüse karşı etkili
Piyasadaki sahte ballara dikkat çeken Gümüş, pandemi sürecinde bal tüketiminin önemine ilişkin şunları söyledi: “Bal satışlarında bir endişemiz yok. Sahte bal satışları olmadığı müddetçe satışlardan yana bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bal her sofrada olması gereken bir gıda ürünüdür. Bal, çocukların gelişimi için, yetişkinlerin vücut direncini korumak için olmazsa olmazdır. Bal sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezdir. Hele ki pandemi sürecinde koronavirüse karşı bal tüketimi çok önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmede balın önemi tartışılmaz. Bölgemiz için tütsü balı, keven balı Huşil balı var. İyi bal elde edebilmek için yaylalara, kırsala çıkarız. En güzel bal keven balıdır. Baldaki mineral zenginliği vücut direncini yükseltir. Kısacası bal şifa kaynağımızdır. Tabii bal dışında özellikle pandemi sürecinde koronavirüse karşı propolis kullanımı gündeme geldi. Arıların kovanlarının etrafına koruma amaçlı ördükleri reçine olan propolisin koronavirüse karşı etkili olduğu söyleniyor. Çünkü propoliste bulunan sayısız bileşik bağışıklık sistemini güçlendirmede eşsiz bir destek sağlıyor. Propoliste türlü vitaminler var ve vücut direnci için birebirdir. Aynı şekilde polenler de özellikle çocukların gelişimi açısından çok önemlidir.”
‘Balı Arıcılardan, üreticiden alsınlar’
Kaliteli bal için sürekli yer değiştirdiklerini belirten Gümüş, balı üreticilerden almanın yararlarına ilişkin vatandaşlara şu uyarıları yaptı; “İyi bal elde edebilmek için üreticiler olarak yaylalara, dağlara çıkarız. İyi bal ile sahte balı ayrıştırmak ise birliklerin, yetkililerin görevidir. Arıcı sahte bal üretmez. Sahte balı yapanlar bellidir ve devlet bunun önüne geçebilmek için denetimlerini sıklaştırmalıdır. Halkımıza ise şunu söylemek isterim. Güvendiğiniz yerlerden bal alın. Balı Arıcılardan, üreticiden alsınlar. Birinci elde hem kaliteli hem de uygun fiyata bal alabilirler. Üreten elde yanlış olmaz. Emeği veren candan olur, içten davranır. Raflarda her gördüğünüz bal bal olmayabilir. En güvenlisi üreticiden almaktır.”
‘Arılara çocuklarınız gibi bakmak zorundasınız’
Ailesiyle beraber 16 yıldır arıcılık yapan Gümüş, bal üretiminin zorluklarına ilişkin şunları söyledi: “Ailem ve çocuklarımla birlikte çalışıyorum. Arıcılık zor ve zahmetli bir iştir. Arıların sürekli olarak bakımını yapmak gerekiyor. Bir arının 45 günlük ömrü var ve bu kısacık ömründe arılara çok iyi bakım yapmak gerekiyor. Ne kadar iyi bir bakım yapılırsa arılardan o kadar verim alınır. Dönem dönem arıların yanında yatıp kalkmamız gerekiyor. Arılara çocuklarınız gibi bakmak zorundasınız. Arı ilgi ister. Mevsim şartlarına göre arıların yerini değiştiririz. Kışın Adana’ya gideriz. Bahar aylarında Diyarbakır’da oluruz. Bu yıl hava sıcaklıklarından dolayı Adana’ya gitmedik. Keven balı için kırsala yaylalara çıkıyoruz. Yani, sürekli olarak mevsime ve koşullara göre yer değiştiriyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.