Müftüden jet imamlara uyarı
Ramazan ayı dolayısıyla Tigris Haber’in sorularını yanıtlayan Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, önemli açıklamalarda bulunurken, oruç tutan vatandaşların en çok kafa karışıklığı yaşadığı hususlara da açıklık getirdi.
Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşleyen ile Ramazan dolayısıyla yaptığımız röportajın satırbaşları şöyle:
Öncelikle kısaca kendinizi bize tanıtır mısınız?
‘Yaklaşık 2 yıldır da Diyarbakır’dayım’
Erzincan Keman doğumluyum. Orta öğrenimini Erzincan’da tamamladım. Marmara İlahiyat mezunuyum. Bir müddet öğretmenlik yaptım. Malatya, Erzincan, Afyon illerin de ilçe müdürlüklerini yaptım. Yaklaşık 2 yıldır da Diyarbakır’dayım.
İl Müftülüğü olarak Ramazan ayında neler yapıyorsunuz?
‘Diyarbakır' da Ramazan coşkulu bir şekilde geçmektedir’
Diyarbakır, bulunduğu bölgede en zengin illerden bir tanesi belki en önde geleni. Diyarbakır Anadolu’nun İslami açıdan ilk kapılarından bir tanesi. Peygamber Efendimiz (a.s) vefatından yaklaşık olarak 47 sene sonra sahabeler tarafından fetih edilmiş. O zamandan bu zamana bir İslam bir Müslüman beldesi olarak devam eden güzel bir şehrimizdir. İçerisinde düne kadar bulunmuş olduğumuz mayıs ayı Diyarbakır fetih haftası; aynı zamanda bir takım etkinliklerle kutladık. Bu sahabe şehri olan ilim irfan ve birçok alimin yetişmiş olduğu bu coğrafyada Diyarbakır' da Ramazan coşkulu bir şekilde geçmektedir. Ramazana mahsus hem ibadetlerimiz var hem de camilerde mahsus programlarımız var. Ramazan dolayısıyla kılınan teravih namazı öncesinde camilerimiz de sohbetler vaazlar yapılıyor. Hatim programlar düzenleniyor. Öğlen namazı öncesinde sohbet programları düzenleniyor. Sabah ezanı okunduktan sonra o günkü cüz Kur’ an-ı Kerimden bir cüz okunur, daha sonra sabah namazı kılıyor. Dolayısıyla camiler de yapılan 5 vakit namaz hem okunan mukabele ve sohbetlerle ramazan dolu dolu geçiyor. Halkımızda ramazan ayın da camilerde okunan mukabelelere yapılan sohbetlere yoğun bir ilgi gösterdiklerini gözlüyoruz. Ayrıca ikimizde yayın yapan mahalli, ulusal Uydu yayını yapan televizyon kanallarında da programlarımız var. Hem iftar programlarımız hem sahur programlarımız var. İlimiz de yayın yapan mahalli gazetelerimiz bir kısmına arkadaşlarımız tarafında hazırlanan sohbet köşelerimiz var. Ramazan ayı, oruç, teravih, Kur’ an teravih ilişkisi konuların anlatıldığı yazılarımız var. Dolayısıyla görsel medya da hem yazılı medyada hem camilerimiz de yapılan bir takım sosyal etkinliklerde özellikle fakir fukaranın ihtiyaçlarını giderme konusunda yapılan teşviklerle ramazan ayı dolu dolu geçirilmeye çalışıyor.
Cami sayısının fazla olduğu halde cuma günü dışında cemaat neden yok?
‘Cuma namazı kılınma oranı değer beş vakit namazdan daha fazladır’
Buna katılmıyorum. Cuma yalnız başına kılınabilecek bir namaz olmadığı için herkesin cemaatle eda etmesi zorunlu olduğu bir namazdır, haliyle Cuma günü camiler kalabalık oluyor. Cumanın dışında vakitlerde de ev, iş, mahalle araların, apartman mescitlerin, kurum mescitlerinde de namazı müstakil olarak cemaatsiz kılmak mümkün olduğundan dolayı cumalar da camilerde gördüğümüz kalabalığı diğer vakitlerde göremiyoruz. Şu da bir gerçek Cuma namazı kılınma oranı değer beş vakit namazdan daha fazladır. Elbette Allah’ın emrettiği bizim de hedeflediğimiz Cenab -ı Hak'ın emri doğrultusunda Cuma namazı kılan insanların beş vakit namazlarının da kılınmasını temmih etmektir. Bunun için hem çaba gösterip teşvik ediyor hem de dua ediyoruz.
