Polatlar'ın Beraatına Savcılıktan İtiraz

TİGRİS HABER - Savcılık, sanıkların "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" suçundan mahkum olmaları gerektiğini belirterek, mahkemenin verdiği beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürdü. Bu gelişme, davayı yeniden gündeme taşıdı ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Olayın Arka Planı

Banu Parlak'ın İstanbul'daki güzellik merkezine düzenlenen silahlı saldırı, 2022 yılında gerçekleşmiş ve büyük bir infiale neden olmuştu. Saldırıda, Parlak'ın iş yeri hedef alınmış ve olayda fiziksel zarar oluşmasa da ciddi bir tehdit unsuru ortaya çıkmıştı. Saldırının ardından başlatılan soruşturmada, Dilan Polat, eşi Engin Polat ve diğer sanıklar hakkında kara para aklama, vergi kaçırma, dolandırıcılık ve tehdit gibi çeşitli suçlamalar gündeme geldi.

Davanın ilk duruşmalarında, sanıkların "Daltonlar Çetesi" adlı organize suç örgütü ile bağlantılı olduğu iddiaları öne çıktı. Savcılık, Dilan Polat ile Banu Parlak arasında önceden var olan husumetin, saldırının temel nedeni olduğunu belirtti. Ayrıca, sanıkların saldırıyı planlamak için firari durumdaki Beratcan ve Batın Can Gökdemir ile işbirliği yaptığı iddia edildi.

Savcılığın İtiraz Dilekçesi

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin verdiği beraat kararına itiraz ederek, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu savundu. İtiraz dilekçesinde, dava dosyasındaki delillerin sanıkların suç işlediğini açıkça gösterdiği belirtildi. Savcılık, müşteki Banu Parlak'ın ifadeleri, tanık beyanları, sanıkların tehdit içerikli sosyal medya paylaşımları ve dijital materyaller üzerinde yapılan incelemelerin, sanıkların suçlu olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.

Savcılık, sanıkların "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" suçundan mahkum edilmeleri gerektiğini belirtti. Ayrıca, sanıkların organize suç örgütü "Daltonlar Çetesi" ile işbirliği yaparak suçu işledikleri iddiasını tekrarladı. Savcılık, mahkemenin beraat kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve bu nedenle kararın bozulması gerektiğini ifade etti. (Haber merkezi)

"Daltonlar Çetesi" İle İlişki İddiaları

Savcılığın itiraz dilekçesinde, Dilan Polat ile Banu Parlak arasındaki husumetin saldırının temel nedeni olduğu belirtildi. Dilan, Engin ve Sezgin Polat'ın, organize suç örgütü "Daltonlar"ın firari liderleri Beratcan ve Batın Can Gökdemir ile irtibat kurarak saldırıyı planladıkları iddia edildi. Savcılık, sanıkların bu saldırıyı gerçekleştirmek için "Daltonlar Çetesi" ile işbirliği yaptıklarını vurguladı.

Dilekçede, Banu Parlak'a yönelik tehditlerin ardından aynı gün içerisinde güzellik merkezine iki ayrı silahlı saldırı düzenlendiği ifade edildi. Saldırıyı gerçekleştiren sanıkların Parlak ile kişisel bir husumetleri olmadığı, ancak organize suç örgütünün talimatıyla hareket ettikleri kaydedildi. Savcılık, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek suçu işlediklerini belirtti.

Yasa İhlali İddiası

Savcılık, dava dosyasındaki delillerin sanıkların suç işlediğine dair güçlü kanıtlar oluşturduğunu öne sürdü. Müşteki ifadeleri, tanık beyanları, sanıkların tehdit içerikli sosyal medya paylaşımları ve dijital materyaller üzerinde yapılan incelemelerin, sanıkların suçlu olduğunu gösterdiği belirtildi. Savcılık, bu durumun mahkemenin verdiği beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu gösterdiğini iddia etti.

Sanıkların Cezalandırılması Talebi

Savcılık, sanıkların mahkum edilmesi ve beraat kararlarının kaldırılması yönünde talepte bulundu. Ayrıca, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu'nun da işledikleri suçlardan dolayı cezalandırılmaları gerektiği ifade edildi. Savcılık, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve silahla tehdit gibi suçların cezalarının arttırılması gerektiğini vurguladı.

Mahkemenin Verdiği Kararlar

Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın sonucunda Dilan, Engin ve Sezgin Polat hakkında beraat kararı vermişti. Mahkeme, "mala zarar vermeye azmettirmek" suçunu şikayete bağlı olduğu için bu suçla ilgili kararı düşürmüştü. Diğer taraftan, tutuklu sanıklar Batuhan İnci ve Nizamettin Bilgili'ye 5’er yıl 6’şar ay, Yunus Emre Yıldız ve İsmail Emre Arifoğlu'na ise 4’er yıl 7’şer ay hapis cezası verilmişti. Firari sanıklar Beratcan ve Batın Can Gökdemir'in dosyası ise ayrılmıştı.

Savcılığın itirazıyla birlikte dava yeniden gündeme geldi. İtirazın kabul edilip edilmeyeceği ve sanıkların yeniden yargılanıp yargılanmayacağı merakla bekleniyor. Bu süreçte, "Daltonlar Çetesi" ile olan bağlantılar ve sanıkların suç işleme yöntemleri de kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Davanın seyri, organize suç örgütleriyle mücadele konusunda önemli bir örnek teşkil edebilir.

Savcılığın itirazının ardından, yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği ve sanıkların akıbetinin ne olacağı, hem hukuk çevreleri hem de kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Bu dava, adalet sisteminin işleyişi ve organize suçlarla mücadele konusunda önemli bir test niteliği taşıyor. (Haber Merkezi)