VİDEO - Gazeteci İrfan Aktan'ın kitabı DİTAV'da tanıtıldı

Japon ırkçılarının Kürtlere baskısı bu kitapta

Ramazan YAVUZ-HABER

TİGRİS HABER - Gazeteci İrfan Aktan'ın Japonya'da yaşayan Kürtlerin sorunlarını ele aldığı "KARİHÖMEN- Japonya'da Kürt Olmak " isimli kitabının tanıtımı DİTAV Kültür ve Sanat Evinde düzenlenen etkinliğe DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak da katıldı. Gazeteci Aktan, söyleşinin ardından okurlarının kitaplarını imzaladı.

Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesi Ali Paşa mahallesinde bulunan Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Kültür ve Sanat Evi, bu kez Gazeteci-Yazar İrfan Aktan'ın yeni çıkan "KARİHÖMEN- Japonya'da Kürt Olmak " isimli kitabının tanıtımına ev sahipliği yaptı.

Kitabın tanıtımı için İrfan Aktan ile düzenlenen söyleşiye DİTAV Başkan Yardımcısı Diyarbakırlı Yazar Şeyhmus Diken'de moderatörlük yaptı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak'ında katıldığı Söyleşi ve imza etkinliğine büyük ilgi gösterildi.

İrfan Aktan’ın kitabını değerlendiren Yazar Şeyhmus Diken, "bir gazeteci kitabı olarak çok çok kıymetli bir kitap. Çok ciddi emek işi" dedi.

Gazeteci Yazar İrfan Aktan ise, Japonya'da kaldığı sürede ağırlıklı olarak oradaki göçmen Kürtlerle yaşadığını ve sıkıntılarına tanık olduğunü belirterek, "Japonya'daki Kürtler ağırlıklı olarak Maraş'ın Pazarcık ilçesinden ve Mahkan aşiretine bağlıdır. Japonya mültecilik başvurularını kabul etmiyor, sınırdışı da etmiyor ancak denetimli serbestlik uyguluyor. Yani yoğun baskı altına alınıyor. Bu insanların büyük bölümü 20 yıldan fazladır Japonya'da yaşıyor çoluk çocukları oraya adapte olmuş ve çok acımasız bir muameleye tabii tutuluyorlar. Oradaki Kürtler gözaltı merkezlerinde çok yoğun psikolojik baskıya maruz kalıyorlar "dedi.

JAPON IRKÇILARININ GÖÇMEN KÜRTLERE BASKISI

Karihōmen, Japonya'da devlet literatüründe “denetimli serbestlik” anlamında kullanılıyormuş.

Kitapta 1990’lı yıllardan itibaren, hem politik hem de ekonomik zorluklar yüzünden Japonya’ya sığınmak zorunda kalan küçük bir Kürt nüfusun yaşadıkları zorluklar ele alınıyor.

Kitapta yazılanlara göre, Japonya'da yaşayan ağırlıklı olarak Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinden olan yaklaşık 2000 bin Kürdün sıkıntıları öyle sıradan şeyler değil. Kürtlere yönelik sistematik bir ırkçı yaklaşım varmış.

Japonya'daki göçmen Kürtler, adeta Japon devletinin de göz yummasıyla ırkçı gruplar tarafından her kötülüğün sorumlusu olarak gösterilip hakaretlere uğruyor, sıkboğaz ediliyor, ülkedeki en kötü işlerde çalıştırılıyor, sürekli sistematik baskı altına alınıyor, zaman zaman ırkçılar tarafından evlerine rastgele baskınlar yapılarak geldikleri ülkelerine geri dönmeleri için adeta canından bezdiriliyormuş.. Bu kitabı okumayana kadar Japonya'da yaşayan Kürtlerin üzerindeki baskılar pek bilinmiyordu.

İrfan Aktan'ın bu kitabını okuyanlar Japon ırkçılarının Kürtlere uyguladığı baskıları da böylece öğrenmiş olacak.

JAPONYA'YA DAVET EDİLİNCE ÖĞRENMİŞ

Gazeteci-Yazar İrfan Aktan, 2022 Nisan ve Ağustos ayları arası Kyoto Üniversitesi'nden aldığı davet üzerine Japonya’ya gidiyor ve dört ay kalıyor. Aktan, Japonya'da 2023’te Kürtlerin Newroz’una da katılıyor. Aktan, burada Japonya'da yaşayan Kürtlerin yaşadıkları sorunlara aşina olunca kitap yazma kararı alıyor.

2,5 yıllık çalışmadan sonrada "Karihōmen-Japonya'da Kürt Olmak " isimli kitabı ortaya çıkıyor.

İrfan Aktan’ın göcmenlerle ilgili güzel bir tespiti de var.

“Göçmenler başkalarının cennetine koşmuyor, kendi cehennemlerinden kaçıyorlar.” diyor İrfan Aktan...

KÜRTLERE JAPON USULÜ DENETİMLİ SERBESTLİK

İletişim yayınlarından çıkan kitabın tanıtım bülteninde ise şunlar yer alıyor:

“Filistin askısını biliyormusun; Karihōmenlilik işte öyle bir işkence. Vücudunun bütün ağırlığını yere zar zor değen ayak parmaklarının üstünde taşıman gerekiyor.

JAPON ASKISI

Ben buna ‘Japon askısı’ diyorum. Karihōmenlilik ne zaman indirileceğini bilmeden tutulduğun bir askıdır. Çoğumuz yıllardır Japon askısındayız.
İltica başvurusu yapıyorsun, reddediyorlar. Yine başvuruyorsun, yine reddediyorlar. ‘Ülkeme dönersem hapse girerim’ diyorsun, seni burada hapse atıyorlar. Dönmeyi reddedersen seni Karihōmenli yapıp Saitama’ya hapsediyorlar.”

İrfan Aktan, 1990’lı yıllardan itibaren baskılar ve yayla yasakları nedeniyle Adıyaman-Maraş-Gaziantep üçgenindeki topraklarını terk etmek zorunda kalan Mahkan aşiretine bağlı Kürtlerin Japonya’da karşılaştıkları zulme sert bir ışık tutuyor.
Aktan, Tokyo’ya yakın Kawaguchi-Warabi şehirlerinde yaşayan kadını, çocuğu, yaşlısıyla iki bin Kürt’ün, Türkiye ve Japonya hükümetleri arasındaki ilişkilere ve Japon iç siyasetine nasıl kurban edilip ikili kuşatmaya alındığını gösteriyor. Karihōmen denen “denetimli serbestlik” statüsüyle çalışma, sağlık, seyahat ve eğitim dahil, her türlü haktan nasıl mahrum bırakıldıklarını, Japonya’daki Netto-uyo (internet sağı) ile Türkiye’deki ırkçı sosyal medya kullanıcılarının müşterek olarak Kürt karşıtı nefreti nasıl örgütlediğini mercek altına alıyor. Japonya’daki ırk ayrımcılığının tarihsel ve sosyal arka planına eğiliyor. Karihōmen - Japonya’da Kürt Olmak bu alanda yapılmış kapsamlı ilk çalışma özelliği taşıyor.