VİDEO - Diyarbakır Suriçi'nde Kadir gecesi bereketi!

Ramazan YAVUZ’un sur içi izlenimleri
SEYRANTEPE’DEN DAĞKAPI’YA BUNALTAN ARAÇ TRAFİĞİ..
TİGRİS HABER - Tarihi Sur ilçesi yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaya devam ediyor. Sur ilçesini görmeye gelenlerin sayısı her geçen gün artarken, ticaretin de canlanmasına, esnafın yüzünün gülmesine neden oluyor.
Dun gece saat 20.00’da Kadir gecesin de Sur’u gezmek için gece kendi aracımla yola çıktım. Seyrantepe kavşağına ulaşana kadar trafik oldukça normal seyrinde akıyordu. Seyrantepe kavşağına geldiğimde ise aniden oldukça yoğun bir trafikle karşılaştım.
Sur yönüne doğru akan trafikteki araçlar oldukça uzun kuyruk oluşturmuştu. Araç plakalarına baktım çoğu ise yabancıydı. Ağırlıklı olarak çevre illerin plaka numarasını taşıyordu. Gerçekten çevre illerden mi gelmişlerdi yoksa kentteki mevcut araçlarmıydı bilmiyorum.
Normalinde araçla evden 13 kilometre mesafedeki Dağkapı meydanına çevre yolunu kullanarak en fazla yarım saatte giderim. Ancak bu kez evdeki hesap çarşıya uymadı. Seyrantepe Kavşağı’ndan Çamlıca kesimine kadar yarım saatte ulaşabildim. Araçlar ha bire dur kalk yapıyordu.
SUR’DAKİ “OTOPARK” SORUNU ACİLEN ELE ALINMALI
İstanbul’da akşam mesaisinde gördüğümüz manzaranın Diyarbakır versiyonuydu. Seyrantepe’ye ulaşıp aşırı araç kalabalığını görünce açıkçası pişman da oldum. Ama geri dönüş yoktu. Aracı Lise caddesi kesiminde park ettikten sonra Tek Kapı kesiminden yaya olarak Sur’ giriş yaptım.
Her taraftan araçlar çıkıyor, park yeri arıyordu. Yabancı olanlar ise Sur sokaklarının girişinde mevzilenmiş kişilerin “otopark” diye seslenmelerine anında karşılık veriyor peşlerinden giderek araçlarını ara sokaklara park ediyorlardı.
Bu durum Sur’daki park sorununun ne kadar büyük olduğunu da gösteriyordu. Park sorununun acilen çözülmesi gerekiyor.
DAĞKAPI, GAZİ CADDESİ.. KALDIRIMLARDA YÜKSELEN DUMAN
Dağkapı, Dört yol, Gazi caddesi yoğun kalabalıktan dolayı adım atılacak gibi değildi. Seyyar satıcılar kaldırımları parselledikleri için vatandaşlar Gazi caddesinde yürümek zorunda kalıyor, caddeyi araçlarında kullanması nedeniyle güç anlar yaşıyordu.
Çığırtkanlar dükkanların önünde müşteri çekmek için ha bire bağırırken, kaldırım üstlerine kurulmuş olan ciğerci tezgahları ise ortalığı dumana boğuyordu. Oyuncakçılar, elbise, ayakkabı satanlar, seyyar kuruyemişçiler, meyveciler, tespihçiler velhasıl her türlü ürünü kaldırım üstlerinde bulmak mümkündü.
Bazen mağazaları gezerken bulmaya çalıştığınız birçok ürünü de aniden kaldırım üstlerinde görebiliyordunuz.
KAYGILI ALIŞVERİŞ VE İKNA ÇABASI
Kaldırım üstlerinde dizilmiş olan ve fiyatları da oldukça uygun olan kot pantolonlarından almak isteyenler ile satıcılar arasındaki diyaloglar ilginçti. Mont, gömlek, kazak, ayakkabı almak isteyenlerin bazısı hemen kaldırım üzerinde deneyebiliyordu.
Ancak özellikle kot pantolon almak isteyenlerde ise “ya üzerime uymazsa” kaygısı vardı. Bazı satıcılar, alıcıları ikna etmek için “abi yakınlarda tanıdık bir yer varsa dene” alıcının ikna olmadığını görünce de “abi sen al götür evde dene olmazsa yarın akşam da buradayız gel değiştirelim” diyordu.
İkna olup alan gibi, “uğraşamam” diyerek almaktan vaz geçende vardı. Ürünlerin içinde oldukça kaliteli olanlarda vardı. Mesela mağaza sahipleri ellerinde kalan marka ürünlerini bayram nedeniyle kaldırım üstlerinde satmaya çalışıyordu.
