Sur'un şampiyon ‘şah' kardeşleri
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde seyyar satıcı babanın 8 çocuğundan olan Tuba ile Doğan Gür kardeşler maddi imkansızlıklara rağmen satrançta ‘şah'landı. Bölgede üst üste 2 yıl Doğu'dan milli takıma seçilen ilk ve tek kadın sporcusu olan Tuba, "Rakiplerim yurt dışından getirilen özel hocalar ile eğitim görüp yeni hamleler planlarken, ben müsabakalarda başarılı olursam bir üst aşamadaki turnuvalara nasıl gideceğim diye düşünüyorum. Eğitmen ve sponsor desteği almam halinde Türkiye'nin adını dünyaya altın harflerle yazdıracağıma inanıyorum" dedi.
Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde seyyar satıcı Seyfettin ve Rahime Gür çiftin 8 çocuğundan olan 18 yaşındaki Tuba ve 16 yaşındaki Doğan, satrançta ‘şah'landı.
Farabi Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi 4. sınıf öğrencisi olan Tuba Gür, 11 yaşındayken ağabeylerini kağıttan yaptıkları satrancı izleyerek merak sarmış. Önce Sur şampiyonu olan Tuba, sırasıyla il, bölge dereceleri elde etti. Son 2 yıldır Türkiye 4'cüsü olarak Satranç Milli Takıma girmeyi başaran ve okul sporlarında 2015 genç kızlarda Türkiye 2. olan Tuba'nın azmi bölgedeki kızları da satranca yönlendirdi. Doğu ve Güneydoğu'nun bugüne denk yetiştirdiği en iyi kadın satranç sporcusu olan Gür'ün okuldaki eğitim notunun ise 99 olması, zekâ oyunun eğitim başarısına etkisini gösteren en iyi kanıt.
HER GÜN 2 SAATİ OTOBÜSTE GEÇİYOR
Son 5 yılda 30 madalya kazanan Tuba Gür, yaşamını ve başarısının sırrını anlattı. Başarılı sporcu, "Babam seyyar satıcı olduğu için yoksulların yaşadığı Sur'da kalıyorduk. Kentsel dönüşüm kapsamında TOKİ evimizin değerine göre ev verdi. Ancak yetkililer ‘Yıkım kararı olancaya kadar otura bilirsiniz' dediler. Olaylar patlak verince bir daha evimize gitmedik. Şimdi yaşadığımız yer sakin ama uzak olduğu için günde 2 saattim otobüste geçiyor. ‘Kız' olmamdan ötürü annem ve babam satranç oynamama karşı çıktı. Hem okulda hem de müsabakalarda başarılılar elde edince durumu kabullendiler. Satranç zeka oyunu, huzurlu bir zihinle oynamak gerekiyor. Maddi imkansızlıktan ötürü oyuna çoğu kez konsantre olamıyorum. Rakiplerim yurt dışından getirilen özel hocalar ile eğitim görüp yeni hamleler planlarken, ben müsabakalara ‘nasıl gideceğim, nereden harçlık bulacağım' diye kara kara düşünüyorum. Eğitmen ve sponsor desteği almam halinde Türkiye'nin adını dünyaya altın harflerle yazdıracağıma inanıyorum" dedi.
Ablasının izini takip eden Doğan Gür ise, gençlerde son 3 turnuvada il birinciliği unvanını elinde bulunduruyor. Ablası ile oynayarak antrenman yaptığını ifade eden Doğan, "Satranç oynadıktan sonra okuldaki başarım arttı. Eskiden matematik problemlerini çözemezdim, şimdi en çok sevdiğim ders oldu. Satranç sorunlar karşısında hızlı düşünmemi ve iyi analiz yapmamı sağladı. Benim de ilk hedefim ablam gibi milli takıma seçilmek" dedi.
Tuba ve Doğan Gür kardeşlere gönüllü eğitmenlik yapan Türkiye Satranç Federasyonu Diyarbakır Temsilcisi Sıtar Yurtsever, ilde 5 bin lisanslı sporcularının olduğunu söyledi.
Satranca verilen desteğin artırılmasını isteyen Yursever, "Satranç bölgede yıllar önce medreselerde imamlar tarafından oynanan ve topluma aşılanan bir oyun. Ancak son 30 yılda yaşanan kaos ortamı nedeniyle bu spor dalı unutuldu. Federasyon ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın destekleriyle bu spor dalına ilgi artmaya başladı. Satranca gönül vermiş kişiler olarak bölgede keşfedilmeyi bekleyen çocukları buluyoruz. Tuba'yı da okulda keşfettik. Milli takımızın gözde sporcularından. Unvan sahibi bir hoca tarafından eğitilir ve sponsur desteği verilirse uluslararası arenada ödül alacak kapasiteye sahip. Zeka oyununa merak saran ve gelecek vaad eden çok sayıda sporcumuz var. Salonumuzun olmaması büyük eksiklik. Belediye'nin bize tahsis ettiği 40 metre karelik odada 200 sporcuyu müsabakalara hazırlıyoruz" dedi.
Haber:Ali VURANEL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.