Perinçek ve Aydınlık Grubu’na suç duyurusu
Perinçek ve Aydınlık Grubu’nun faaliyetlerinin araştırılması talebiyle Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Çelik, “Bu gizli ve hukuka aykırı yapılanmayı yani suç örgütünü ortaya çıkarmak, hukuk ihlallerini tespit edip, sorumluların cezalandırılmasını sağlamak sayın savcılık makamının uhdesindedir” diye belirtti.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
Eskiden ülkücü camiada yer alan ve 10 yıl cezaevi yatan Nihat Çelik, Vatan Partisi Genel Başkanı ve Aydınlık Grubu hakkında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
“Doğu Perinçek ve Aydınlık Gurubunun Çalışmalarının Hukuk ve Meşru Faaliyetleri aşan yönünün araştırılarak, Anayasa ve Mer’i kanunlara aykırı yapılanmasının ortaya çıkarılması, soruşturulması ve gerekli işlemlerin yapılması” talebiyle suç duyurusunda bulunan Nihat Çelik, eskiden ülkücü olduğunu ancak şimdi ülkücü camia ile siyasi bağının olmadığını belirtti.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Aydınlık Grubu hakkında suç duyurusunda bulunan Nihat Çelik’in suç duyurusu dilekçesindeki değerlendirmeleri ve iddiaları şöyle:
Perinçek hakkında tüyler ürperten iddialar
Yıllarca Türkiye'deki siyasi ve iktisadi gelişmeleri takip ettiğini belirten Çelik, Aydınlık Gurubu ve lideri Doğu Perinçek hakkında, “ İllegal yapılanma ile legal medya ve siyasi faaliyetleri beraber yürüten, TSK'ya ve özellikle de TSK'nın istihbarat Birimlerine sızan, Devleti kendi illegal program ve gündemleri doğrultusunda yönlendiren, hükümetleri de bu yönde etkileyen, kumpaslarla yol alan bir yapılanma” iddiasında bulundu.
Devletin iç ve dış siyasetinde “Perinçek etkisi”
Vatan Partisi ve lideri Perinçek’in toplumda pek bir karşılık bulmadığını değerlendiren Çelik, şunları belirtti: “Toplumdaki karşılığı binde 1 dolayında olmayan bir kişi ve grubun, Türkiye Devletinin iç ve dış siyasetinde bu denli etkili olması; Demokrasi, Temsilde Adalet, Hukuk Devleti, Yetkilerin Anayasa ve Kanunlardan alınması, Atanmış veya Seçilmiş olmanın dışında Devletin temsiliyetinin meşru olmaması kurallarını ihlal etmektedir.”
‘Emekli subayların Vatan Partisi’ne üye olması’
Suç duyurusunda Perinçek hakkındaki değerlendirmelerini ve iddialarını sürdüren Çelik, “Doğu Perinçek'in bizzat yazılı, sözlü beyanları ve bunları teyid eden açıklamaları çok sayıda görsel medyada yer almaktadır. İran, Çin, Rusya ve Suriye ile ilişiklerinde Türkiye Devleti ve Hükümetini hangi misyon ve yetkiyle temsil ettiği belli olmadığı gibi; Meşru ve Seçilmiş Hükümete şantajlarla hukuka aykırı işler yaptırdığını da bizzat kendisi ifade ederek: Sayın Cumhurbaşkanına ait onlarca ses kaydını ellerinde bulundurduklarını, medyaya sızan bazı belgeleri de kendilerinin sızdırdığını aleni olarak ifade etmiştir. Keza; Öcalan ile ilgili sorgu kasetlerini gizli olarak çekip, devletin ve hükümetin politikasını sabote edecek şekilde medyalarında servis eden de Perinçek ve Gurubuna ait medya organlarıdır. Dikkate değer bir konu da: TSK'daki istihbarat Subayları ile başka kritik görevlerde yer almış olanların, emekli olunca blok halinde Perinçek Gurubunun denetimindeki Vatan Partisine üye olması ve görev almasıdır” ifadelerini kullandı.
Bardağı taşıran son damla…
Perinçek’in siyasi hayatındaki çelişkilere dikkat çeken Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu: “Perinçek ve medyasının 1990'lı yıllarda PKK ile ilişkileri, PKK'yi yönlendirdiği, bu cümleden PKK ile Kürt Hizbullahının çatışması ve binlerce masum vatandasın ölümüne sebep olduğu da iddialar arasındadır. Bugün ise tam tersi bir söylem ile HDP'nin bile kapatılmasını savunacak düzeyde savrulması tabii ve siyasi olarak izah edilemeyecek bir durumdur. Bu ve benzeri veriler: Perinçek ve Gurubunun Operasyonel ve illegal bir hukuk dışı yapılanma olduğunu gösteriyor. Bardağı taşıran son nokta ise açıkça "Ülkeyi Erdoğan değil, biz yönetiyoruz" sözlerini defalarca tekrarlaması; bir vatandaş ‘olarak beni kaygılandırmıştır.”
‘FETÖ konusunda da uyarıda bulunmuştum’
FETÖ konusunda da önceden uyarıda bulunduğunu ifade eden Çelik, şu iddiada bulundu: “Aynı kaygıyı defaten Fetullah Gülen" cemaati " yapılanması için de geçmiş zamanda yetkili mercileri şifai ve yazılı olarak uyarmama rağmen uyarılarım dikkate alınmamış ve bahse konu bu cemaat "FETO" terör örgütü olarak 15 Temmuz 'da devlete ve millete kastetmiştir. Korkum ve endişem bu illegal yapının da aynı yolu izleyip aynı akıbeti doğuracağını düşünüyor olmam.”
‘Hükümet krizi oluşturup ülkemizdeki huzuru, güveni ve istikrarı bozarak kaos yaratmak’
Perinçek’in MHP lideri Devlet Bahçeli’yi tehdit ettiğini öne süren Çelik, şu ifadeleri kullandı: “Mevcut ve meşru seçilmiş hükümeti tehdit ettiği gibi hükümetin ittifak ortağı olan MHP ve lideri Sayın Devlet Bahçeli'yi de görsel ve yazılı basında açıkça tehdit ederek hükümet krizi oluşturup ülkemizdeki huzuru, güveni ve istikrarı bozarak kaos yaratmak istemiştir.”
‘Perinçek ve Aydınlık Grubu araştırılsın’
Perinçek ve Aydınlık Grubu’nun faaliyetlerinin araştırılması talebinde bulunan Çelik, “Bir kişi veya gurubun ülkeyi yönetmesi için ya atanması veya seçilmesi gerekir; bunun dışındaki fiiliyat hukuka aykırı; anayasa ve kanunların ihlalidir. Bu sebeple iş bu şikayet ve talebi size iletiyorum. Gerekli araştırmayı yapıp, bu gizli ve hukuka aykırı yapılanmayı yani suç örgütünü ortaya çıkarmak, hukuk ihlallerini tespit edip, sorumluların cezalandırılmasını sağlamak sayın savcılık makamının uhdesindedir” diye belirtti.
Özel Haber: Ali Abbas Yılmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.