Turizmi lezzetleriyle tutkuya dönüştüren rota: Güneydoğu
TİGRİS HABER -Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadeledeki normalleşmeyle turizmde yavaş yavaş yeniden hareketlilik yaşayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, birbirinden lezzetli ve zengin sofralarıyla da ziyafet şöleni sunuyor. Güneydoğu, tarihi değerleri, kadim gelenekleri, kültürü ve modern turizm alanları olmasının yanında ünü dünyaca bilinen lezzetleriyle de turistlerin dikkatini çekiyor.
Yörenin turizmini birçok yöresel lezzetiyle tutkuya dönüştüren Güneydoğu, normalleşmeyle eski canlı günlerinde olduğu gibi eşsiz lezzetleriyle konuklarına unutulmaz tatil yaşatmak istiyor.
Lezzetin başkenti Gaziantep
UNESCO'nun gastronomide dünyaca ünlü mutfağıyla "Yaratıcı Şehirler Ağı"na dahil ettiği Gaziantep, turistlerin bölgede ilk uğradığı nokta oluyor.
Birçok turistik alanın bulunduğu kentte turistleri günün ilk ışıklarında ateşin harladığı ve bağışıklık açısından faydalı olduğu belirtilen "beyran" bekliyor.
Yörede özellikle bayramlarda hazırlanan yuvalama ise misafirlerin tatillerini bayram havasında geçirmesini sağlıyor.
Kültür ve tarihi alanlarda gezen turistler, kentin hünerli ellerinden patlıcan, soğan, sarımsak, yenidünya ve küşleme gibi onlarca kebap çeşidiyle tanışmanın lezzetini yaşıyor.
Antep fıstığı ile kaymak ikilisinin oluşturduğu enfes tat katmerle ağızlarını tatlandırma imkanı bulunan turistlerin baklavayı da tatmadan kentten ayrılmaması öneriliyor.
Öte yandan ağırlıklı olarak Şanlıurfa ve Gaziantep'te tüketilen menengiç kahvesi de özellikle Türk kahvesi sevenlerin es geçmemesi gereken lezzetlerden biri olarak görülüyor.
Sınır hattında ayrı bir lezzet
Sınır hattında bulunan Kilis ise doyumsuz lezzetleriyle turistlerin gezilerine fark katıyor.
Güneydoğu'nun en küçük ili olan Kilis'te birbirinden lezzetli yemekler turistlere ikram ediliyor. Adını kentten alan Kilis tavasının yanı sıra tel kadayıf, şeker ve Antep fıstığı ve kaymağın harmanlanmasıyla doyumsuz lezzete dönüşen "cennet çamuru tatlısı" da turistlerin gezisine fark katıyor.
Tarihi dokusunu eşsiz lezzetlerle harmanlayan kent: Şanlıurfa
Şanlıurfa, lezzetleri eşliğinde kültür yolculuğuna çıkarıyor. Göbeklitepe, Halfeti ve Balıklıgöl gibi turistik mekanlarında binlerce turisti ağırlayan Şanlıurfa, binlerce yıllar öncesine dayanan kültürlerin yoğurduğu yöresel yemekleriyle misafirlerinin tatillerine lezzet katıyor.
Güneydoğu'nun zengin yemek kültürüyle öne çıktığı kente gelen turistler çiğ köfte, ciğer, tirit ve borani ile "şıllık tatlısı" eşliğinde tatillerini yapıyor.
Nemrut gezisi öncesi etsiz çiğ köfte
Lezzetli ellerin maharetli tadı olarak dikkati çeken çiğ köftenin farklı bir lezzet olarak karşınıza çıktığı durak ise Adıyaman.
Turistlerin Nemrut Dağı ile Perre Antik Kenti'ne güneşin doğuşunu batışını izlemek için geldiği Adıyaman; Şanlıurfa ve Diyarbakır'ın aksine etsiz çiğ köftesiyle öne çıkıyor.
