VİDEO - 41 yıldır karanlıkta bırakılan dosya: Maraş katliamı

Maraş katliamı dosyasının aydınlatılması için bulundukları her platformda mücadele yürüteceklerini ifade eden Koluman, “Çünkü biz bunun mücadelesini vermediğimiz zaman, Maraş katliamını unuttuğumuz zaman mutlaka bize hatırlayacağımız bir şey yaşatırlar. İzmir’de, Adana’da, Tarsus’ta yaşanan olaylar aslında bu katliam anlayışının devam ettiğinin karinesidir.” diye konuştu.

PSAKD (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği) Diyarbakır Şube Başkanı Cafer Koluman, Maraş katliamının 41’inci yıl dönümünde bir değerlendirme yaptı.

Katliam mağdurları mahkum edildi

PSAKD Diyarbakır Şubesi Başkanı Cafer Koluman, 41 yıl önce yaşanan katliama dikkat çekerek şu değerlendirmeleri yaptı: “Maraş katliamının üzerinden 41 yıl geçti. 41 yıla rağmen maalesef Maraş Katliamı gerçeğiyle bir türlü yüzleşilmedi ve hesap sorulmadı. Maraş katliamı öncesi Maraş’ın genel durumuna bir kacak olursak gerçekten de Alevi nüfusunun yoğun olduğu ve genel anlamda ülkede bir kaosun olduğunu söyleyebiliriz. Alevilerin demokratik eylemlerini, muhalefet tarzını beğenmeyen sistemin bu kaos ortamını fırsat bilerek böyle bir katliamın yapılmasına sebebiyet vermiştir. Özellikle Amerika’dan gelen bir kişinin 79’da yılbaşından önce buraya gelip de birtakım çalışmalar yapması, özellikle oradaki ülkücü gençlikle görüşmesi ve bu katliamın planlamasının yapıldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Nitekim bunun kayıtlarını ortaya çıkartmak çok da zor bir şey değil. Maraş’taki otel kayıtlarını ortaya çıkardığınız zaman bunlar aslında bilinen şeylerdir. Ama maalesef Maraş katliamında sanki farklı ellerin parmağı varmış gibi bir algı yaratılmıştır. Halen de bu karanlık dosya bir türlü aydınlatılmamıştır. Maraş dosyasına baktığımız zaman yıllarca süren bir dava sürecinden bahsediyoruz. Klasör klasör dosyalardan bahsediyoruz. Burada mağdur olanlar daha çok mahkum edilmiştir. Bir taraftan katliam sonucu mağduriyet yaşamış diğer bir taraftan da dava sürecinde ikinci bir mağduriyet yaşatılmıştır.”

“Katliam zihniyeti sürüyor…”

 Türkiye’de geçmişte yaşanan tüm katliamlara zemin hazırlayan zihniyetin bugün de sürdüğünü kaydeden Koluman, şu ifadeleri kullandı: “Katliamdan 41 yıl sonra geldiğimiz noktaya baktığımız zaman hale de bu anlayışın devam ettiği; tekçi, faşist, diktatör anlayışın devam ettiği ve bunun bir sonucu da her daim bu ülkede muhaliflerin özellikle de Alevilerin hedef seçildiğine tanık olmaktayız. Bunu neden söylüyoruz; en son İzmir’de yaşayan bir Alevi’nin kapsına çarpı işareti bırakılarak “Defol Alevi” yazılması. Yine Tarsus’ta yaşananlar; Alevilere hakaret içerikli, dışlayıcı, ötekileştirici söylemlerin kullanılması. Halen de Alevi inancının tanınmaması, Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulmaması, Halen de zulüm dediğimiz uygulamaların devam etmesi aslında Maraş katliamı dosyasıyla hesaplaşmamanın bir soncudur.”

“Katliam dosyaların aydınlatılması ve başka katliamların yaşanmaması için örgütlü mücadele…”

Katliam dosyalarının aydınlatılmasında Alevilerin demokratik muhalefetinin önemine vurgu yapan Koluman şöyle konuştu: “Bizlere düşen iş Maraş katliamı başta olmak üzere, bu ülkede, yüzyıllık Cumhuriyet tarihinde yaşanan, Koçgiri’den tutun da Dersim, Sivas, Çorum, Maraş, Roboski, Gazi, Gezi katliamlarının aydınlatılıncaya kadar demokratik mücadelemizi devam ettirmektir. Biz Alevi örgütleri olarak her zaman bu işin takipçisi olmayı kendimize borç edinmişiz. Ne zaman ki bu dosyalar aydınlatıldı, ne zaman ki halka hesap verildi ve sorumluları yargı önüne çıkartıldı. İşte bu sorumluluk Alevilerin, Alevi örgütlerinin omuzlarındadır. 21 Aralık’ta Maraş’ta bir anma yapılacak. Yıllardır bu anmalar yapılıyor ama her seferinde de engelleniyor. Bu sadece orada o gün itibariyle kalıyor. Önemli olan bu katliam dosyasını hafızalarda hep diri tutmaktır. Bizlere düşen temel iş de budur. Her platformda her ortamda her daim bunun mücadelesini vermeliyiz. Çünkü biz bunun mücadelesini vermediğimiz zaman, Maraş katliamını unuttuğumuz zaman mutlaka bize hatırlayacağımız bir şey yaşatırlar. İzmir’de, Adana’da, Tarsus’ta yaşanan olaylar aslında bu katliam anlayışının devam ettiğinin karinesidir. Dolayısıyla bu tür şeylerin yaşanmaması için bizlere düşen, toplum olarak, demokratik Alevi muhalefeti, Alevi hareketi olarak her daim bu katliamı hafızalarda diri tutmak, bu katliam dosyasının aydınlatılması ve başka katliamların önüne geçebilmek için örgütlü mücadele yürütmekten başka çaremiz yok.”

Haber: Ali Abbas Yılmaz