Diyarbakırlı kadınlar: Meryem’in katili yakalansın

Salih Yeşil

TİGRİS HABER - Şiddetle Mücadele Ağı üyeleri, Meryem Sevim'i öldüren Musa Sevim'in 41 gündür, yakalanmamasını protesto etti. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Diren Elif Vurgun, Musa Sevim'in yakalanmamış olmasının etkili bir soruşturma yürütülmediği kaygısı yarattığını söyledi.

Birçok bileşeni olan Şiddetle Mücadele Ağı üyeleri, 13 Kasım'da Diyarbakır'da Meryem Sevim'i öldüren Musa Sevim'in hala yakalanmamış olmasını düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti. Diyarbakır Adliyesi önünde düzenlenen açıklamayı yapan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Diren Elif Vurgun, Meryem Sevim'in kentin en işlek caddelerinden birinde 9 kurşunla öldürüldüğünü hatırlatarak, aradan geçen 41 güne rağmen cinayet zanlısı Musa Sevim'in yakalanamadığını söyledi.

Kadına yönelik öldürme vakalarının "kadın kırımına vardığını" dile getiren Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Vurgun, bu yıl içinde basına yansıyan haberlere göre 300 kadının öldürüldüğü verisini paylaştı. Bu verinin tek başına dahi kadına yönelik şiddetin toplumsal boyutunu açıkça gözler önüne serdiğini ifade eden Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi, "Kadına yönelik şiddet eylemlerini ve kadın katliamlarını topluma kanıksatmaya çalışan erkek egemen zihniyete karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin son bulması için kadınların kararlı duruşunun yanında devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin de kararlı duruşuna ihtiyaç olduğunu değerlendirmesinde bulunan Diren Elif Vurgun, şiddetle mücadelede pozitif yükümlülükleri bağlamında ulusal düzeyde yeterli ve uygulanabilir, yasalar düzenlemeyen yasama; etkili ve bütüncül politikalar üretmeyen, failleri bulamayan yürütme; etkili soruşturmalar yürütüp caydırıcı cezalara hükmetmeyen yargı mensuplarını kadına yönelik şiddet eylemlerinden sorumlu tuttu.

'Etkili bir soruşturma yürütülmediği kaygısını artırıyor'

İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin, cezasızlık politikalarının failleri cesaretlendirdiğini yorumunda bulunan vurgun, "Meryem’i katleden fail Musa Sevim’in de yargının cezasızlık politikalarından aldığı güçle hareket ettiğinin tartışmasız olduğunu vurguladı. Sevim'in 41 gündür yakalanmamasının potansiyel failleri cesaretlendirdiğinin altını çizen Vurgun, "Diyarbakır gibi tüm sokakları kameralarla izlenen, her bir adımın takip edilebildiği bir kentte 21 yaşında genç bir kadını, şehrin en işlek noktasında, bir kafede 9 kurşunla katleden failin olay yerinden kaçıp 41 gündür bulunamıyor olması Meryem’in ailesi, arkadaşları, avukatları ve tüm kadınlar için etkili bir soruşturma yürütülmediği yönünde büyük kaygı yaratan bir husustur. Sürecin başından beri Meryem Sevim’in katledilmesi ile ilgili yürütülen soruşturma dosyasında bulunan kısıtlılık kararı sebebiyle soruşturma aşaması Meryem’in ailesi ve avukatları tarafından takip edilememektedir. Fail Musa Sevim’in 41 gündür bulunamıyor oluşu kısıtlılık kararı bulunan dosya bakımından etkili bir soruşturma yürütülmediği kaygıları yaratmaktadır." diye konuştu.

'Fail saklandığı yerden tehdit etti'

Sevim'in cinayet sonrası Meryem'in yakınlarını tehdit etmeye devam ettiğini aktaran Vurgun, "Failin, saklandığı yerden dahi tehdit etmeye ve iletişim kurmaya cesaret etmesi, bu pervasız tutumuna rağmen yakalanamıyor olması kabul edilemezdir. Kadın cinayetlerinin üzeri örtülemez. Yargı makamlarının görevi her bir kadın cinayetini etkili soruşturmak ve failleri hak ettikleri cezalarla cezalandırarak adaleti sağlamaktır. Mücadelemizle birlikte katiller bulunacak, kadınlar için adalet sağlanacaktır." şeklinde konuştu.

'Hukuki takipçisi olacağız'

Vurgun, sürecin hukuki takipçisi olacaklarını, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelemizi her bir kadının yasalarla güvence altına alınan haklarından eşit yararlanma olanağını buluncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Zanlı Sevim'in yakalanmamasına tepki gösteren Meryem Sevim'in annesi Mühbet Sevim, "Musa Sevim, 'Devlet benim, her şey benim' diyor. Bizi tehdit ediyor." diye ekledi.