İçten: Kürdistan fikrini reddediyorum
“Ben seyahat özgürlüğüne sahip olmak istiyorum ve 81 ilde hak talep eden bir Kürt’üm. Bu nedenle ben bu ülkeden toprak alarak, bu ülkeyi bölerek, öteleyerek ve ayrıştırarak öne çıkan, dillendirilen bir Kürdistan fikrini reddediyorum” dedi.
DİYARBAKIR - AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, “çözüm süreci” ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İçten, çözüm sürecinde birilerinin çözümsüzlük üzerinden rant elde etmeye çalıştığını belirterek, “Çözüm sürecini istemeyenler provokasyon yaptılar ama tüm bunlara rağmen ilk defa devlet eski devlet anlayışını bir kenara koydu sebat gösterdi, devlet tahammül ediyor. Aslında hükümet de tahammül ediyor. Çünkü amacımız şuydu: vatandaş doğusuyla batısıyla artık kan akmamasıyla birlikte değişiklikleri gördü. Sınıf, statü, kültürel, sosyal, pratikleşme, normalleşme… Bunu hissetti ve bundan memnun oldu. Dolayısıyla bu provoke etmeye çalışanlarla bu işi çözmeye çalışanlar her halükarda 16 ay önce gitti ve geldiğimiz nokta itibariyle de bu iş yürüyecek. Çünkü vatandaş, Türk’ü de Kürt’ü de bunu istiyor. Biz çözüm isteyenlerle istemeyenleri ayıracağız. Bunu istemeyenlerin yapmış olduğu hukuksuz ne varsa devlet artık tahammülde bulunmayabilir. Bu da doğaldır. Siz yol keseceksiniz, siz insanların dükkanını taşlamaya devam edeceksiniz, bir başkasının hukukuna tecavüz edeceksiniz, devlet de artık buna müsaade etmez. Dolayısıyla bu provokasyon yapanlar masadan kalkmış oluyor. Yeni yol haritasında bu problemli kesimleri ayıklamak vardır. Bunlar ayıklanırken elbette hukukun içinde kalarak ayıklanacaktır” dedi.
“Kürdistan fikrini reddediyorum”
Kürtlerin yaşadığı en büyük şehrin İstanbul olduğunu vurgulayan İçten, “Eyalet, özerklik ve bunun gibi tezler birliğimizi ve beraberliğimizi bozan bir faktördür. Ben seyahat özgürlüğüne sahip olmak istiyorum ve 81 ilde hak talep eden bir Kürt’üm. Bu 81 ilin sahibiyim ben. Birileri ülkeyi sadece Diyarbakır’dan, Bingöl’den, Mardin’den ibaret görebilir. Kürtleri de oralara sığdırmış olabilir. Ama ben Kürtlerin ve Türklerin beraber yaşadığı tek bir ülkeden bahsediyorum, tek bir bayraktan bahsediyorum. Bu da bizi bir araya getiren temel unsurdur. Ama bunu yaparken şunu da istiyorum: bir Türkün, bu ülkede ne kadar hakkı ve hukuku varsa bir Kürt'ün de aynı hakka ve hukuka sahip olması görüşündeyim.
Bunun mücadelesini de 12 yıldır AK Parti zaten veriyor ve biz bu mücadeleyi verirken birileri bizi hep düşman ilan edip bu ülkeyi böleceğimizden bahsetti, ama hiçbir adımımızda bu ülke bölünmedi. Birilerinin anadilde öğrenim sahibi olması, televizyonlarda Kürtçe’nin konuşulması, büyük şehir yasasıyla büyük şehirlerinin güçlendirilmesi bu ülkeyi bölmedi. Dolayısıyla ülkenin batısının da aslında rahat olması lazım. Demokratik hak ve hukuk çerçevesinde elbette ki herkes istediği fikrini dile getirebilir, söyleyebilir. Bu onun özgürlüğüdür. Bunu söyleyeni de özgür görmek gerekir, ama benim öyle bir talebim yok, ben bu ülkeden toprak alarak, bu ülkeyi bölerek, öteleyerek ve ayrıştırarak öne çıkan, dillendirilen bir Kürdistan fikrini reddediyorum. Biz devletin birliğinden, parçalanmamasından yanayız” diye konuştu.
“Bu ülkenin Erdoğan’a ihtiyacı var”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bu ülkenin ihtiyacının olduğunu kaydeden İçten, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü bu ülkede medeniyetler kurulduğundan beri ilk defa seçimle gelecek bir Cumhurbaşkanımız olacağı için kesinlikle Başbakanımızın Cumhurbaşkanı olması gerektiğini düşünüyorum ve destekliyorum. Kendisi bu ülke için 12 yıldır ciddi anlamda efor sarf etmiştir. Türkiye’nin demokratikleşmesi anlamında çok büyük adımlar atmıştır. Burası da en üsttür, devletin başıdır. Orada da ona ihtiyaç vardır çünkü o gücün de getireceği özgürlükler ve normalleştirme adımları atılacaktır.” (iha)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.