STK’larda Kayyum çatlağı
Belediyelere kayyum atanmasına ilişkin hazırlanan yasa tasarısına karşı Diyarbakır Barosunda yapılan basın açıklamasına 69 STK temsilcisi katıldı. Ancak açıklamaya kentin önde gelen STK temsilcileri katılmazken, bazı STK’ların başkanlarının yerine yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Diyarbakır’daki 69 STK temsilcisinin yaptığı ortak açıklamada, “Seçimle işbaşına gelmiş belediyelere kayyım atanması, hukukun evrensel ilkelerine, uluslararası sözleşmelere ve ulusal yasalara da aykırıdır. Hukuk ilkeleri ve Anayasanın izin vermediği kayyım atama engelini gidermek için Torba yasası çıkarmak başlı başına hukuka aykırı bir durum olup kabul edilebilecek bir durum değildir” denildi.
Diyarbakır’da kayyum yasa tasarısına karşı yapılan açıklamada çeşitli kesimlerden 69 STK bir araya gelirken, Ticaret Odası, DESOB, GÜNSİAD, Ticaret Borsası gibi bölgede etkin STK’ların yer almaması ve imzacı olarak katılan kimi STK başkanlarının ise açıklamada bulunmamaları STK’lar içinde ‘kayyum çatlağı’ mı var sorusunu akıllara getirdi.
Geçtiğimiz günlerde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kayyum yasa tasarısına karşı STK’ların renklerini belli etmeleri konusunda yapmış olduğu çağrı karşılık buldu.
Diyarbakır’daki 69 STK bir araya gelerek kayyum’un ‘kabul edilemez’ olduğunu açıkladılar.
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası, Diyarbakır Sanayici İş Adamları Derneği, Güneydoğu Genç İş Adamları Derneği, Güneydoğu Tekstilci İş Adamları Derneği, Mazlum-Der, Kadın dernekleri, DİKASUM, Mühendisler, Mimarlar, Ziraat Mühendisleri, Şehir Plancıları odası Diyarbakır Şubeleri, Disk Diyarbakır Bölge Temsilciliği, Eğitimsen Diyarbakır 1-2-3 no’lu şubeleri, SES, BES, BTS Diyarbakır şubesi, KESK, Diyarbakır 78'liler dayanışma ve araştırma derneği, Pirsultan Abdal Derneği, , GÖÇDER, Özgür Gazete Cemiyeti Derneği ve Mezopotamya Hukukçular Derneğinin de aralarında bulunduğu 69 Sivil Toplum Örgütü temsilcileri Diyarbakır Barosunda yaptıkları açıklamayla kayyum yasa tasarısına karşı olduklarını deklere ettiler.
Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Çağer, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici ve çeşitli STK temsilcisinin katıldığı basın açıklamasını DİSİAD Başkanı Burç Baysal okudu.
Diyarbakır’da kayyum yasa tasarısına karşı 69 STK bir araya gelirken, açıklamada DESOB, GÜNSİAD gibi STK’ların bulunmaması ve imzacı olarak katılan kimi STK başkanlarının da yer almaması dikkat çekti.
Diyarbakır’da bir araya gelen 69 Sivil Toplum Örgütünün yaptığı açıklamada bölgede süren çatışmalı ortamın uzlaşma ve çözüm yollarını kapattığı vurgulandı.
“Kayyım, kabul edilebilecek bir durum değildir”
Diyarbakır Barosunda yapılan açıklamada, “Daha önce milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik çıkarılan yasaların, ülke demokrasisine hiçbir katkı sağlamadığı ortada iken şimdi de yerel yönetimlere yönelik yasalar çıkarılmak istenmektedir. 2015 yılının ortalarından itibaren seçimle iş başına gelmiş onlarca belediye başkanı ve meclis üyesi, çeşitli gerekçelerle gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Seçimle işbaşına gelmiş belediyelere kayyım atanması, hukukun evrensel ilkelerine, uluslararası sözleşmelere ve ulusal yasalara da aykırıdır. Hukuk ilkeleri ve Anayasanın izin vermediği kayyım atama engelini gidermek için Torba yasası çıkarmak başlı başına hukuka aykırı bir durum olup kabul edilebilecek bir durum değildir” denildi.
“Milyonlarca seçmenin iradesini de tanımamak…”
Sivil Toplum Örgütleri olarak önceki aylarda da kayyuma karşı olduklarını ifade eden STK açıklamasında, “Halk tarafından seçilmiş yerel temsilcilerin kayyım yoluyla görevlerinden alınmaları demek, milyonlarca seçmenin iradesini de tanımamak anlamına gelir. Her fırsatta sandığı işaret eden siyasal iktidarın, sandıktan çıkan iradeyi tanımaması kendi söylemleriyle çelişmektedir” ifadeleri kullanıldı.
“Sorunları çözüme taşımanın tek yöntemi diyalogdur, müzakeredir”
Hakkâri ve Şırnak illerinin İl statüsünden çıkarılmak istenmesinin ‘kabul edilemez’ olduğunun vurgulandığı açıklama şu şekilde sonlandırıldı: “Demokratik bir toplum inşa etmenin ve sorunları çözüme taşımanın tek yöntemi diyalogdur, müzakeredir diyoruz. Bu nedenle çatışmalı tarafların acil olarak, müzakere koşullarının sağlanması amacıyla çatışmasızlığa geri dönmeli, bunun için sorumluluk bilinciyle hareket etmeli ve duyarlılık göstermelidirler.”
Haber: Ali ABBAS YILMAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.