VİDEO - Diyarbakır’da anadil kampanyası başlatıldı
Tigris Haber
UNESCO Dünya Tehlike altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 dil yok olma tehlikesi altında. Kürt dil kurumları son dönelmede Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi, Kürtleri Kürtçeye yönlendirmek amacıyla çeşitli etkinlikler yapıyor, kampanyalar düzenliyor.
Kürt Dil ve Kültür Ağı ile Kürt Dil Platformu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü etkinlikleri kapsamında Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olması talebiyle Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki bir otelde imza kampanyası başlattı. Kampanyanın startına dil dernekleri, Kürt dili üzerinde çalışma yürüten dil bilimciler ve yazarlar ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ve Saliha Aydeniz de katıldı.
‘İnanıyorum ki kampanyamız başka yerlerde de dağılacak’
21 Şubat Komisyonu adına ilk konuşmayı yapan Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, 21 Şubat’ın tüm dünyada kutlandığına dikkat çekti. Ciziri, Kürt halkının 21 Şubatı diğer halklara oranla daha fazla coşkulu kutladığını belirterek, “Özelikle biz Kürtler dili daha statü sahibi olmamış onlar bu güne sahip çıktı. Bir İngiliz’in ya da bir Almanın bizim gibi coşkulu ve yürekten bu günü kutladıklarına inanmıyorum. Sizinle bir şey paylaşmak istiyorum dün İsveç Cumhuriyeti, onlarda orda bizden daha önce kampanyayı başlattılar. 20 İsveçli milletvekili özel olarak ‘Kürtçe eğitim dili olsun’ dediler. Onun için kampanyayı imzaladılar. Buda çok iyi bir başlangıç oldu hem bizim için hem kampanyamız için. İnanıyorum ki kampanyamız başka yerlerde de dağılacak” diye konuştu.
‘Anadil her zaman insanların konuşmasından öğrenilir’
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise imza kampanyasında yaptığı konuşmada, Kürtçenin anayasal temelde tanınması gerektiğini ifade ederek, “Bu münasebetle 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü tüm halklara ve dillere kutlu olsun” dedi. “Anadilimiz kimliğimizdir” diyen Sancar, “Bugün bu gerçekliği her yerde görüyoruz. Dilimiz varlığımızdır. Büyük bir filozof diyor ki ‘Anadil gramer kitaplarından ve sözlüklerden öğrenilmez, anadil her zaman insanların konuşmasından öğrenilir.’ Filozofun bahsettiği şey, bugün anadilin gerçekliğini bir kez daha önümüze koyuyor” ifadelerini kullandı.
‘Anadilin anayasal temelde tanınması ve kabul edilmesi gerekir’
Arap olduğunu ve anadilini sokakta öğrendiğini ifade eden Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek ben değil, Kürt halkı da evinde, sokaklarda ve caddeler de öğreniyor. Arap, Süryani, Laz, Çerkez halkları da anadillerini okullardan öğrenmiyor. Devlet Kürtlere nasıl yaklaşıyorsa, aynı şekilde dillerine de yaklaşıyor. Tekçi bir politika yürütüyor. Anadilin anayasal temelde tanınması ve kabul edilmesi gerekir. Resmi bir şekilde tanınmayan dil kendini koruyamaz. Anadil tanınıp kabul edilmezse o dil yaşayamaz. Bu da bir gerçekliktir. Kürtler anadillerini büyüklerinin söylemlerinden öğreniyor. Bugün maalesef dilleri büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Sadece Kürtçe değil, diğer diller de aynı şekilde tehlike ile karşı karşıyalar. Asimilasyon politikaları bu ülkeyi diller mezarlığına çevirmiş durumda.”
‘Kürt çocuklarını dilsiz bırakmayın’
Anadilin aktarımında yaşanan sorunlara değinen Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bundan dolayı diller için anayasal bir teminat gerekli. Kürtçenin üzerindeki tüm yasak, engel ve barikatların kaldırılması gerekir. Kürt çocuklarının dillerini okul ve üniversitelerden de öğrenmesi gerekir. Bu insani ve evrensel bir haktır. Dil insanın düşüncesine de büyük bir etkide bulunuyor. Dil insanın doğal bir parçasıdır. Onun için ‘anadil insanın derisi gibi diğer diller de elbisesi gibidir’ derler. Bir yerde yasak varsa orda direniş de vardır. Bir yerde engelleme varsa orda mücadele de vardır. Ondan dolayı anadil için verdiğiniz mücadele, azim ve çalışmanızı kutluyorum. Talepleriniz bizim de taleplerimizdir. Biz de Kürtçeyi tanıyın, anadilde eğitimi kabul edin, Kürtçe resmi dil olsun, diyoruz. Ehmedê Xanî, Melayê Cizîrî, Ehmedê Xasê, Siyahpûş ve Mestûre Xanim’ın dili bize emanettir. Celadet Elî Bedirxan, Cegerxwîn, Osman Sebrî, Mehmet Uzun ve Arjen Arî’nin kalemi yere düşmedi. Kürtçe için yürüttükleri mücadele bugün de devam ediyor. Biz HDP olarak Kürtçe için hazırız. Biz de Kürtçe eğitime başladık. Mesuliyetlerimiz çoktur. İnşallah dillerimiz için verilen mücadeleyi hep birlikte yükselteceğiz ve hep birlikte kazanacağız.”
