Diyarbakır Barosu’ndan ‘Diyarbakır Kent İzleme Platformu’ önerisi
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Diyarbakır surları bakımsızlık nedeniyle yıkılmasına ilişkin duyarlılığını yaptığı yazılı bir açıklama ile dile getiren Diyarbakır Barosu, tüm kurumları ve tüm toplumsal kesimleri göreve çağırdı: “Gelin gönüllülük esaslarına dayalı, kentimizi takip eden objektif ve bilimsel yaklaşımlarıyla çalışan her zaman insan, çevre, tarih önceliği ve bilinciyle hareket eden Diyarbakır Kent İzleme Platformu’nu oluşturalım.”
Tarihi surlara yeterince sahip çıkılamadığını belirten gazetemizin yazarlarından Şeyhmus Diken, hem UNESCO’nun Türkiye temsilcilerine hem de Kültür Bakanlığı başta olmak üzere kültür kurumlarına, Diyarbakır Valiliğine, Büyükşehir Belediyesine, STK’lara seslendi.
Diyarbakır Barosu, bakımsızlıktan dolayı surlarda meydana gelen yıkıntılar yönelik bir açıklama yaptı.
“Diyarbakır Kalesi, Surları ve Burçları üzerindeki birçok bölge bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yıkılmış”
Tigris Haber’in gündemleştirdiği Diyarbakır surlarındaki burçlarda meydana galen yıkıntılara Diyarbakır Barosu da dikkat çekti. Surlardaki yıkıntılara ilişkin barodan yapılan açıklamada, “Yazılı ve görsel basında çıkan haberlerden ve yapılacak basit birkaç gözlemden de görüleceği üzere; kültürel, tarihsel ve doğal güzelliği ve kent turizmine ve kent ekonomisine olan büyük katkısı ile Türkiye’de önemli bir kültürel varlık ve kültürel miras olan Diyarbakır Kalesi, Surları ve Burçları üzerindeki birçok bölge bakımsızlıktan ve ilgisizlikten yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş durumdadır” denildi.
Dünyanın en eski ve en sağlam yapısı…
Diyarbakır’ın kadim kent kültürüne vurgu yapılan açıklamada, “Diyarbakır, tarihi Surlarıyla birçok kültür ve farklı inancın yıllarca barış içinde yaşadığı ve birçok tarihi, kültürel ve sanatsal bir zenginliği bünyesinde barındıran kadim kentlerdendir. Bu bağlamda; 2015 yılında Almanya’nın Bonn şehrinde düzenlenen Dünya Miras Komitesi 39. Dönem Toplantısı’nda “Diyarbakır Surları”nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesine karar verilmiştir. Diyarbakır Surları ve Burçları, bölgede hüküm süren medeniyetlerin, kültürlerin ve dönemin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenerek, özgünlüğünü ve 7 bin yıllık tarihsel varlığını halen sürdüren orijinal ve özgün kültür varlıkları olarak yaşamakta, dünya tarihi için önemli bir evrensel miras özelliğini korumaktadır. Dünyanın en eski ve en sağlam yapılarından biri olan Diyarbakır Surları birçok türküye, maniye, efsaneye konu olmuş ve üzerindeki görkemli kabartmaları ve kitabeleriyle dünyanın önemli bir kültürel mirası haline gelmiştir” ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır Surlarının korumasında devlet acil, etkili, objektif ve ciddî önlemler almalı!
Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasının önemine değinilen açıklamada, “Gerek tarihsel geçmiş hakkında vermiş olduğu bilgi ve taşıdığı estetik değerden, gerekse kazandırdığı tarih bilinci ve kültürel turizme yaptığı katkı, gerekse de ülke ekonomisine katmış olduğu maddi getiriden dolayı kültür varlıklarının korunma zorunluluğu herkes tarafından kabul görmektedir. Bu varlıkları, orijinal değerlerini bozmadan bakım ve restorasyonlarını bilim ve sanat kurallarına uygun bir şekilde yapmak ve bunları gelecek nesillere ulaştırmak ise devletin temel koruma görevi içerisindedir. Diyarbakır, tüm dünya ülkelerinin hayranlığını çeken çok zengin tarihî ve kültürel değerlere sahip olmakla birlikte başta tarihi Diyarbakır Surlarımız olmak üzere ilimizdeki bu tarihi ve kültürel varlıklarımız adeta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmıştır. İlimizde bulunan ve Dünyadaki nadir tarihsel varlıklardan biri olan Diyarbakır Surlarının korunması ve geliştirilmesi yerine, bu kültürel ve tarihsel varlıkların adeta yok olmasına göz yumulmasının yasal, vicdani ve tarihsel bir sorumluluk doğuracağı hiçbir zaman unutulmamalıdır. Devlet ve tüm kamu kurumları, bu durum karşısında, tarihi Diyarbakır Surlarımızı koruma konusunda acil, etkili, objektif ve ciddî önlemler almak zorundadır” denildi.
“Kültürel mirasın, sürdürülebilir kılınması ve korunması elzemdir”
Kültür varlıklarının; ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel gelişme ve sürdürülebilir kalkınma açısından dünyada bir yatırım aracına dönüştüğüne dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “ Nitekim dünyada en çok turist çeken ve dolayısıyla da turizmden en çok gelir elde eden ülkeler aynı zamanda en çok tarihsel ve kültürel değeri ayakta tutan ülkelerdir. Kültürel miras bir toplumun tarihi açıdan geçmişini, kullanılan teknik ve araçları açısından bilgi birikimini ve belge niteliği taşıdığı için de sosyal, siyasal, kültürel birikimini ifade ettiği ve günümüze taşıdığı için önemlidir, önemsenmelidir. İster somut olan ister somut olmayan kültürel miras bir defa yok edildiğinde tekrar yerine yenisi getirilemez niteliktedir. Bu nedenle kültürel mirasın yenilenemez olma özelliği nedeniyle, sürdürülebilir kılınması ve korunması elzemdir.”
Bütün insanlığın ortak mirası olan değerlere sahip çıkalım
Anayasa’nın 63. Maddesine atıfta bulunulan açıklamada, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlamada devletin alması gereken tedbirlere vurgu yapılarak, “Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları korumak amacıyla UNESCO’nun kabul ettiği ve Türkiye’nin de 1983 yılında taraf olduğu “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” uyarınca; Türkiye, topraklarında bulunan kültürel ve doğal mirasın saptanması, korunması, muhafazası, teşhiri ve gelecek kuşaklara iletilmesinin sağlamayı, kültürel ve doğal mirası tehdit eden tehlikelere karşı müdahale yöntemlerini mükemmelleştirmeyi, Bu mirasın saptanması, korunması, muhafazası, teşhiri, yenileştirilmesi için gerekli olan uygun yasal, bilimsel, teknik, idarî ve malî önlemleri almayı taahhüt etmiştir” denildi.
“Diyarbakır Kent İzleme Platformu’nu oluşturalım”
Diyarbakır Surları’nın bakım, onarım ve restorasyon işlemlerinin acilen yapılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, tüm kurumlara ve toplumsal kesimlere çağrı yapıldı: “Bu tür işlemlerinin de ilgili Bakanlık ve kurum bütçelerinden, Valilik bütçesinde toplanan KVK (Kültür Varlıkları Katkı Payı) paylarından veya yapılacak projeler karşılığında Avrupa Birliği’nden veya Birleşmiş Milletlerden alınacak hibe veya fonlar kullanılmak suretiyle yapılması gayet mümkündür. Diyarbakırlı akademisyenleri, mimarları, mühendisleri, gazetecileri, avukatları, doktorları, kadınları, işçileri, çocukları pek çok farklı alanlarda uzmanlıkları olan veya olmayan kent sorunları konusunda hassasiyet gösteren bütün kişi ve çevrelere bu vesileyle çağrıda bulunuyoruz. Gelin gönüllülük esaslarına dayalı, kentimizi takip eden objektif ve bilimsel yaklaşımlarıyla çalışan her zaman insan, çevre, tarih önceliği ve bilinciyle hareket eden Diyarbakır Kent İzleme Platformu’nu oluşturalım.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.