VİDEO - Ekonomik özgürlüğün yoksa özgür değilsin

VİDEO - Ekonomik özgürlüğün yoksa özgür değilsin
Çocuklarını okutup meslek sahibi yaptıktan sonra kendisini boşlukta ve yararsız hissetmemek için ticaret hayatına atılan girişimci iş kadını Eylem Ceylan, başarı öyküsünü Tigris Habere anlattı.

Özel Haber/ Mümin Ağcakaya

TİGRİS HABER - Dört çocuğu üniversiteyi bitirip meslek sahibi olduktan sonra kendisini boşlukta ve yararsız hissetmemek için ticaret hayatına atıldı. Eylem Ceyhan, bu yola çıkarken karşılaşacağı zorlukların da farkında olduğunu, verdiği kararı hayata geçirmek için bütün zorlukları göze aldığını söylüyor. Zamanla karşısına çıkan bu zorlukları aşmasını bilen Eylem Ceyhan, kendisini sadece hediyelik eşyalar satmakla sınırlı tutmadı, değerli taşları işleme kursunu bitirdi. Yakın gelecekte, yarı değerli taşları işleyeceği ve tamamen kadınların istihdam edileceği bir atölye açmayı düşündüğünü söylen Ceyhan, iş hayatına nasıl başladığını şöyle anlatıyor;

ekpmomilkozgurluk-2.jpgBir kadın inanıyorsa başarır

Bir buçuk yıl önce böyle bir girişimim oldu. Bu yola çıkarken bu toplumda kadın olmanın verdiği hisler bende de hâkimdi. Korkuyla, kaygıyla yola çıktım. Başarabilecek miyim? Soruları kafamı fazlasıyla meşgul ediyordu. Bir kadın olarak yola çıkmanın yaşadığımız coğrafyada ne kadar zor olduğunu biliyordum. Kaygılarım vardı ama kendime de inanıyordum. Şunu fark ettim; bir insan kendine inanıyorsa başaramayacağı şey yoktur.

ekpmomilkozgurluk-3.jpg

Bu işe başlamamdaki temel gayem; hayatımda ilk defa da olsa bir şeyleri başarmanın farkına varmaktı. Ekonomik özgürlük anlamında böyle bir girişimim süreç içerisinde sosyal hayatın içinde daha fazla katılımımı da sağladı. Hediyelik eşya satma işine başladıktan sonra bundan hoşlanmaya başladım. Bu süre zarfında para da kazanıyorum. Kendi ayaklarım üzerinde duruyorum. Bu ekstra beni motive de ediyor. Kendime olan güvencim, inancım artmaya başladı. İşin bana ve ruhuma iyi geldiğini fark ettim. Yaptığım iş zamanla beni sardı ve bana farklı özellikler kattı. Çünkü yeni insanlarla, yeni kültürlerle karşılaşmak insana ayrı bir zenginlik katıyor.

ekpmomilkozgurluk-6.jpg

Yaptığın iş sana özgüveni nasıl kazandırdı?

Çalışma hayatına başlamadan önceki Eylem ile sonrası arasında çok farklılıklar var. Şimdi duruşum bile değişti diyebilirim. Başlangıçta maddi ihtiyaçlar ağır basıyor ama daha sonra kendini buluyorsun. Bu insana kattığı daha büyük bir kazanç oluyor. Çünkü iş hayatı, özgürlüğünü kazandığın bir alan haline geliyor. Önce kendine sonra da en yakınlarına ve çevrene kendini ispat ettiğin, ben de varım dediğin alan oluyor.

ekpmomilkozgurluk-4.jpg

İlk önce para boyutunu düşünerek yola başlıyorsunuz. Sonra belli bir yol kat ettikten sonra bakıyorsunuz ki aslında öz o değilmiş. Evet, o önemli ama ekonomik olarak kimseye bağımlı olmamanın size getirisi bambaşka.