Ramazan ayında kılınan teravih namazını imamlar namazı hızlı kıldırıyorlar bunun üzerine neler söyleyeceksiniz?
‘Hızlı kıldırmalar kesinlikle kabul edilemez’
Namazlarda tahdili efkârsız namaz kılınırsa yani rükûsuz secdesiz kıyamda duruşu tahiyatta oturuşu yerli yerine getirilemezse namaz olmaz. Onun için bizim arkadaşlar hızlı namaz kıldırın diye bir telkinde bulunmamız talimat vermemiz söz konusu değildir. Yirmi rekâtlık bir namaz olduğu için birazcık seri ve daha kısa ayetler okuyarak namazın kılınması tabidir. Bu anlayışla karşılanabilir bunun dışında toplumda jet imamlar diye adı çıkmış namazın farzlarında sünnetlerinde eksiklik olarak görülebilecek şekilde hızlı kıldırmalar kesinlikle kabul edilemez. Bu konuda vakıf olduğumuz tespit ettiğimiz bütün arkadaşlara gerekli ikazlarımızı yapıyoruz çünkü Peygamber efendimiz (a.s) hırsızın en kötüsü namazdan çalandır buyuruyor. Namazdan çalmak nasıl olur diyorlar o da horozun yem yemesi gibidir. Yem toplaması gibidir başını yere koyması ile kaldırması bir olur bu namaz hırsızlığıdır. Hem cemaatimizi hem de cemaate önderlik yapan arkadaşlarımızı hırsızlık yapmama konusunda da özellikle uyarıyoruz.
Sesi müsait olamayan imamlarımız Ezan-ı Şerif okuyorlar bunun üzerine neler söylemek istersiniz?
‘Ezanın daha güzel okunması için kuralarımız var’
Sesi müsait olan ve sesi müsait olmayan arkadaşlarımız var. Bu görevi yapan arkadaşlarımızın bir kısmının sesi ezan okumaya yeteri kadar müsait olmayabiliyor. Ondan dolayı bu farklı sesleri duymak zorunda kalıyoruz. Bunun için de çeşitli kurslar düzenliyoruz. Mevcut arkadaşlarımızı musiki bakımından geliştirmek için ses eğitimi veren kurslarımız var. Bu kurslarımız ezanın daha güzel okunabilir ve dinlenebilir hale gelmesinin sağlamak amacıyla ses eğitimi veren kurslarımız önümüzdeki yıllarda devam edecektir.
Ramazan ayın da yapılan hutbeler neye göre belirleniyor?
‘Kardeşinin Hakkı’ var!
Diyanet işleri başkanlığımız her sene bir tema ile ramazanı karşılıyor, ramazan ayını değerlendirmeye çalışıyor. Ramazan Kur’ an ilişkisi, ramazan oruç ilişkisi, ramazan da fakir fukarayı yetim yoksulluk muhtaçları yardım etmenin gerekliliğini gibi konular işlendiği gibi bunun yanında da müstakil bir tema ön plana çıkarılır. Bu sene ‘Kardeşinin Hakkı’ var. Ana temasıyla ramazan işlenmeye çalışıyor. Yani insanın üzerin de kişinin hakkı, anne babanın hakkı, kardeşinin hakkı var. Çevredeki insanların, komşuların hakkı var, tabiatın çevrenin hakkı var canlı cansız hayvanlarının hakkı var. Müslüman Hz. Peygamberimiz ifade ettiği gibi ‘ elin de ve dilin de kimsenin zarar görmediği bir insandır’. Mümin güven veren insandır. Hiç kimsenin bana zarar vermediği endişesi taşımadığı insandır. Çünkü Allah cc bireyleri kişileri Müslümanları bir takım sorumluluklar yüklemek suretiyle dünyada görevlendirmiştir ve dünyadaki sınavın kazanılması insanın sorumluluklarını yerine getirilip getirilmemesiyle doğru orantılıdır.
