VİDEO - Diyarbakırlı maskeye ne kadar ulaşabildi?
Haber: Ali Abbas Yılmaz / Yılmaz Yigitler
Korona günlerinde normalleşme adımları konuşurken, Diyarbakırlılar hala daha maskeye erişimde ciddi sorunlar yaşıyor. Birçok vatandaş maske alamazken, maske alanlar ise bir defaya mahsus sadece 5 maske alabildiklerini ifade ediyor.
Diyarbakır’da ikinci defa maske alan birini gösterin
Diyarbakır’da vatandaşların maskeye erişimde ciddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Sağlık emeklisi bir vatandaş şunları ifade etti: “İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da herkes her Cuma gidip 5 maskesini alıyor ama Diyarbakır’da ikinci defa maske alan birini gösterin. Eğer bir kişi 2 defa maske almışsa gelsin bütün maskelerin parasını ben vereceğim.”
Diyarbakırlılar pandemi sürecindeki normalleşme adımlarını nasıl değerlendiriyor, maskeye erişimde yaşanan sorunlar neler?
Koronavirüs pandemisiyle mücadelede kısıtlamaların gevşetilmesi ve normalleşmeye dönülmesi konuşulurken, Diyarbakırlılara normalleşmeyi ve maske tedariğini sorduk.
Normalleşme için sabır ve dayanışmanın önemine vurgu yapan vatandaşlardan ilginç öneriler de gelirken, maske tedariği konusunda Diyarbakır’da belli sıkıntılar yaşandığına dair görüşler de dile getirildi.
‘Eğer bir kişi 2 defa maske almışsa gelsin bütün maskelerin parasını ben vereceğim’
Sağlık çalışanı emekli bir vatandaş, maske dağıtımında Diyarbakır’da ciddi sorunların yaşandığını ve sadece bir kez 5 adet maske dışında vatandaşların maskeye erişemediğine dikkat çekti. Vatandaşın yaşadığı ekonomik zorluklara değinen sağlık emeklisi vatandaş şunları dile getirdi: “Normalleşme mi, neyin normalleşmesi ki, Türkiye artık borç batağının içine girdi. Artık insanlar geçinemiyor. Dediler, yardım ediyoruz, para veriyoruz. Verdiler bin TL para onu da 10 aileden 5’ine verdiler. Esnaf kapalı her yer kapalı, kimse evine ekmek götüremiyor. Dün ben ilçeden (Bismil) geldim, Dolmuş 8 yolcu ile geliyor. Bu arayı eve mi götürecek, mazota mı verecek? Lastiği patlasa onun parasını çıkaramaz. Normalleşme, neyin normalleşmesi? Maske dediler, herkese bedava verilecek ama şimdi diyorlar belirli bir fiyatla satılacak. Bizi maskeye alıştırdılar, sonra da satacaklar. Bana 5 eşime 5 tane maske geldi. Eşim kalp hastası, ben kendi imkanlarımla maske bulmazsan 5 maske neye yeter. 5 ay önce eşim Bypass oldu, 5 maskeye kalsa eşim şuan mikroptan ölmüştü. İstanbul’da her hafta 5 maske alınıyor ama biz burada başladığı günden beri sadece bir defa maske alabilmişiz. Ankara’da arkadaşım var soruyorum her hafta 5 maske aldıklarını söylüyor. Burada eczaneye gidiyoruz, diyorlar ki, adınıza maske gelmemiş. Bugüne kadar kendi paramla kendi imkanımla maske buldum, aldım. Ben emekliyim, param var alıyorum, peki ya parası olmayan insan… Cebimde yedek maske de taşıyorum, yağmur yağar ıslanır, ikinci bir maskeye ihtiyacım olur diye. Ama baktım çocuğu kucağında bir anne ve maskesi yok, mecburen yedek maskemi de ona verdim. Vermek de zorundayım, ölsün mü? İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da herkes her Cuma gidip 5 maskesini alıyor ama Diyarbakır’da ikinci defa maske alan birini gösterin. Eğer bir kişi 2 defa maske almışsa gelsin bütün maskelerin parasını ben vereceğim.”