ULU CAMİ ÖNÜNDE MAHŞERİ KALABALIK
En kalabalık yer ise Sur’un merkezi yerinde bulunan İslam Aleminin5. Haremi şerif olarak kabul ettiği tarihi Ulucami önü ve avlusuydu. Teravih namazını kılıp Kadir gecesi nedeniyle mevlidi dinlemek için insanlar camiye akın etmişti.
Namaz nedeniyle caminin erkekler ve kadınlar bölümü tamamen dolduğu için erkekler avluda ön tarafta montlarını, ceketlerini yerlere sererek üzerinde, kadınlarda arka taraflarda namaz kılıyorlardı. Ulu camiyi ziyarete gelen bazı gruplar ise toplu halde hatıra fotoğrafları çektiriyordu.
Ulu caminin içi gibi ana kapısının önündeki meydan da insanlarla doluydu. Meydanın iki tarafına atılmış kürsülerde yer bulmak mümkün değildi. Balıkçılar başına inenler ise Dört Ayaklı minareye uğramayı da ihmal etmiyordu.
Teravih namazı bittikten sonra cadde ve kaldırımlar daha da kalabalıklaştı. Çoluk çocuk bazısı Gazi caddesinden aşağı bazısı ise Dağ Kapısı’na doğru çıkıyordu. Aileler çocuklarını o kalabalıkta kaybetmemek için ellerini bir an olsun bırakmıyordu.
ACIKANLAR CİĞERCİYE
Sur’u turlayanlar ve teravih namazı sonrası acıkanlar ise kaldırımlardaki ciğercilerde soluğu alıyordu. Sadece Ulu Caminin önünde değil Dört yol kesimindeki Nebi caminin önünü de seyyar çaycılar kürsüler atarak kapatmıştı.
Açıkçası insanlarda bundan memnundu. Gezmekten yorgun düşenler daha hesaplı olan kaldırım üstlerindeki bu kürsülerde soluklanarak çay, kahve içmenin keyfini çıkarıyordu.
Gazi caddesi üzerindeki tatlıcıların önü de hayli kalabalıktı. Vatandaşlar ayak üstü Künefe tadına bakmak için dakikalarca sırada beklemek zorunda kalıyordu.
İÇ KALE, HZ. SÜLEYMAN CAMİİ
Gece saat 22.00’a geldiğinde kalabalık azalacağına ha bire artıyordu. Kentin simgesi durumundaki İçkale’de bulunan ve 27 sahabe türbesinin yer aldığı Hz. Süleyman camisine uğramadan Sur’dan ayrılmak istemedim.
Saray Kapı’ya giden cadde de aynen Gazi Caddesi gibi insan kaynıyordu. İçecek satan dükkânların önündeki masalarda kadınlar, erkekler oturmuş sohbet ediyorlar, bazısı ise hediyelik eşya satan dükkanlarda alış veriş yapıyordu.
Saray Kapı’nın giriş kapısında da büyük bir yoğunluk vardı. İnsanlar güçlükle girip çıkıyordu. Hz. Süleyman caminin alanında bekçiler ve polisler olası bir olumsuzluk yaşanmaması için ha bire turluyordu.
PANAYIR ALANI GİBİ… GECE PİKNİĞİ
Hz. Süleyman caminin önündeki yeşil alan panayır yeri gibiydi. Bazı aileler çinelere serdikleri bezlerinde üzerinde oturarak adeta piknik yapıyordu.
Çocuklar, alanı gezen seyyar dönme dolaplara binerek gecenin keyfini çıkarıyordu. Hz. Süleyman camisine inen yolun sağında, solunda ise bazı vatandaşlar kadir gecesi nedeniyle Kuran-I Kerim okuyor, buradaki seyyar satıcılar da ürünlerini satmaya çalışıyordu.
Hz. Süleyman camisinin içi ise ağırlıklı olarak kadınlarla doluydu. Caminin dış duvarının önünde toplanan bazı kadınlar ise, ha bire dua ediyordu. Surlara çıkıp birde üstten bakmak istedim alana. Gecenin o saatinde halen insanlar akın akın geliyordu.
DÖNÜŞTE KÜRTÇE TÜRKÜ
Hz. Süleyman caminden sonra eve dönmek için aracı park ettiğim yere giderken Dağ Kapı meydanında ise, gitarıyla Kürtçe duygusal şarkılar söyleyen sokak sanatçısının yanık sesi alanda yankılanıyordu. Onu 10 dakika dinlemek, Sur içindeki geziden sonra bayağı iyi oldu
Fotoğrafların devamı için:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.