Tescilli etsiz çiğ köftenin yanı sıra Abuzer kebabı, "kavurmalı hıtap" gibi yöresel tatlarla misafirlerini ağırlayan Adıyaman, tatilcileri bekliyor.
Diyarbakır-Mardin-Siirt hattı
Tarih boyunca çok sayıda medeniyete beşiklik eden Diyarbakır'ı ziyaret edenler, yöresel lezzetlerine de hayran kalıyor. Ziyaretçiler şehirde arasında kaburga dolması, ciğer kebabı, meftune, içli köfte, etli ve ekşili dolma gibi yöresel lezzeti tatma imkanı buluyor.
Diyarbakır'da her mevsim ilgi gören kaburga dolması, her malzemesi özenle seçilerek kuzunun kaburga kısmından yapılıyor. Bu eşsiz lezzet haşlanmış pirinç, maydanoz, karabiber, pul biber, reyhan, çeşitli baharatlar ve salçanın karıştırılarak kuzu kaburgasına doldurulmasıyla hazırlanıyor. Malzemelerin konulmasının ardından dikilen kaburga, önce buharda, sonra da fırında yaklaşık 4 saatte pişirilerek ikram ediliyor.
Kentin henüz gün aydınlanmadan mangal ateşini közleyen kebapçılar, kahvaltı yapmak için gelen müşterilerine ciğer kebabı servisine başlıyor. Kenti ziyaret edenler tarafından öğle ve akşam yemeklerinde de tercih edilen ciğer kebabını geç saatlere kadar tadabiliyor.
Kadayıfa yoğun ilgi
Diyarbakır'da sütlü, fıstıklı, cevizli, kaymaklı, peynirli, burma, düz, çubuk çeşitleriyle sunulan ve Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenmesiyle ünü her geçen gün artan kadayıf da gelen turistlerin vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.
Tereyağlı tepsilere dizilen ve simit ocağa bırakılan kadayıf, nar gibi kızardıktan sonra üzerine şerbeti dökülerek satışa sunuluyor. Günlük üretilerek müşterinin beğenisine sunulan kadayıf, lezzetiyle yoğun ilgi görüyor.
Mardin'de tarihi konaklarında Reyhani müziği eşliğinde zengin yöre mutfağının lezzetleri tadılabilir. Sembusek, içli köfte, kibe bumbar, dolma, kaburga ve etli ekmek, erik yahnisi ve peynir helvası, bu lezzetlerden sadece birkaçı.
Mardin'in hareketli ve renkli çarşısında vakit geçirirken egzotik baharatlar, badem şekeri, telkari gümüş, el işi bakır objeler, fırınlarda kurutulmuş ekmek ve yöreye özgü organik üretilen sabun satın alınabilir.
Mimarisi, tarihi, kültürel yapısı ve sosyal dokusu ile ilgi uyandıran, eski ve yeni kenti bir arada barındıran Mardin'in cazibesi, yöresel lezzetleriyle artarken "Eski Mardin" diye tabir edilen sit alanında gezen turistler, süt danası veya kuzu etinin büyük bıçaklarla çekilerek kıymaya dönüştürülmesiyle hazırlanan kebabı yemeden şehirden ayrılmamalı.
Uykudan feragat ettiren lezzet
Siirt'i ziyaret edenler, coğrafi işaretli ürünleri Siirt fıstığı, Pervari balı, perde pilav ve büryan kebabını tadabilir.
Yaylada otlamış ve sütten kesilmiş kuzuların etinden hazırlanan ve gün ağarmadan servis edilmesinden dolayı "uykudan feragat ettiren lezzet" olarak adlandırılan büryan kebabı ile güne başlanabilir.
Eti 3 metre derinliğinde ve 1 metre çapındaki tandırların üzerindeki çengellere asılarak pişirilen büryan kebabı, farklı aroması ve lezzetiyle büyük beğeni görüyor. (AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.