Ticaretin içerisinde insanlarla sosyal bir ortamda gelişiyor. Bu ticari ilişki zamanla sadece eldeki malı satıp karşılığında para almanın ötesine geçiyor. İnsanlarla aranda bir fikir alışverişi de oluşuyor. Farklı insanları, farklı kültürleri tanıyorsun. Her ilişki, her sohbet sana bir şey katıyor. . Çünkü her insan bir dünyadır. Bu süreçte farklı illerden, farklı ülkelerden insanlarla, kültürlerle tanıştım. Bunlar benim hem duygu dünyamda hem de düşüncemde, hayatımda ciddi değişikliklere neden oldu.

ekpmomilkozgurluk-12.jpg‘Ben de yapabilirim dedim’

Bu işi yaparken en çok hoşuma giden buraya gelen müşterinin bize bakıp cesaret alıyor olmasıdır. Yani bir kadın böyle bir iş yapıyorsa, ticaret ve sosyal hayatın içindeyse ben de olabilirim, ben de yapabilirim diyebiliyor. Kadınlar açısından bunu önemli buluyorum.

Bu işe başlarken hediyelik eşya satmak için yola çıkmıştım. Şimdi alanım genişlemeye başladı. İhtiyaç ve talepler doğrultusunda taş işleme kursuna başladım. Sertifikamı da aldım. Şu an yarı değerli, doğal taşları işleyerek tasarımlar yapabilen bir taş ustasıyım. Taş işlemeyle ilgili girişimlerim var. İmalat gibi bir düşüncemiz var. Tamamen kadınların çalışabileceği bir imalathane olacak.

ekpmomilkozgurluk-11.jpg

İş hayatındaki Eylemle çalışmadan önce ki Eylem arasında yani ne tür farklılıklar ortaya çıktı?

İş hayatında önceki Eylem biraz karamsar yani kendine inanan ama korkuları olan bir eylem’di. Bugünkü Eylem ise; her şeye meydan okuyabilecek kadar güçlü, kararlı inançlı ve özgüveni yüksek biri var. Artık bir iş olduğunda ben asla bunu yapamam demiyorum. Korkularımı yendim, kendime inancım arttı. Her konuda artık kendime inanıyorum ve özgüvenim gelişti.

ekpmomilkozgurluk-16.jpg

İş hayatı bu değişim ve dönüşümü sende nasıl sağladı?

Sosyal hayatın içinde yer alarak kazandım. İnsanlarla bir arada olmam, görüşmelerim, sohbetlerim, diyalogum bana bu özgüveni, bu kararlılığı sağladı.

Ekonomik ilişkileri içerisinde bulunmak ayrı bir alandı ve zamanla sosyal ilişkileri de geliştirdi. Siz de ben de varım düşüncesi ve kendine güveni geliştirdi.

İşe başlarken güveniyorsunuz ama yine de acabalarınız, korkularınız var. Yani olabilir mi ben yapabilir miyim gibi düşünceleriniz var. Ama bir işe başladıktan sonra bakıyorsunuz ki; her başarı ekstra bir güven ver mutluluk veriyor. Mutlu olunca daha fazla başarıyorsunuz.

Eşinizle ilişkilere nasıl yansı?

Olabilir demişti, bir meraktır gider, başaramaz, batırır geri gelir mantığıyla destekledi. Ondan sonra ilerlediğimi görünce böyle bir durdu. Yani başarıyı görünce korkmaya başladı.

ekpmomilkozgurluk-17.jpg

Neden korktu?

Önüne geçmemden korktu. Eşitleşmeden korktu. Bana muhtaç olsun. Canım isterse parayı veririm istemezse vermem diye düşüncesinden olsa gerek. Bugün bakıyor ki, ekonomik olarak kimseye ihtiyacım kalmamış. Her ihtiyacımı kendim karşılıyorum. Her yere kendim gidiyorum. Sorunlarımı kendim çözüyorum. İhtiyaçları karşılayabilmem onda tedirginlik yarattı.

Hediyelik eşyalar Diyarbakır’da da üretilerek istihdam alanı yaratılabilir

Bu konuda şunu da belirtmek istiyorum. Şehir halk eğitim merkezlerinde el becerileri geliştirme kursları düzenleniyor. Birçok genç bu kurslara katılım sağlıyor. Sertifikasını alıyorlar. Sonra yeterli istihdam alanları olmadığı için çoğu gidip evinde oturmak durumunda kalıyor. Zamanla bu yetenekleri köreliyor.

ekpmomilkozgurluk-9.jpg

Diyarbakır’da sattığımız bu ürünleri neden kentimizde üretmiyoruz? Yeterli istihdam alanları yaratılmıyor? Neden farklı şehirlerde üretilen bu ürünleri buraya getirterek satmak durumunda kalıyoruz. Çünkü bunları Diyarbakır’da üretebilme potansiyelimiz var.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.