‘Sabır lazım, birbirimize yardımcı olmamız lazım’
Suriçi Melikahmet Caddesi esnaflarından bir vatandaş ise maskelerine el konulan firma sahiplerine maskelerinin iade edilmesi önerisinde bulunarak, şunları ifade etti: “Tabii bu böyle sonuna kadar devam etmez, elbet bir gün düzelecek. Buna sabır lazım, birbirimize yardımcı olmamız lazım. Maske işinde de devlet önce ben dağıtacağım dedi ama öncesinde birçok firma bu işe yatırım yapmıştı. Sonra tırlarla maske yakalandı. Bu insanların ticari alanda zararları oldu. Devletin bunu da düşünmesi lazım. Onlara mallarını geri vermesi lazım. Nihayetinde ticarettir, kaçakçılık yapmamışlar. Bugüne kadar bir vatandaş olarak eczaneye gidip 5 tane maske aldım. Fazla maske takan biri de değilim, maske beni rahatsız ediyor.”
‘Hep maskesiz dolaştım’
Pandemi sürecinde maskesiz dolaşan bir vatandaş ise maskeye erişimde sorunlar yaşandığını belirterek, “Bugüne kadar hiç maske alamadım. Hep maskesiz dolaştım. Ne yapayım bulamadım, elim yetişmedi. Sözde bu maskeyi bedava dağıtıyorlardı. Maskeler Avrupa’ya Amerika’ya bedava gitti. Hep böyle reklamlar oldu ama kendi vatandaşına yeterince dağıtmadı” ifadelerini kullandı.
‘Hükümet ya bu kısıtlamayı yaz sonuna kadar devam ettirecek ya da…’
Diyarbakır Sur’da Kuşbazlık yapan başka bir vatandaş ise maske sorunu yaşamadığını, fazlasıyla maske bulunduğunu ifade ederken, normalleşme sürecine ilişkin olarak ise ilginç değerlendirmelerde bulundu. Pandemiye karşı mücadelede alınacak tedbirlerin yaz sonuna kadar sürdürülmesini değerlendiren vatandaş, şunları kaydetti: “Eczanede 1 paket maske veriyorlar, gittim aldım. Bir defa da gittim öyle verdiler. Allah var yani, adamlar kamyon kamyon maske getirmişler memlekete, diyor baba alın takın. Bir de bezden yapmışız, kaliteli maskemiz de var. Burada yaşayan halk nelere kadirdir, böyle bir maske var mı? Normalleşme konusuna gelince bu konu ciddi bir konudur. Normalleşmeye gidiyor, eğer bu bayram ağzıyla bu şekil bu halk tekrar birleşirse, iç içe girerse salgın tekrar başa gelebilir. Ya da şöyle bir şey yaparlar; komple insanları dışarı salacaklar, herkes herkese temas edecek, herkes herkesten bağışıklık kazanacak. Bunun çaresi budur. Mesela ben Kuşbazım. Ben sene 12 ay bronşitim. Ben kendimden eminin, ben bağışıklık kazandım, çünkü geçirdim. Ben kendi kendime evde tedavi oldum. Hükümet ya bu kısıtlamayı yaz sonuna kadar devam ettirecek ya da milleti bıraktığında tekrar başa döneceğiz. Tabii Bilim Kurulu ile dışarıdaki vatandaşın fikri bir değil ki. Bilim Kurulu gelip benimle akşama kadar dolaşabilir mi, dolaşmaz. Ben birebir yaşıyorum o ise bilimle defter, kalem, kitap üzerinde uğraşıyor. Ya da insanları tedavi ederken onlara geliyor laflar. Şimdi sokaktaki ile Bilim Kurulu’nu bir edemezsin. Öyle mi değil mi? Okumuş adamla okumamış bir midir? Örnek vereyim mesela; Diyarbakır’da adam güveci yapıyor, içine biberi, sarımsağı bırakıyor, bir tane patlıcan bırakıyor. Batıda adam güveç yapıyor, soğan koyuyor içine, biber koyuyor içine, gerekirse kabak koyuyor. Ondan sonra da diyor, al sana güveç. Şimdi o adamın fikri ile benim fikrim bir midir?”
‘Kapalı alanda çalışıyoruz, nefes alamıyoruz’
Pandemi sürecinde çalışmaya devam eden genç bir işçi de maske sorununa ilişkin şunları söyledi: “Maske alamadım, kod geldi ama maske yok, eczanede kalmamıştı. Bu saatten sonra da paraylaymış. Bu hastalık ilk çıktığında maske almıştık ama daha sonra hiç almadık, onları kullandık. Kapalı alanda çalışıyoruz, nefes alamıyoruz. Dışarı çıkıyoruz, biraz temiz hava alabilmek için. Dışarıda maske takmıyoruz ama sosyal mesafeyi de koruyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.