VİDEO - Diyarbakırlı işsizlere mesleki eğitim kurslarıyla destek

Özel Haber - Mümin Ağcakaya / Şevval FİLİZ

TİGRİS HABER - Savaş Mahallesi, Yeni kapı sokakta bulunan Aile Destek merkezi-2’deki meslek edindirme çalışmalarından sorumlu müdür İlknur Demirel, şimdiye kadarki faaliyetlerini Tigris Haber’e anlattı.

Demirel, “Mesleki eğitim bünyesinde eğitim ve atölye çalışmaları yapıldı. Bunun yanında hobi kurslarımız ve kreş çalışmalarımız da oldu. Pandemiden önce sosyal faaliyetler, fırsat eşitliği gibi konuların yanında sinema ve tiyatro üzerine çalışmalar da yapılıyordu” dedi.

Kuyumculuk öğreniyorlar

Eğitim gören kursiyerlerin yaptıkları çalışmalarla kazanç elde edebildiklerini belirten Demirel, “İstihdama kapı aralayacak mesleki eğitim kursları arasında kuyumculuk teknolojisi var. Bu teknolojiyle kuyumculuk imalathaneleri atölyelerinde çalışma fırsatı bulabiliyorlar. Bunun dışında pirografi kursumuz var. Pirografi kursumuzda da yapılan çalışmalarla kendi yaptıkları çalışmalarla sosyal medyadan ya da dijital pazarlama eğitimleri var. Ayrıca bunun yanında dijital pazarlama eğitimleri ile kendileri de yine satışa sunulup kendilerine kazanç elde edebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

3 ve 6 aylık kurslar

Demirel, her kursun süresinin kendi modeline göre değiştiğini, ortalama sürenin 3 ile 6 ay arasında olduğunu belirtiyor. Demirel, kurstan mezun olanların il hayatında hangi olanaklara sahip olduğunu ise şöyle anlattı;

“Kendini yetiştiren, başarılı olan kursiyerlerimize usta öğreticilik belgeleri verilmektedir. Çıraklık ve kalfalıktan sonra ustalık belgesini alanlar Türkiye’nin neresinde olursa olsun Genel Müdürlük tarafından açılan kurslarda usta öğreticilik yapabilmektedirler. Kendi işyerlerini açabilmektedirler. Kurs kapsamında girişimcilik nasıl yapılabilir, ürettikleri ürünler dijital ortamlarda nasıl pazarlanabilir, kendilerine ait bir iş yeri açmak istedikleri zaman KOSGEB ya da Kredi ve Kalkınma Ajans’larının nasıl destek ve katkı sunduklarını konusunda da bilgilendirme ve yönlendirmeler yapılmaktadır.”

Hobi kurslarında yaş sınırı yok

Mesleki eğitim çalışmalarına katılan kursiyerlerin 16 ile 45 yaş aralığında olan ev hanımlarından üniversite mezunlarına kadar olan kadınların katılabildiğini ama hobi kurslarında yaş sınırlaması olmadığını söyleyen İlknur Demirel;

“ Kadınlar bizim bölgemizde bu tür merkezleri hep güvenilir bir çatı olarak gördükleri için gelip bu kurumlarda eğitim almak bir arada olmak onların edebi hak ve bunu da kullanmak istiyorlar Biz de bunun için kapılar bu sonuna kadar açıyoruz” şeklinde konuştu.

Demirel, “Kursların açıldığı 2015 yılından bu güne kadar 4380 kişiye MEB onaylı sertifika almaya hak kazandıklarını; önümüzdeki süreçte pandemi atlatıldıktan sonra kursiyer kadınlara girişimcilik eğitimleri ile istihdama kapı aralayacak eğitimler vermeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Konuştuğumuz kursiyerlerden Gülay Saylak, burayı bir hayat okulu gibi gördüklerini, bazı projeler kapsamında birçok yeri de gördüklerini, bilmediği birçok yeteneğini burada keşfettiğini, el becerileri edindiğini söylüyor.

Lise mezunu olan bir diğer kursiyer Fatma ise; Kursa başlayalı iki hafta olduğunu belirterek, seramik üzerine araştırma yaptığını, özel sektörde çalıştığını ama bir kadın olarak hayalinin girişimcilik olduğunu, bunun için KOSGEB’den destek almayı düşündüğünü söyleyerek; “hayal gücü önemlidir. Kendimize inanmamız gerekir. Kendimize karşı olan yarışı kazanmamız gerekir. Kendimizi aşmamız gerekiyor demektedir. Kursiyer Fatma, seramiğe baktıkça hayran kaldığını hatta “çamura dokunduğunuz zaman hayattan vazgeçiyorsunuz. Çamurdan o kadar güzel şeyler çıkarılabiliyor ki; insanın hayal gücünü sınırsız kılıyor.”

Üretenin özgüveni artıyor

Seramik hocası Zeynep Tayınmak, kursa başladığı iki hafta içinde, kursiyerlerin yeni olmalarına rağmen hiç beklenmedik eserlerin, farklı, özgün tasarımların ortaya çıktığını söyleyerek; “evlerinden ilk defa beceri kazanmak için çıkan kadınların ortaya çıkardığı ürünler insanı şaşırtmaktadır. Hayal güçlerini ortaya koyabilecek ürünler ortaya çıkarabiliyorlar. O toprağa dokunmak farklı bir şeydir. Onu hissettikleri zaman bırakmıyorlar ve ortaya güzel şeyler çıkarabiliyorlar. Özgün olması çok önemlidir. Bunu da çok güzel bir şekilde yapıyorlar. Üreten insanın kendine özgüveni daha fazla artıyor, kendini daha iyi ifade edebiliyorlar.”

Kuyumculukta butik tasarım

Atatürk Üniversitesinde doktora eğitimine devam eden kuyumculuk dersi veren öğreticilerinden Adem; “Burada kursiyerlerimize beraber Kuyumculuk teknolojisi alanında üretimler gerçekleştiriyoruz. Şimdi giriş aşamasındayız, kaynak işlemlerini arkadaşlar öğreniyorlar, daha sonraki aşamalarda kendi takılarını üretebilir seviye gelecekler.”

“ Biz burada biraz daha butik tasarımlar, kişiye özel tasarımlar yapacağız. Üretebilecek kabiliyette olan kursiyerlerimiz mezun olduğu zaman; kendi işyerini açabilecek yeteneğe sahip olacaklar ve atölyelerde kalifiye eleman olarak da çalışabilecekler” şeklinde konuşuyor.