VİDEO - Diyarbakırlı Fenomen ‘XALÊ Kemal, düğünlerin vazgeçilmezi
Özel Haber/ Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın en tanınan fenomenlerinden olan Xalê Kemal (Kemal Tosun) 1957 yılında Bismil’in Işıklar köyünde doğdu. Günün büyük bölümünü Diyarbakır’ın tarihi mekânlarında geçiren Xalê Kemal; renkli poşusu, şalvarı, kırk düğmeli yeleği, şapkası, tespihi, parmağındaki yüzükleri ve beyaz ayakkabısıyla herkesin ilgisini çekiyor. Ulu Caminin, Dörtayaklı Minarenin önünde akşama kadar, kimseyi geri çevirmeden yüzlerce kişiyle fotoğraf çektiriyor.
Fenomen olma özelliği sadece sosyal medyadaki takipçi sayısı ve fotoğraf çektirmesiyle sınırlı olmayan Xalê Kemal; düğünlerinde vazgeçilmez renkli simalarından biri haline geldi. Ünü Diyarbakır’ın dışına da taşan Xalê Kemal’e başka kentlerden davetler geliyor. Almanya, Fransa, İsviçre gibi birçok ülkeye de giden Xalê Kemal; düğünlerde oynamak için yurt içi ve yurt dışından gelen davetlere de yetişmeye çalışıyor.
Baba hediyesi şalvar-yelek
Xalê Kemal Bismil’de eski ismi Haydarlı olan Işıklar köyünde 1957 yılında doğdu. Çocukken folklora ilgi duymaya başlar. 11-12 yaşlarına geldiğinde babası Diyarbakır’a gittiğinde ona şalvar yelek kuşak alır. Köyde düğünlerde oynamasını teşvik ederler. Büyükler oyununu beğendikleri için oynadığında üzerine para da atarlar. İzleyenler; ‘Kemal çok güzel oynuyor’ diye beğenilerini de söylerler. İzleyenler tarafından beğenilmesi üzerine Bismil’in köylerinden de düğünlere davet edilir. Zamanla davetler artmaya başlar.
20 Sene hayvan pazarında alım satım yaptı
Köyden ayrılmak zorunda kalan Xalê Kemal o dönem sonrası hayatını;
“1994-95 de evimi Diyarbakır’a taşıdım. Diyarbakır’da ne yapabilirim dedim. Hayvan pazarına gittim. En az 20 sene hayvan pazarında alım satım işleri yaptım. Daha sonra bu işten vazgeçerek düğünlere gitmeye başladım.” diye anlatmaktadır.
Çocukları da ünlü birer müzisyen
8 erkek 4 kız toplam 12 çocuğu olan Xalê Kemal’in çocuklarından Ozan Muzaffer, Bismilli Çeto ve Metin Tosun’da düğün salonlarında müzisyenlik yapmaktadır.
Tekrar başladığı düğünlerde folklor yapma dönemini;
“Her yere düğünlere gidiyorduk. Tanınmaya başladık. Bu arada kliplerimiz de yayınlanmaya başladı. Yurt dışında Almanya, Fransa, Hollanda, İsveç, İsviçre’den davetler geldi. Halen de gelen davetler var. Nereden istenirsek gidiyoruz.
Daha önce köylerde davul ve zurna vardı. Diyarbakır’a geldikten sonra artık salonlarda düğünlere gittik. Köylerdeki gibi davul zurna ve kemençe yok. Artık sazlar, orkestralar var. Salon düğünleri ancak üç saat dört saat sürüyor. Köylerde olduğu gibi günlerce sürmüyor.”
Elbiselerini özel diktiriyor
Giydiği ve adeta kendisiyle özdeşleşen kıyafetlerine ilişkin;
“Evvelden beri bu elbiselerimizi babalarımız dedelerimiz giymiş. O zamanlar pantolon yerine hep şalvar giymişlerdir. Eskiden biri şalvarlı olarak İstanbul’a gittiğinde hemen bu Diyarbakırlı diyorlardı. Şimdi herkes pantolon giyiyor. Ama ben böyle devam ediyorum. Bu elbiselerimi özel diktiriyorum. Ayakkabımı, şapkamı özel olarak yaptırıyorum.
İnsanlar beni bu halimle tanıyorlar ve seviyorlar. Geçen İstanbul’a gittiğimde acaba insanlar beni tanıyorlar mı diye düşünüyordum. Ama Diyarbakır’dan daha fazla ilgi oldu.
Kıyafetlerini giymek için her sabah bir saat hazırlanıyor
“Sabahleyin evden çıkmadan önce en az bir saat üzerimdeki aksesuarları takmak için uğraşıyorum. Bazen takmayı unuttuğum bir şey olduğunda tekrar eve gelip takıyorum. Eksik olarak dışarıya çıkamam. Ne zaman kıyafetlerim hazır oluyor o zaman dışarı çıkıyorum. Çünkü daha arabadan iner inmez fotoğraf çekmek isteyenler oluyor. Ya da bir davete gitmek durumunda kalıyorum.”
Diyarbakırlı bir fenomen olarak her gören seninle hatıra fotoğrafı çektirmek istiyor. Bu durumdan rahatsız oluyor musun?
“Asla rahatsız olmuyorum. Hatta hoşuma gidiyor. Bir gelip Xalê Kemal seninle fotoğraf çekmek istiyorum derse ben asla yok diyemem. Onu öyle boş gönderemem. Hiç kimsenin kalbini kıramam. Kim olursa olsun fotoğraf çektiririm.”
Yurt dışında nasıl karşılandın?
“Vay vay ev senindir, istersen bir sene kal kurban diyorlar.”
Ünlü olmak seni değiştirdi mi?
Ne kadar ünlü olsam da ben eskisi gibiyim. Başka türlü davranışlarda bulunamam. Ben aynı yolumdan devam ediyorum. Ünlü oldum diye asla değişemem. Değişmek ayıptır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.