Cami imamlarımız bulundukları yerlerde mahalle sorunlarıyla ilgileniyorlar mı?
Cami imamları halkın sorunlarına duyarlı olmalı
Bu konuda biraz mesafe almamız gerekiyor. Biz arkadaşlarımızla yaptığımız toplantı ve değerlendirmelerde bir mahalle imamının köy imamının halesindeki büyün meselelerine karşı duyarlı olması gerektiğini kaydediyoruz. Mahalledeki fakirler yoksullar, muhtaçlar hastalar problemli aileler uyuşturucu müptelası olmuş çocuklar, sokakta kalmış çocuklar birbirleriyle geçimsizlik içinde olan eşlerle alakalı ziyaretler yapmalarını tavsiye de bulunmalarını, yönlendirmelerini özellikle istiyoruz.
Ramazan ayında vatandaşların en çok kafa karışıklığı yaşadığı durumlar var mıdır?
Ramazanda merak edilenler
Kan vermek, kan aldırmak, göz damlası kullanmak, burun damlası kullanmak, astım hastalarının kullanmış olduğu sprey, iğne yaptırmak, diş çektirmek gibi şeyler orucu bozar mı bozmaz mı soruları her sene sorulduğu gibi bu sene de soruluyor. İlgili arkadaşlarımız gereken cevapları veriyor ve herhangi bir kafa karışıklığına sebebiyet vermiyor. Sorular cevaplarını buluyor. Kaldı ki her mahallede her camide arkadaşlarımız bu konuda da sorusu olan, merakı olan cemaatimize yardımcı oluyorlar.
Zengin; iftarlarını zenginle açıyor, fakir sofraları yine boş kalıyor. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Zengin zengine iftar olmamalı
Peygamber efendimiz (a.s) zenginlerin çağrılıp fakirlerin ihmal edildiği ziyafet yemek ne kadar kötü bir ziyafet ve yemektir diye buyuruyor. İftar sofralarımız bir israf sofraları olmayacaktır. İftar sofralarımız zenginlerin zenginleri ağırladığı, fakirlerin yine köşelerde boynu bükük şekilde beklediği sofralar olmayacak. Bu Allahın rahmetini celbetmez bilakis Allahın öfkesine sebep olur.
Ramazan sofraları nasıl olmalıdır?
‘Ramazanda israf olmamalı’
Ramazan sofralarımız mütevazi olmalı yani israf sofrası olmamalıdır. Kesinlikle kurulan sofralarda yenilmeyip de kurulan ekmek, yemek ya da başka gıda maddeleri olmamalıdır. Yiyebileceğimiz kadar hazırlanmalıdır. Ramazan ayı, diğer on bir ayda yiyemediğimiz yiyecekleri yeme ayı değildir. Yemediğimiz yemekler; yemek için bir fırsat olarak görülmemelidir. Yeme, içmekten kesilerek ruhumuzu dinlendirmek ve dizginleştirmek ruhumuzu ve kalbimizi Allahın zikri ile mutmain etmek, yoksulu, fakiri mutlu etme ve doyurma ayıdır.
Sahursuz tutulan oruç hakkında ne düşünüyorsunuz?
‘Bir bardak su ile bile olsa sahura kalkın’
Peygamber efendimiz sahur yapılan evde bereket vardır. Dolayısıyla bir bardak su ile bile olsa sahura kalkmak, sahurun sevabından istifade etmektir.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
‘Başı rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden kurtuluştur’
Peygamber efendimiz (a.s)bu ayı 3'e bölüyorlar. Başı rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden kurtuluştur. Rahmet ile nitelendirilen bölümü bitirmiş oluyoruz, Rahmete layık olabilecek işler yapmalıyız. Mağfiret günlerine yaklaşıyoruz Allahın mağfiretini cezbedecek güzellikler yapmalıyız. Yardımlaşma duygusunu arttırmak kini, nefreti arındırıp bunun yerine sevgi, muhabbetle, şefkatle bulunmaya gayret etmek gerekir. Bu güzellikleri bayrama kadar eda etmemiz gerekir. Allah böyle bir ramazan geçirmeyi hepimize nasip etsin.”
Özcan Yıldız / Özel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.