‘Kürt dilini günlük konuşma diline ve esas diline dönüştürmeliyiz’
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik ise Kürtçeye uygulanan yasaklara ve yok saymalara değinen Özçelik, şunları söyledi: “Kürtçeye ilişkin attığımız adım ve yüklediğimiz anlam çok büyük. Ne kadar parti, sivil toplum örgütü varsa bu kampanyaya destek vermeli, bu kampanyamız milyonların kampanyası olmalı. Bu kampanyaya ilişkin kimsenin şartı olmamalı, kampanya ile sesimizi dünyaya ulaştırabiliriz. Kürt dilini günlük konuşma diline ve esas diline dönüştürmeliyiz. Kürt halkının torunları da Kürtçeyi bilmeli ve Kürt dili bu kampanya ile gerçek yerini bulmalı.”
‘Kürtçe dili resmi ve eğitim dili olana kadar kampanyaya devam’
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel de anadile ilişkin şöyle konuştu: “Dil insanın meşru ve demokratik gücüdür. Bizim vazifemiz bu zengin dilimizi yeni nesillere aktarmaktır. Hiçbir güç, hiçbir devlet ve ordu dilimizin önüne geçemez. Kürtçe 50 milyon insanın dilidir” dedi. Birçok Kürt siyasi güçlerinin dil konusunda hiçbir farklı düşünemeyeceğini aksine bir araya gelebileceğini vurgulayan Bozyel, “Dile çok önem göstermeliyiz ve bunu bir süreyle sınırlı tutmamalıyız. Kürt Dili çalışmaların aynı zamanda özgürlük ve demokrasi çalışmalarıyla aynıdır. Dil çalışmalarımızı birlik çalışmamıza dönüştürelim. Kampanya içinde bulunanlar da bu durumu ön plana çıkarmalıdırlar. Ta ki Kürtçe dili resmi ve eğitim dili olana kadar.”
‘ İslam inancına sahip olanlar bu duruma karşı mücadele etmeliler’
Azadi Hareketi Sözcüsü Ayettulah Aşiti ise anadilin kutsallığının Kuran-ı Kerimde de yer aldığına işaret ederek, “İslam dini eğitim içindir. Kürt dilinin kabul edilmemesi ve yasaklanması aynı zamanda zulümdür. İslam inancına sahip olanlar bu duruma karşı mücadele etmeliler” diye belirtti.
‘Büyük bir adım ve ulusal birliğe vesile olur’
Kürt Demokratlar Platformu - Bakûr (PDK-Bakûr) Başkanı Sertaç Bucak, “Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra Kürtçe siyaset ve asimilasyon ile yok edilmek istendi.” diyerek kampanaya ile ilgili görüşlerini şu şekilde dile getirdi “Kampanya büyük bir kampanya. Umut ediyoruz ki bu büyük bir adım ve ulusal birliğe vesile olur” diye kaydetti.
‘Dil üzerindeki çalışmalar kutsaldır’
İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkanı Mehmet Kamaç da dil üzerindeki asimilasyonun her zamankinden daha fazla olduğunu belirterek, “Dil varlığın yuvasıdır. Eğer bir ulusun dili ortadan kalkarsa o ulusta ortadan kalkar. Dil üzerindeki çalışmalar kutsaldır. Dilin korunması, aynı zamanda kimlik ve kültürün de korunmasıdır. Bizler Kürtçe için izin istemiyoruz. Dil üzerindeki yasakların kaldırılması gerekir” diye konuştu.
‘Dil üzerindeki birlik Kürdistan birliğinin mayasıdır’
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise “Kuzey Kürdistan da Kürtçenin korunmasına dönük çalışmanın başlatılması çok önemli. Dil üzerindeki birlik Kürdistan birliğinin mayasıdır. Biz bu şekilde bakıyoruz. Türk devleti Kürtleri ortadan kaldırmak için dili ve kültürü asimile ediyor. Bizim milyonlarca kişiyle Türk Devletine baskı uygulamamız gerekir” ifadelerini kullandı.
‘Bütün diller için adalet istiyoruz’
İmza kampanyasının ardından, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın da olduğu grup, Demir Otel'den Balıkçılar Meydanına kadar yürüdü. Yürüyüş güzergahında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Etkinlik, Kürtçe yazılı maske dağıtımının ardından son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.